Güncel
Giriş Tarihi : 29-09-2013 18:23   Güncelleme : 29-09-2013 18:23

28 ŞUBAT İŞKENCECİLERİNDEN HESAP SORABİLMEK İÇİN TAM BAĞIMSIZ ANAYASA!

12 Eylül'de 'solcu', 28 Şubat post modern darbe sürecinde ise 'İslamcı' fişlemesiyle gözaltında günlerce işkence gören Samsunlu Metin Sevindik, "İşkencecilerden hukuk önünde yeniden hesap sormak istiyorum. Onun için tam bağımsız sivil anayasa için bütün gücümle çalışacağım." dedi.

28 ŞUBAT İŞKENCECİLERİNDEN HESAP SORABİLMEK İÇİN TAM BAĞIMSIZ ANAYASA!
Sağlık memuru Metin Sevindik’in hayatını en önemli yıllarını karartan olayların ikisi de darbe dönemine rastlıyor.

İlk acı deneyimini 16 yaşındayken 12 Eylül darbesinde yaşadı. Samsun’un Çarşamba ilçesinde garsonluk yaptığı kahvehaneyi kapatıp evine giderken, duvarlara yazı yazan solcu bir grupla polis çatışmasının arasında kalan Sevindik, gözaltına alındı. Karakolda polislerce üstü başı boyanıp iftira ve hakaretlere uğrayan Sevindik, mahkemede kendisini savunmasına rağmen tutuklanarak önce 21 gün, dava bitince de 45 gün Çarşamba Cezaevi’nde hapis yattı.

Hiçbir yasa dışı grup veya siyasi akımın içerisinde yer almayan Sevindik, ikinci acı hatırasını ise 28 Şubat post modern darbesinde yaşadı. O dönemde Çarşamba’da İslami içerik taşıyan bir radyoda sağlık programı yapan Sevindik ‘İrticacı’ diye fişlenince başına gelmeyen kalmadı. İbda-C terör örgütü mensubu olduğu iddiasıyla 27 Mart 2000 günü sabaha karşı jandarmanın Tekkeköy ilçesi sağlık lojmanlarındaki dairesine yaptığı baskında gözaltına alınan Sevindik, evinde suç unsuru bulunamamasına rağmen götürüldüğü Çarşamba Jandarma Komutanlığı’nda ve meçhul yerler de akıl almaz işkenceler gördü. Aralıksız 96 saat aç bırakılarak soğuk suyla ıslatılıp hortumla dövülen Sevindik, kafasına sert cisimlerle darbe aldı. Gözleri sürekli bağlı tutulan ve zaman mekan kavramını yitirmesi gayretleri neticesinde Kelepçelendiği sandalye üzerinde küfürlere, dayaklara, ölüm tehditlerine maruz kaldı. Filistin askısına alınan, cinsel organına ve küçük parmağına halka takılarak elektrik verilen, sırtı sert bir cisimle törpülenen, kızgın demirlerle vücudu yakılan ve fayans parçalarıyla ayakları kesilen Sevindik, eşine de aynı işkencelerin yapıldığı söylenerek psikolojik baskıya maruz kaldı. İşkencede şuurunu kaybeden Sevindik aldığı darbeler sonucunda ağır şok yaşadı.

Vücudunun 40 ayrı yerinde ağır işkence yarası bulunmasında karşın Çarşamba Devlet Hastanesi’nde doktora ' ben kötüyüm diyerek arka kısımda ki muayene sedyesine yatan Sevindik'in yanına dahi gelmeyen, yüzüne bile görmeden sağlam raporuyla muayeneden geçirilen darbe mağduru, Samsun Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü’nde de sorgulandı. Samsun Adliyesi’nde avukatı dışarı çıkarılarak yapılan yargılama esnasın da adeta polislerin mahkeme salonunda tehdit vari tur atmaları ve buna mevcut hakimin dahi ses çıkaramadığı bir ortamda suçlamalarla hiç alakası olmayan ve herhangi bir birlikteliği ve bağı olmayan 5 kişiyle birlikte hakimin ben bilmem DGM halletsin diyerek tutuklama emri neticesinde tutuklanıp Ankara 2 Nolu DGM’ye sevk edildi. konulduğu samsun cezaevinde işkence gördüğünü doktora çıkmak istediğini beyan eden Metin Sevindik ' ceza evi doktoru ben bir şey yapamam avukatına haber uçur demesi üzerine ilk fırsatta avukatına ulaşan Sevindik'in yakınları durumu Av. Mustafa Remzi TOPRAK' a iletmeleri üzerine faliyete geçen Sevindik'in avukatı hemen adli tabibliğe çıkartılmasını sağladığı Sevindik'i görünce bu nasıl bir insanlık diyerek şaşkınlığını dile getirdi. Savcılığın adli tabibliğince kendisine ağır darp ve işkence sonucuna bağlı olarak 10 gün iş grmezlik raporu verildi. 12 gün Samsun Cezaevin de hücre hapsi, 25 gün Çarşamba Cezaevi ve 33 gün de Eskişehir Cezaevi’nde tek hücrede kalan Sevindik, ilk duruşmada da tahliye edildi.

