Köşe Yazıları
Giriş Tarihi : 14-10-2017 10:22   Güncelleme : 14-10-2017 10:22

Adları Varlık Şirketi, Uygulamalar ise; Tefeci Üstü…

Türkiye’nin pek gündeminde olmayan ama aslında toplumu ciddi olarak SÖMÜREN varlık şirketleri sözde BDKK’nın denetiminde. Dünya’da Varlık Şirketlerinin denetlendiği tek ülke de Türkiye. Ancak Varlık Şirketlerinin akıl almaz oyunları ve Ödeme konusunda ki tacizleri ise akıllara zarar…

Adları Varlık Şirketi, Uygulamalar ise; Tefeci Üstü…

Şöyle ki, herhangi bir nedenden dolayı X Bankasına K.Kartı,Kefillik veya herhangi bir Kredi Borcunuzdan dolayı ödemelerinizi yapamadığınız takdirde Banka bu alacaklarını tahsili uzun zaman alacağı ve herhangi bir indirim yapamayacağı gerekçesiyle bu Kredileri adları Varlık Şirketi olan ama TEFECİLERDEN daha da GADDAR UYGULAMALARI olan varlık şirketlerine satar. Satışta ise sizin toplam borcunuzun %3’ü %5’i ya da bilemediniz en fazla %10’u karşılığında bu borçlarınız Varlık Şirketleri tarafından satın alınır.

Bankalar, Temerrüt faizi adı altında Müşterilerinin tüm taşınır/taşınmaz ve eğer kredi kullandıysa bu kullanılan kredilere karşı teminat olarak verilen Çek, İpotek (Senet-Pek kabul görmüyor artık.) gibi kıymetli evraklarına da el koyar ve taşınır/taşınmaz malları icra yoluyla değerinin çok altında satışını gerçekleştirir… Misal olarak Borç Ana Parası 100 TL ise konulan aşırı temerrüt faizleriyle bu 100 TL ödenemediği gibi ne yaparsanız yapın ödemeleriniz sadece faiz kısmının bir miktarını kapatabilirsiniz. Ve borç 140-150 TL gibi bir rakam ile varlık şirketine satılır.

Bu satışlarda Bankaların herhangi bir zararı olmuyor. Çünkü tahsil edilemeyen alacaklar Kurumlar Vergisinden düşülüyor. Varlık şirketlerine Satıştan doğan miktar ise bankaya gelir olarak kaydediliyor. Ve Banka bu gelirler için sadece gelirler vergisi ödüyor. Anlaşıldığı üzere banka, SÖZDE tahsil edemediği alacağından dolayı 2 defa gelir elde etmiş oluyor.

Türkiye’nin önde gelen üç bankası 700 milyon TL değerindeki alacaklarını 32,5 milyon TL’ye sattı.

Geçtiğimiz hafta ise Türkiye’nin önde gelen Bankaları tahsilinde zorluk yaşadıkları ifade ettikleri alacaklarını Varlık Şirketlerine sattı. Yapı Kredi, Garanti Bankası ve Albaraka Türk takibe düşen 700 milyon TL değerindeki alacaklarını 32,5 milyon TL karşılığında 4 varlık yönetim şirketine sattı. Bu bankalarda takibe düşmüş veya tasfiye edilmiş borçları olan müşterilerin bundan böyle bu borçlarının ödenmesi ve yapılandırılması konusunda Hayat Varlık Yönetim, Emir Varlık Yönetim, Sümer Varlık Yönetim ve Destek Varlık Yönetim ile iletişime geçmesi gerekiyor.

YAPI KREDİ 17 MİLYON TL’YE SATTI

Bu bankalar içerisinde Yapı Kredi, tasfiye halinde olan 307 milyon liralık alacağını 17.6 milyon liraya Hayat Varlık Yönetim ve Emir Varlık Yönetim’e satışını gerçekleştirdi.

GARANTİ BANKASI TAKİPTEKİ 229,3 MİLYON TL’LİK ALACAĞINI SATTI

Garanti Bankası ise takibe düşen 229,3 milyon TL’lik takipteki alacağını 13,37 milyon TL’ye Sümer Varlık Yönetim ve Destek Varlık Yönetim’e sattı. Takipteki krediler porftöyü  kredi kartı, bireysel destek kredisi, kredili mevduat, ticari kredi alacağı, çek hesabı, sigorta alacağı ve masraf hesabı türündeki tahsili gecikmiş alacaklardan oluşuyor.

