Güncel
Giriş Tarihi : 18-11-2013 09:45   Güncelleme : 18-11-2013 09:45

AHMET KAYA'NIN SUÇU NEYDİ

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, bu ülkede birçok sanatçının dilinden, etnik kökeninden, kimliğinden dolayı dışlandığını, ötekileştirildiğini belirterek, "İşte bunun en son örneği, Ahmet Kaya. Ahmet Kaya beni cezaevine türküleriyle uğurlamıştı, 'Şafak Sökerken' diyerek uğurlamıştı ve benim de dünyamda onun o vefası özel bir yere sahip. Ahmet Kaya'nın suçu saz çalmaktı" dedi.

AHMET KAYA'NIN SUÇU NEYDİ
Başbakan Erdoğan, Ergani Stadı'ndaki toplu açılış törenlerinde yaptığı konuşmada, dün Diyarbakır'da tarihi bir gün yaşandığına dikkat çekerek, şöyle konuştu:

"17 ayrı eser, 740 trilyonluk eserlerin açılışını yaptık. Bu açılışı Irak Kürdistan Bölgesel Yönetim Başkanı Mesud Barzani'nin, çok sayıda bakanımızın, milletvekillerimizin katılımıyla yaptık. Tam 37 yıldır doğduğu, büyüdüğü topraklardan, anavatanından ayrı olan Şivan Perver de bizimle beraberdi. Değerli sanatçımız, bir felaketle karşı karşıya kalan İbrahim Tatlıses kardeşimiz de bizimle beraberdi. Birlikte güzel bir konser verdiler ve bugün buraya gelmeden önce kendileriyle vedalaştık. 2 gün içinde gerçekleştirdiğimiz 3 ayrı açılış programıyla Diyarbakır'a toplamda 880 trilyonluk yatırım kazandırdık. Tam 30 kalem eser hizmet ve yatırımı kazandırdık. Bütün bu hizmet ve yatırımların Ergani'ye, Bismil'e, Diyarbakırımız'a hayırlı uğurlu olmasını diliyorum."

-"TÜRKİYE, BÜTÜN RENKLERİNE, KİMLİKLERİNE EŞİT OLARAK SAHİP ÇIKIYOR"-

Türkiye'de birçok sanatçının dilinden, etnik kökeninden, kimliğinden dolayı dışlandığını, ötekileştirildiğini, hor görüldüğünü vurgulayan Erdoğan, şunları ifade etti:

"İşte bunun en son örneği, Ahmet Kaya. Ahmet Kaya beni cezaevine türküleriyle uğurlamıştı, 'Şafak Sökerken' diyerek uğurlamıştı ve benim de dünyamda onun o vefası özel bir yere sahip. Ahmet Kaya maalesef ömrünün son demlerinde duygusal olarak kaldıramayacağı yoğun bir baskıya maruz kaldı. Vatanından uzakta, gurbette son nefesini verdi. Ahmet Kaya'nın suçu neydi? Bunu kendi şarkısında söylüyordu aslında; 'Diyarbakırlıymış, adı Bahtiyar. Suçu saz çalmakmış, öğrendiğim kadar.' Ahmet Kaya'nın suçu saz çalmaktı. Gönül telinden geçenleri, sazının teliyle söylemesiydi; ama işte bakın, Türkiye artık değişiyor. Yeni Türkiye'de kimse dilinden, dininden, mezhebinden, etnik kimliğinden ötürü horlanmıyor, dışlanmıyor, ötekileştirilmiyor. Türkiye, bütün renklerine, bütün unsurlarına, bütün kimliklerine eşit olarak sahip çıkıyor. Herkese birinci sınıf insan muamelesi yapılıyor. Ergani'nin yetiştirdiği büyük şair Sezai Karakoç'un her zaman vurguladığı gibi, 'Dicle ve Fırat kendi mecrasında, kendi yatağında özgürce akıyor' artık. Dicle ve Fırat, Medine'den İstanbul'a kadar uzanan geniş kültür coğrafyamızda, kendi değerleriyle, kendi rengiyle, kendi özgürlüğüyle yeniden itibarına kavuşuyor. Türkiye her karış toprağıyla, 76 milyon insanıyla bir ve bütün olarak gönüllerini, yüreklerini birleştirmiş olarak son derece emin adımlarla, kararlı bir şekilde geleceğe doğru yürüyor. Artık benim Erganili kardeşim, 'Yeter artık' diyor."

-"SÖZ, SİLAHTAN DAHA ETKİNDİR"-

"Sözün, silahtan daha etkindir. Sözü olan varsa, silahını gömsün ve yola böyle koyulsun dedik. Ama sözüne güvenmeyen silaha sarılıyor. İşte biz 'Sözünle gel, tatlı dille gel' diyoruz" diyen Erdoğan, şunları ekledi:

"İnşallah önümüzdeki 10 yıl boyunca Türkiye'yi büyütmeye, kardeşliğimizi yüceltmeye, soframızdaki ekmeği çoğaltmaya devam edeceğiz. Ama ben sizden bir şey rica ediyorum, bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız, kardeş olacağız, hep beraber Türkiye olacağız. Güçlü Türkiye böyle olacak. Türkiye'nin tamamını, hiçbir ayrım yapmadan, hepsini bir bütün halinde kucaklayarak huzura, refaha kavuşturacağız. Hiç endişeniz olmasın. Onun için tek millet, bir bayrak, tek vatan ve tek devlet. Ergani'yi altyapısıyla, üstyapısıyla yeni dönemde farklı görmek istiyoruz. Daha modern bir Ergani, çok daha farklı bir Ergani. İşte bunun için el ele vereceğiz. Ben bu süreçte sizlerden özellikle destek bekliyorum. Kardeşliğimize, kalkınmamıza, büyümemize destek olun. Çözüm sürecine lütfen sahip çıkın. Diyarbakır buna sahip çıkarsa, çok farklı bir netice alınır. Diyarbakır barışına ve baharına sahip çıkarsa her engeli aşarız. Siz arkamızda durdukça inanın, biz her türlü oyunu bozar, ülkemizi eşitlik, adalet ve özgürlük temelinde kalkındırırız."
adminadmin