Türkiye
Giriş Tarihi : 23-06-2016 10:28   Güncelleme : 23-06-2016 10:28

Açık Arttırma Usulü İnternet Reklamcılığı...

Hayatımıza her geçen gün yeni bir kavram yeni bir iş dünyası ekleniyor

Açık Arttırma Usulü İnternet Reklamcılığı...
Hayatımıza her geçen gün yeni bir kavram yeni bir iş dünyası ekleniyor. Malikiyet ve Serbestiyet Devri ile ilgili çalışmalar yapan birisi olarak bu yeni işlerle ve teknolojik yeniliklerle ilgileniyorum. Geleceğin dünyası nasıl olacak? Sorusuna cevap aramaya çalışıyorum. Geleceğin dünyasında ücretli sisteme yer yok. Kısaca “salla başını al maaşını” denilen insanları ücret karşılığı istihdam etme durumu ortadan kalkacak. Tamamen olmasa dahi büyük ölçüde maaşlı insanların ortadan kalktığı bir döneme yaklaşıyoruz. Peki insanlar nasıl geçinecek? Maişetini nereden kazanacak? İşte bu sualin cevabını her insanın kendi işini yaptığı veya ortaklıklar kurarak yine malik olarak çalıştığı iş yerlerinde arayarak bulabiliriz. Bu işler şimdilik emekleme safhasında lakin kısa zamanda büyüyerek neredeyse bütün iş dünyasına yayılacağı bir dönemi öngörmekteyiz. Büyük sanayi kuruluşlarının yerine evlerin arka odalarında veya garajlarında kurulan teknoloji şirketleri dünyanın her yerinde mantar gibi bitiyor. Hatta günümüzde en büyük şirketler bunlar. Herkesin elinde bir cep telefonu ve internet var. Yeni yeni iş alanları ortaya çıkıyor hiç görmediğimiz kazanç kapıları insanların önüne açılıyor. İşte bu yazıda yepyeni bir işten bahsetmek istiyorum. Kısa zamanda bu ve benzeri işlerin dünyaya yayılacağından şüphe duymamak gerekir. Reklamcılık sektörü geleceğin önemli sektörlerinden bir tanesi. Hoş şu anda dahi hayatımızın en önemli parçası haline gelen reklamcılık müthiş bir sürat kazanarak evlerimize, işyerlerimize ve cep telefonlarına girmiş durumda. İstemediğimiz halde önümüze bir yığın reklam çıkıyor. Fakat dikkat ettiniz mi bilmem hep ilgi duyduğumuz alanlarda reklamlar karşımıza çıkmaya başlıyor. Bunda bir iş var! Ne olduğunu tam olarak anlayamasak da birileri sanki bizi takip ediyor gibi önümüze daha önce alım satım yaptığımız eşyaları çıkararak “bak bu daha güzel” diye bize bir şeyler satmaya çalıştığı muhakkak. Dijital reklamcılığın geleceği olan Real Time Bidding kavramı ise dünyada ve ülkemize hızla yayılarak devam ediyor. Türkçe karşılığı “gerçek zamanlı açık arttırma” diyebileceğimiz RTB, internet kullanıcıların ilgi alanlarına göre doğru yer ve doğru zamanda reklam gösterimi yapan bir teknoloji. Reklam alanları bazında gerçek zamanlı bir ihale sistemi gibi açık arttırma usulü ile çalışan bu sistem, mobil cihaz ya da bilgisayarda bulunan çerezler yardımıyla ilgi alanlarını aktif olarak takip ediyor ve sadece 50 milisaniyede en yüksek teklif veren markanın reklam gösterimini sağlıyor. Kısaca RTB, reklam verenin doğru zamanda, doğru hedef kitleye, en doğru içerikle ulaşmasını sağlıyor ve bu şekilde gerçek müşteriden en etkin geri dönüşü almayı başarıyor. Bu durum hem reklam veren hem de yayıncı açısından çok yönden fayda sağlıyor. Aralarında birçok büyük ismin bulunduğu yayıncı ve ajanslar, reklam sistemlerini programatik satın alma dünyasına hızla entegre ediyor. RTB, şu an ülkemizde yeni olması dolayısıyla tam olarak bilinen bir sistem değil. Online pazar hala bu hıza yetişmeye çalışıyor. Bu alanda yabancı yatırımcılar ve şirketler Türkiye pazarına hızla girmeye başladı. eMarketer’a göre 2017 yılında RTB reklamları, tüm dijital