TAHLİYEDEN SONRA RUH VE SİNİR HASTALIKLARI HASTANESİ’NDE TEDAVİ GÖRDÜ

Gördüğü işkencelerden dolayı zaman ve yer kavramını yitirip şuurunu kaybeden darbe mağduru, tahliye olduktan sonra Samsun Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi’nde tedavi gördü. Taburcu olur olmaz işkenceleri yapanların tüm sindirmeye yönelik baskılarına rağmen suç duyurusunda bulundu. Samsun 1. Ağır Ceza Mahkemesi, aralarında polis müdürü, polis memuru, il müdürü ve doktorun da bulunduğu işkencecileri tespit edip 3 kez mahkum etti. Ancak sanıklar, her defasın da Yargıtay 8. Dairesi’nin kararı bozmasıyla beraat etti. Durumunu Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne taşıyan Sevindik, işkencecilerle hukuki mücadeleye sonuna kadar devam edeceğini söylüyor.

Neyle yargılandığımı ise DGM’de öğrendim. Çarşamba’da sözde seçim çalışması varmış, o an biri yanıma gelip, çantasında bomba olduğunu ve bunu partilerin birinin kapısına koyalım demiş. Ben de bunu reddedince ‘Sen ne biçim Müslümansın’ diye tepki gösterip bombayı Yeşilırmak’a atmış şeklinde cereyan eden bir iddiayla yargılandım. Ama öyle olay hiç yaşanmadı. Yani kirli örgüt ve derin yapılanmaların yazdığı senaryo ile darbe provası benim üzerimde de yapıldı. Hiçbir terör örgütü ya da ülkemizi bölmeye çalışan odaklarla hiçbir zaman işim olmadı, Vatan hainliği yada milletime ihanet içerisin de asla olmaıdım ve konuşmadım, bağırmadım çağırmadım, terörist faaliyetlere katılmadım. Dinim İslamın emir ve yasaklarına uymaya gayret eden bir insan olarak neden böyle bir uygulamalara gidildiğini anlayabilecek kapasitede olan biriyim. Halk eğitimde sözleşmeli öğretmen olan eşim, dışarıda başı kapalı diye işten atıldı. O günleri unutamıyorum ama şimdi bunları neden yaşadığımı artık daha iyi anlıyorum." dedi.

Ergenekon davasıyla derin yapılanmanın açığa çıkmasından büyük sevinç duyduğunun altını çizen Sevindik, "Hükümet derin güçlerin kanalizasyonunu patlattı. Pis kokular geliyor ama en kısa zamanda kanalizasyonun derinine inileceğine inanmak istiyorum. . Anayasa değişikliği ise benim için iki kere önem taşıyor. 12 Eylül darbecilerinin yargılanmasının önü açılmıştı. Bunu onaylıyor ve sonuna kadar destekliyorum. İki darbe mağduru olduğum için 28 Şubat post modern darbesini yapanlardan ve işkencecilerden hukuk önünde yeniden hesap sormak istiyorum. Onun için tam bağımsız sivil anayasa ve bağımsızlık için tüm gücümle mücadelemi sürdüreceğim işkence ve baskılar beni yıldıramayacak dedi. Mağdur Metin SEVİNDİK 'in AİHM de 2008 yılın da açtığı işkence davası halen devam ediyor. 
adminadmin