15 Temmuz şehidi Halil Kantarcı... 28 Şubat sürecinde daha 15 yaşında hapse girdi, çıktığında 24 yaşındaydı. 10 yıl sonra bir başka darbe girişiminde 15 Temmuz 2016'da 36 yaşındayken, Çengelköy Karakolu'nun darbeci askerleri tarafından şehit edildi. O 28 Şubat'ta hapishanede yaşadıklarını eşine anlatırken, kendisine "camaatçi" olduğunu söylediği polislerin işkence ettiğini söylüyordu. 28 Şubat ve 15 Temmuz'un birbirinden ayrı düşünülemeyeceğini söyleyen Kantarcı'nın eşi Ayşe Kantarcı, Kemalist saiklerle girişilen 28 Şubat sürecinin aktörlerinden birinin de FETÖ üyelerinin olduğunu anlatıyor. O dönemde Müslümanlara karşı girişilen zulümlere Gülen ve taraftarlarının hiç tepki göstermediğini söyleyen Kantarcı SABAH'a çarpıcı açıklamalarda bulundu.
"PALAZLANDILAR"
28 Şubat'ta FETÖ'nün sürece hizmet ettiğini düşünüyorum. O dönemdeki sinsi yürüyüşleri sayesinde 15 Temmuz'u gerçekleştirecek kadar güçlendiler. O sistem içinde büyüdüler. İslam'a hizmet eder görünürken Batı'nın kuklası oldular. Ne yazık ki 15 Temmuz'u yapan insanlar, kendi elleriyle kendi odunlarını taşıdılar"
"İŞKENCECİ CEMAATÇİLER"
Biz Müslümanlar, 28 Şubat'ın sadece İslam düşmanları tarafından yapıldığını düşünüyorduk. Ancak eşim o dönemi anlatırken, işkence eden polislerin 'cemaatçi' diye tabir edildiğini, bunların önce işkence yaptığını daha sonra da gidip oruç açıp, namaz kıldıklarını söylerdi. Çok geniş bir camiada çürük elmalar olur diye düşünüyordum ilk zamanlar. Bu insanların azınlık değil çoğunluk olduğunu zamanla gördüm. Bilhassa Mavi Marmara benim için kırılma noktasıdır. Konuştuğum kişiler, 'Biz siyasete bulaşmıyoruz' derlerdi. Fakat gördük ki siyasetin tam ortasındalar.
DİRENİŞİ KIRDILAR
O dönemde de direnişi onlar kırdı. Marmara İlahiyat Fakültesi'nde erkek öğrenciler başlarını bağlayıp bahçede eylem yaparken onlar başlarını açıp girdiler. 28 Şubat, şuurları da felç etti ve iki nesil kayboldu.
O GECE SON KEZ TELEFONDA KONUŞTUK"
(15 Temmuz gecesi) Eşim, Çengelköy Karakolu'nu askerlerin bastığını ve halka ateş açıldığını duyunca 3'e çeyrek kala çıktı, 45 dakika sonra şehit oldu. Şehit olmadan önce son kez telefonda konuştuk. Küçük oğlum 8 aylık, kızım 3 yaşında, büyük oğlum ise 9 yaşındaydı.
Aslışah Sarıtaş / Sabah