reklamların % 28’ini oluşturacağı ve ortalama RTB harcamasının 8.5 milyar dolar seviyesine çıkması öngörülüyor. Türkiye’de şu an cironun ortalama %1-2’si RTB’den gelirken, gelişmiş olan ülkelerde bu rakam %20’lerde seyretmektedir. Şistemin nasıl çalıştığını kısaca anlatmaya çalışayım: RTB sistemi, reklam alanlarını normal satın alma sistemindeki gibi kampanya öncesinde rezerve edilerek ayırmak yerine, reklam verenler için verimli olacak gösterimleri kendisine alma şansı veriyor. Reklam veren ilgili platforma bağlanarak kampanyasındaki hedef kitlesine göre reklam alanlarını filtreliyor ve satın almak istediği görüntülenmeler için uygun bulduğu teklifi veriyor. Verdiği teklif, o hedef kitlenin gösterimleri için verilen rakip tekliflerden daha yüksekse istediği görüntülenmeyi satın alarak reklamını yayınlıyor. Teklifler arasındaki lokasyon, saat, hedefleme gibi özelliklere bakarak en yüksek teklifi veren alıcının seçilmesi ve reklam gösterimi işlemi 50 milisaniye gibi çok kısa bir sürede gerçekleşiyor. Alıcı yani reklam veren şirket ve satıcı yani yayıncı kuruluş, aynı ortamda bulunduğu bu ekosistem her iki taraf için de maksimum fayda sağlıyor. RTB, kullanıcının o anki ilgi alanına göre paralel bir gösterim yaptığından, reklama odaklanma sorunu en az düzeye inerek reklam ile etkileşime girme oranı artıyor. Böylelikle markaların reklam yatırımlarından en iyi dönüşü alma oranı artıyor. Bir araştırma şirketine göre RTB kampanyaları, normal kampanyalara göre 5-7 kat daha iyi dönüş sağlıyor; Reklam veren, ekosistemde, şartları önceden belirlenmiş klasik bir reklam stratejisi yerine anlık olarak değişen ve müdahale edebildiği, eğilimlere ayak uydurabilen ve her gösterim için ayrı ayrı anlık satın alma yapabildiği bir reklam kampanyası düzenleyebiliyor. Yayıncı tarafında operasyon maliyetlerini ciddi anlamda düşüren RTB, atıl envanter olarak da adlandırılan boş kalan değerlendirilemeyen tüm envanterin bu sistem ile değerlendirmesini ve farklı dönemlerde ve içeriklerden daha fazla gelir elde etmesini sağlıyor. Örnek olarak tatile çıkacaksınız. Otel, uçak bileti bakıyorsunuz. Birkaç farklı tatil, havayolu web sitesi gezdiniz. Sonrasında sosyal medya ya da bir haber sitesine girdiğinizde tüm reklam alanları tatil reklamları olarak güncellenerek gösterim yapılıyor. Herhangi bir yazı ya da paylaşım yaptığınızda da paylaşımınızdaki anahtar kelimeler, sayfadaki reklamların değişmesinde rol oynuyor. Buradaki önemli bir detay ise, RTB kaynaklı bir sitede gösterim yapan X Turizm şirketi bu şekilde, hedef kitlesi olan potansiyel müşterisini, gezdiği diğer sitelerde de yakalayarak reklamdan maksimum dönüş için fayda sağlıyor. Daha teknik anlatımına girmeden bu işin insanların kendi işlerini yapması ile olan alakasına değinerek yazımı sonlandırayım. Real Time Bidding firmaları bu saniyenin çok daha küçük parçalarında reklam yaparak işlem görme işini halka açarak pazarlıyor ve kazandığı paranın bir bölümünü kar payı olarak ortaklarına dağıtıyor. Bu işlem o kadar süratli gerçekleşiyor ki artık kar paylarını yıl veya ay sonunda değil mesai saatinin bitiminde almak mümkün oluyor. Yani işyerinde bir başka işi yaparken tasarruf ettiğiniz bir miktar para ile yatırım yapıp aynı gün içinde kar payınızı cebinize atmak mümkün hale geliyor. Bu işi yapan şirketler Türkiye’de de faaliyet gösteriyor ve yatırımcılarına yüksek miktarlarda kar payı dağıtıyor. Benden söylemesi…
adminadmin