Siyaset
Giriş Tarihi : 05-04-2017 09:08   Güncelleme : 05-04-2017 09:08

5 Nisan Krizini Bir Daha Yaşamamak İçin “Evet”

Bundan tam 23 yıl önce Tansu Çiller’in başbakanlığını yürüttüğü DYP-SHP koalisyonu Türkiye’yi tarihinin en büyük ekonomik krizine sürükledi.

5 Nisan Krizini Bir Daha Yaşamamak İçin “Evet”

1994’te tarih 5 Nisan’ı gösterdiğinde Çiller hükümetinin açıkladığı kamuoyunda “Acı reçete” adı verilen ekonomi paketi Türkiye’ye büyük darbe vurdu. Patlak veren krizde Türk Lirası dolar karşısında sadece 48 saatte yüzde 73 oranında değer kaybetti, enflasyon yüzde 150’ye çıktı, kişi başı gelir 3 bin 56 dolardan, 2 bin 161 dolara kadar geriledi, imalat sanayiinde yüzde 64, makine sanayinde ise yüzde 50 oranında yaşanan küçülme iflasları ve akabinde en az 500 bin kişinin ekmeğinden olmasına neden oldu. 5 Nisan krizinde Türkiye cari açık rekoru kırdı, yatırımcı kaçtı, milletin sırtına sürekli vergi küfesini yüklediler. Millet 1995’te ise Türkiye’de ilk denk bütçeyi hazırlayan, emekliyi, memuru, işçiyi, çiftçiyi memnun eden, faize karşı savaş açan merhum Erbakan hocayı başa getirdi, onu da faiz lobisi darbe ile indirdi. Türkiye’nin en kara günlerinden birinin yaşandığı 5 Nisan krizinin sebebi parlamenter sistem! Çünkü DYP-SHP koalisyonu vardı, istikrar yoktu, düzenli bir ekonomik kalkınma modeli ortaya konamamıştı, reformlar askıdaydı, Türkiye içine kapanmıştı. Ekonomiyi şaha kaldıran Erbakan’ın devrilmesinin en büyük sebebi de parlamenter sistem. Çünkü bu sistemde darbeci bürokratik vesayet var, faiz lobisinin operasyonları var, Türkiye dış müdahaleye açık.

İstikrar ve güven ortamı olunca Türkiye ne durumda peki? 2008-2012 yılları arasında dünya ekonomileri deliş deşik eden bir buhran yaşadı. Yunanistan çöktü, İtalya hâlâ sarsıntıda, İspanya iflas etti, Portekiz borç batağında… Erdoğan dönemindeki Türkiye’de ise bu kriz teğet geçti. Onlar küçülürken, biz büyüdük, nasıl? Sürekli istikrar sayesinde, güçlü lider sayesinde, sürekli sorun doğuran çift başlılıktaki uyum sayesinde, ekonomik reformlarımız sayesinde, faiz lobisine karşı koymamız sayesinde. Eğer bu dönemde koalisyon olsaydı ekonomik kriz Türkiye’yi teğet geçmez, tüm verileri dibe götürürdü. 16 Nisan, bir dönüm noktası eğer hayır dersek 5 Nisan’lar, şubat krizleri, koalisyonlar, IMF’ye dilenmeler hepsi devam edecek. Fakat “evet” dersek, koalisyonlar bitecek, anayasa kitapçıkları fırlatılmayacak, ekonomik krizler yaşanmayacak, hükümet boşluğu olmayacak, millete fatura çıkmayacak…

adminadmin