Analiz
Giriş Tarihi : 04-04-2018 10:18   Güncelleme : 04-04-2018 10:18

160 Ülkede FETO’nun Kurduğu Guguk Kuşu Metodu

Güzel bir şiirin bir satırında ifade edildiği gibi, (Bil illeti kıl sonra Müdavaata Tasaddi)

160 Ülkede FETO’nun Kurduğu Guguk Kuşu Metodu

Bir arızanın tespiti yapılmadan bir tedavi, bir çare ve önlem alınamaz. O şeyin vukuundan önce korunma tedbiri almak, vukuundan sonra bertaraf edilmesinden daha kolaydır. 

Hain ve sinsi FETÖ yapılanmasının, 1966 yılından 2016’ya, hatta 2018’e kadar her 3 yılda ve 5 yılda değişik taktiklerle, kademe kademe her üniteye sızma usulleri farklı farklıdır. Bütün kamu kurumlarında ve halk tabanında, her meslek grubunun içerisinde FETÖ’cü yapılanma zaman içerisinde yerleşmiş ve yönetime başlamıştır. En son çıkarmış olduğum 4. kitabımda bu yıla kadar geçirdiği evreler ve değiştirdiği renkler, her bir kademede birbirinden farklıdır.

Böyle bir bukalemun ve vantilatör gibi her tarafa dönebilen örgütlenmenin, tabii ki metotları tespit edilmesi çok kolay olmayacaktır. Dikkatli bir tespit ve takipten sonra, çalışma metotları tam anlaşılabilecektir ve tedbirleri de ona göre alınacaktır. 50 yıl sezilmeden, hissedilmeden bu noktaya gelmeyi becerebilen örgüt, 1990’dan sonra da aynı metodu, farklı farklı ülkelerde 160 ülkeye dağılarak uygulanmaya başlamıştır. 

İşte en son yakalanan Makedonya’daki hain yapılanma, açıkça bu sözümüzü teyit etmektedir. Dikkat edilerek takip edilirse görülecektir ki; önce açılan okullar takdir görecek şekilde çok paralar harcanılarak lüks imkânlar ile süslenip püslenip, itimat telkin edilmektedir. 

FETÖ dünyanın her tarafında vitrine koyduğu ve hiçbir masraftan çekinmeden bu kurumları, reklam unsurları olarak bulundukları ülkelerde tanıtır. O ülke standartlarının üstünde eğitim veren bu okullar, öncelikle devlet büyüklerinin çocuklarını kaydedip, onlara çok özel ihtimam gösterilir. Her bir çocuk, 3-4 ağabey ve öğretmene zimmetlenir, çok küçük bir ücret alınır, bazen de hiç alınmaz. 

Her anne-babanın en çok zaafı olan husus, çocuklarının memnuniyeti ve onlarla öğretmenlerinin yakından ilgilenmesidir. çocuk o kadar memnun ve mutlu edilir ki; hafta sonları bile izin alıp okulunda kalmak ister, anne-babası da bundan çok memnun olur. Çocuğunun okuluna bu kadar bağlı olması, derslerinde başarılı olması, anne-baba da güven tesis eder. Zaten anne babanın avlanması için kurulmuş olan bu ökse, maksadına ulaşmıştır. Tabii ki seçilen bu çocuklar öncelikle o ülkenin, o milletin en önemli devlet kademelerinin hakim, savcı, emniyet müdürü, bakan, belediye başkanı, valiler, başbakanlar, hatta cumhurbaşkanlarının çocuklarıdır. 

Anne-babaya  ulaşmak ve onlardan istifade etmek için, öncelikle çocuklarının kalbini, beynini çalmak ve çocuklarını elinden alacak kadar onların sevgisini kazanmaktır. (Örnek verecek olursak Enes Kanter’in söylediği şu sözler hiç unutulmamalıdır: Ben Fetullah Hocam için anne-babamı terk ederim, cehenneme bile girerim demişti. Buna benzer sözleri Akın İpek ve Hakan Şükür de açıklamıştı.