ALBARAKA TÜRK 1,6 MİLYON TL’YE SATTI

Son olarak Albaraka Türk de 164,5 milyon liralık alacağını 1,6 milyon TL’ye Sümer Varlık Yönetim’e sattı. Bankadan, konu ile ilgili KAP’a yapılan açıklamada şu bilgilere yer verildi: “Bankamızın kanuni takip müşterilerine ilişkin 164.549.997,00 TRY tutarındaki nakdi alacakları 1.600.000,00 TRY’ye  Sümer Varlık Yönetim A.Ş.’ne satılmıştır/temlik edilmiştir.” denildi.

Tabloyu incelediğinizde ise Bankaların tamamen kanun açıklarından faydalanarak Varlık Şirketlerine sattıkları meblağların karşılığını Kurumlar Vergisinden düştüğünü görüyoruz. Varlık Şirketleri ise işin aslı DEVLET TARAFINDAN ÖDENMİŞ (KURUMLAR VERGİSİ İLE) bu alacakları FAHİŞ RAKAMLARLA TEKRAR TAHSİL EDİYOR!!!!

Bu satışlarda da görüldüğü üzere Varlık Şirketleri tabiri caizse Posası kalmış Banka Müşterisinin alacaklarını çok komik rakamlara alırlar ve bu Müşteriler için artık TACİZ, TEHDİT dönemi de başlamış olur. İflas etmiş herhangi bir mal varlığı kalmamış müşteriler Varlık Şirketleri tarafından gün aşırı aranarak ya da mesaj çekilerek taciz ile işe başlanır! Müşteri ile pazarlık başlangıcı ise X Bankasına ana para borcunuz 50.000. TL, bugün itibariyle faizlerle birlikte 600.000 TL gibi bir o kadar uçuk bir o kadar ödemesi mümkün olmayan ödemeler talep edilir. Müşteri eğer birazcık bu borcu ödemeye razıysa hadi sen bizdensin hesabı yapılarak bu rakamlar pazarlıklarla ana paraya kadar düşer. Ana paraya inilse bile Varlık şirketinin aslından bu borcu %3-%5 bilemediniz %10 gibi oranlarla satın aldığı unutmamalıdır. Yani 50.000 TL Ana Para için aslında Varlık Şirketinin Bankaya ödediği toplam rakam Maksimum 5.000 TL’dir. Varlık Şirketi bu borç ödemesinin tahsilinde ise toplamda 45.000 TL Kazanç sağlar.

Varlık Şirketlerinin tahsilatlarına yaparken gerekçe olarak “Borçlu borcunu ödeyerek vicdanını rahatlatır!” derken aslında FAHİŞ KAZANÇLAR ile kimi rahatlattığı ise ortadadır.

Varlık Şirketlerinin tabii ki bu şekilde ki karları nedeniyle her geçen gün sayıları da artıyor. BDDK’nın en son izin verdiği Varlık Şirketlerinin toplam sayısı 15’di. Varlık Yönetim Şirketleri ise kendilerini “ödeyemediğiniz kredileri, tahsili gecikmiş alacakları bankalardan ve diğer finansal kuruluşlardan satın alır ve sizinle birlikte, kolay ödeyebileceğiniz, imkânlarınıza uygun, esnek ödeme planları yaparak yeniden yapılandırır. Böylece sizi hem borcunuzdan, hem de hukuki yükümlülük ve kısıtlardan kurtarır. Hayatınızda yeni, ekonomik özgürlüğünüze tekrar sahip olduğunuz bir sayfa açar.” diye adlandırır.

Varlık Şirketlerinin Ticari Kazanç olarak adlandırılan bu gelirleri ise TEFECİ olarak adlandırdığımız kişilerin gelirlerinden bile fazladır. Zira önemli olan Borçlu Müşteriyi yakalamaktır. Kaldı ki günümüz teknolojik gelişmeleri ile bu Varlık Şirketlerinden borçlulardan kaçabilmeleri pek mümkün görünmüyor. Çünkü bazı Varlık Şirketlerinin zaman zaman Ana Para’nın bir Miktar altına da düşse alacak talepleri, Eğer Borçlu Çalışan SGK’lı yada Vergi Mükellefi ise ve İcra takibi başlamışsa YANDINIZ!!!

