Samsun Haber
Giriş Tarihi : 12-09-2012 16:26   Güncelleme : 12-09-2012 16:26

12 Eylül Mağduru Ramazan Çağlar

“İnsan muamelesi görmedik” 12 Eylül 1980 darbesi ile birlikte tutuklanarak ağır işkencelerden geçen MHP ve Ülkücü Hareket Davası sanığı Ramazan Çağlar, hayatının en güzel 11 yılını hapishanede geçirdi.

12 Eylül Mağduru Ramazan Çağlar

Çağlar 12 Eylül Darbesini, ardından tutuklanışını ve sonrasını Akasyamhaber’e anlattı.

O GÜNLERİ ASLA UNUTAMAM

12 Eylül’ün hiç zaman unutulmayacağını ve tarihimize kara bir leke olarak yazıldığını belirten Çağlar, 12 Eylül 1980 darbesi sağ-sol olaylarından devlete karşı çete kurmak,sosyal bir sınıfın diğer sosyal sınıflar üzerinde tahakküm sağlamak iddiası ile yargılandığını ve darbenin kendisinden 11 yıl çaldığın kaydetti.

Ramazan Çağlar, Sorgusuz sualsiz bir şekilde günlerce ve aylarca işkence gördüklerini de belirterek, “Amasya, Erzincan , Çorum ve Samsun’da toplam 11 Yıl cezaevinde yattım. İçeri girdiğimde 17 yaşındaydım. 30 yaşında serbest kaldım, hepimize resmen hayvan muamelesi yapıldı. İşkencelerin hangi birisini anlatmalı bilmiyorum ve fakat aklınıza gelebilecek her türlü işkenceler deneniyor. Bütün bunlar yapılırken, ya ıslah etmek adına ya da daha az bir ömür yaşamamız için yapılıyordu. Zaten bir çok tutuklu tahliye olduklarında şu veya bu hastalık nedeniyle ölüm haberi geliyordu.

SADECE TARAF TUTANLAR ETKİLENMEDİ

1980 Darbesinden sadece sağ ve sol görüşlü kişilerin etkilenmediğe dikkat çeken Çağlar “Bu olaylarda sadece taraf olanlar değil, masum vatandaşlar da etkilenmiştir. Görüş ayırmaksızın herkese zulüm edildi. Türkiye, buna benzer darbelerle sadece mağdur edilenlerin değil, milletimizin geleceğinin de ırzına geçmiştir.Gençlerimizin düşünmesini, üretmesini, siyasi anlamda da cesur kararlar almasını baltalamıştır” dedi.

Çağlar Cezaevinin ortamları hakkında ise, “esir kamplarında yapılan muameleden farksız bir ortam içerisindeydik. Her gün bir korku ve endişe içinde insanlar psikolojik olarak kötü durumdaydı. sabaha karşı genelde sayım mazeretleri ile sıfırın altında soğuklarda saatlerce kar üstünde çırılçıplak bekletiliyorduk.çok kötü şartlar altında tutulduk. Hayat her şekilde karanlık. Her durumda işkenceydi. Temizlenebileceğiniz suyu bırakın içebileceğiniz bir bardak temiz suyu bile bulmanız neredeyse imkansızdı.” diye konuştu.

DENGECİLİK POLİTİKASI

Sol ve Sağ görüşlü gençlerin her ikisinin de eşit derecede zarar gördüğünü söyleyen Ramazan Çağlar, “Denge politikası adına, Örneğin içerde tutulan insanlar birbirlerine karşı kışkırtılıyor ve kırdırılıyordu. Koğuş düzeni sağlanırken bu dengelere dikkat ediliyordu ama maksat denge sağlamak veya karıştır barıştır ile iki fikrin bir arada kalmasını sağlamak değildi.iki karşı görüşü birbirleri ile vuruşturarak olay çıkmasını sağlayarak kendilerinin yapacakları işkencelere zemin hazırlamaktı gaye.” dedi.

ÜLKÜCÜLERİN İMANI PSİKOLOJİK ETKİLERİNİ EN AZA İNDİRDİ

30 yaşında cezaevinden çıkan Çağlar, işkencelerin ve uzun yıllar cezaevinde kalmanın psikolojik etkilerini Ülkücü olduğu için pek fazla hissetmediğini kaydederek şöyle konuştu, “Elbette o kadar yıl cezaevinden kaldıktan sonra psikolojimiz bozulmadı dersek yalan olur. Fakat, Ülkücü olmak önemli etki oldu benim için, Ülkücü olmam nedeniyle çabucak toparladım kendimi. Normal insanın yaşadığımız korkunç şartlarda bulunup 11 yıl sonra dışarı çıkması mümkün değil zaten.içerde kafayı çoktan yerdi.Allah’a şükür ki bir davam vardı. Ben Ülkücüydüm bu yüzden dirayetim iyiydi. Davam için yaşadıklarımdan pişman değilim. Sadece cezaevinden çıktıktan sonra maddi sorunlar yaşadım.Ama Allah’a çok şükür kimseye muhtaç olmadım. İnşallah ülkemizde böyle bir olay daha yaşanmaz”

ÜLKÜCÜLERİ BİRİBİRLERİNE KENETLEDİ

Çağlar son olarak şunları söyledi, “12 Eylül 1980 tarihinde yapılmış olan darbe Ülkücüleri yok edememiştir; bilakis birbirlerine kenetlemiş tek yumruk haline getirmiştir.Büyük davaların büyük sıkıntıları vardır. Ülkücü olanlar bunu bilir ve her zaman hazırlıklı, tedarikli olurlar.

Gökay Yıldırım/AkasyamHaber

adminadmin