Bu metodu FETÖ yapılanması aynı şekilde ANAFEN ve ilkokuldan başlayarak, küçük yaşlardan çocukların kalbini, ruhunu, sevgisini kazanıp ele geçirir. Anne baba da bunlardan hiç şüphelenmez, gayet memnun ve mutlu olur. Daha sonra aile yapısının içine giren FETÖ elemanları, o ülkenin en üst düzey kademelerindeki devlet yetkililerinin otoritesinden ve imkânlarından faydalanır. 

O ülke kademelerini de kanser hücresi gibi bütün kurumlarıyla ele geçirir. İşte bunu bir benzetme ile örnek verecek olursak; guguk kuşu en tehlikeli ve en sinsi bir kuş türüdür. Gözüne kestirdiği yuvanın etrafında dolanır saksağan yuvası, ispinoz yuvası, ötleğen yuvası, karga yuvası olması onun için hiç fark etmez. Yabancı türlerin yumurtlamasını, kuluçkaya yatmasını bekler, uygun zamanı kollar. Hedef aldığı yuva boş bırakıldığında, anında gelir kaşla göz arasında bir yumurtayı yuvadan atar ve kendi yumurtasını onun yerine yerleştirir. Yuvanın sahibi geri döner, kendi yumurtalarından birinin dışarı atıldığını, onun yerine kendisinden olmayan bir yumurtanın konulduğunu fark etmez, kuluçkaya yatmaya devam eder. 

Guguk yavrusu da, kendisini oraya gizlice koyan annesi kadar tehlikeli ve sinsidir. Hangi yuvaya bırakılırsa bırakılsın, kabuğunu diğer yumurtalardan en az 1 gün önce kırar ve doğar. 

Doğar doğmaz uygun zamanı kollar ve yuva boş bırakıldığında, öbür yumurtaları ittirerek yuvadan dışarıya atar, böylece yuvanın gerçek evlatlarını imha eder. Guguk yavrusu, kendisine ait olmayan yuvanın tek mirasçısı olur. Kandırdığı ve yuvasına yerleştiği annenin şefkatini, fedakârlığını kollama, büyütme içgüdüsünü sömürmeye başlar ve himmetinin farkında olmayan zavallı anne, besler besler durmadan besler. 

Bu guguk yavrusu kendisini besleyen anadan daha kuvvetli hale gelir, artık işi bitmiştir. Yuvaya ihtiyacı kalmamıştır. Ne yapar biliyor musunuz, yuvayı dağıtır, yıkar öyle giderİşte bu hikâye FETÖ’nün hikâyesine ne kadar benziyor değimli. 

Ekmeğini, suyunu imkânlarını kullandığı ülkesi içerisinde, kendine ait müntesipleri ve meczupları yetiştirip, hainlerle işbirliği yaparak, bütün gördüğü mürüvvet ve iyilikleri unutup, hainlerle, papazlarla, gizli servislerle, kiliselerle işbirliği yaparak, kendi vatanını batırmaya, ülkesini bitirmeye, hiç vicdanı sızlamadan hâlâ çalışmaktadır

Hâlbuki doksanlı yıllarda yapmış olduğu mahrem Bozyaka sohbetlerinin birinde, (Eğer bu hizmete bir zarar gelecek olursa, dinimin haram ettiği intiharı bile bile, kendimi intihar ederim. Açıkladığı bu video görüntüsü elimizde vardır.) İşte o gün söylemiş olduğu bu yalan dolan şimdi ortaya çıktı. İleride yapacağı bu darbe ihanetinden sonra, kendilerini fedakârlıkla intihar edecek derecede sadık kalmaları için söylediği yalan bir beyanmış. Örgüt üyelerini intihar edip, dayanmaları ve sabretmeleri için kandırmak üzere söylenmiş, bir takiyye olduğu bugün ortaya çıkmıştır.

FETÖ’nün bu taktiklerini tek tek bilerek ve okuyarak, mücadeleye hazırlanmak lazım. 

Nurettin Veren / Yeni Akit

adminadmin