Borçlu’nun 12.000TL borcu olduğunu düşünelim! Bu borca karşılık MİNİMUM 60.000 TL gibi rakam talep edilir. Eğer siz SGK’lı çalışan iseniz bu 12.000 TL’yi ödeseniz bile, 60.000 TL. tahsil edilene kadar sizin maaş kesintiniz devam eder! Zira siz artık Varlık Şirketine YAKALANMIŞSINIZDIR! Anaparayı ödedim zaten itirazınız Varlık Şirketleri tarafından kabul görmez! Kapak Hesabı 60.000TL denir. Kaldı ki bu Borçlu Müşterinin 12.000 TL.’lik borcu Varlık şirketi tarafından aslında 1.000 TL gibi rakama satın alınmıştır. Varlık Şirketi daha sonra size ekstra bir ödeme çıkartmazsa! Sizin ödeyeceğiniz ya da ödediğiniz 60.000 TL’den Varlık şirketi zaman içerisinde 59.000 TL HAKSIZ KAZANÇ elde etmiştir.

Şimdi sorarım sizlere Hangi Ticarette böyle bir kar var?

Ya da şöyle sorayım!

Hangi TEFECİ bu kadar gelir elde edebilir?

Bankalar tarafından varlıkları faiz ve temerrüt faizleri döngüsü içerisinde eritilmiş Borçlu Müşterilerin YENİDEN Varlık Şirketleri ile biraz daha SÖMÜRÜLME işi ise BDDK denetimiyle yapılıyor.

Varlık Şirketlerine borçların zaman aşımı süresi de çok enteresan! Şöyle ki; Maliye Bakanlığı Gelir İdaresinin yayımladığı tebliğe göre tahsil edilmeyen kamu alacakları için zaman aşımını 5 yıl olarak belirlendi. Alacaklara yönelik süreler kanunla başka şekilde belirtilmemiş ise 10 yıl işlem tesisi yapılmayan alacaklar ise kendiliğinden zaman aşımına düşer. Varlık Şirketlerinde ise olan borçlar TMSF (Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu) kapsamında olduğundan dolayı zaman aşımı süresi 20 yıl. Her ne kadar alacaklarına yönelik radikal eylemler yapmayan bu Varlık şirketleri borçlunun mal edinmesi veya vefatında varislerine karşı çokta merhametli olmadığı bir gerçek. Anlayacağınız, Ölseniz bile Varlık Şirketleri Varislerinizin kanını emeceği…

Varlık Şirketlerinin avukatlarının yaptığı bir başka çirkeflik ise Borçlarınızdan dolayı herhangi bir Kefilliği olmayan 1. dereceden akrabalarınızı (Anne, Baba, Kardeş, Eş, Çocuk vs.) arayarak taciz etmesi. Bu ödemeleri onların gerçekleştirilmesi ya da borcu olan kişiye kefil olması istenmektedir. Halbuki Borcun şahsiliği ve kişisel ticari bilgilerin 3. kişilerle paylaşılmaması kanunlarda açıktır.

Varlık Şirketlerinin eline düşmüş Vatandaşın ise genelde ekonomik özgürlüğünü kaybetmiş ve hayatını idame ettirme noktasında çabalayan birey olması görüldüğü üzere Varlık Şirketlerinin pek umurunda değildir….

Merak ettiğim bir diğer konu ise Varlık Şirketlerinin ne zaman Borçlulara Böbreğini, Dalağını vs. sat ve borcunu öde teklifi ile geleceği?!

İşin bir diğer enteresan tarafı ise Varlık Şirketleri hala %100 oranında tahsilat oranını yakalayamamaktan yakınıyor! Şöyle ki; 100 TL’lik alacağı 5 TL’ye aldıklarının hesabının yapmadan! Tahsilat oranını 100 TL üzerinden yapıp, AĞLIYORLAR!

Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, her seferinde Banka Faizlerini eleştirip faiz oranları düşmeli diyor. Bankalar ise bu alacaklarını HEM KURUMLAR VERGİSİNDEN DÜŞÜP hem de Varlık Şirketlerine bu alacaklarını satarak çifte kazançlar elde ediyor.

Merak edilen ise;

Sayın Cumhurbaşkanımızın, Bankaların Faiz ve Temerrüt Faizleri altında ezdikten sonra Borçluları Varlık Şirketlerinin kucağına atan Bankacılık Yasasına ve VATANDAŞTAN OLMAYAN ALACAĞI  TAHSİL EDEN VARLIK ŞİRKETLERİNE VE VAHŞİ UYGULAMALARINA NE ZAMAN EL ATACAĞI?

Orhan SARIKAYA

adminadmin