Genel
Giriş Tarihi : 19-03-2017 10:11   Güncelleme : 19-03-2017 10:15

Aidiyet varlık çınarının köküdür!

Doğuştan kazanılan aidiyetler (ırk, sülale, doğum yeri, cinsiyet, miras) zaman ve mekân mecburiyetine bağlı külli iradedir. Doğuştan aidiyet olmaz; aidiyet tercih edilir, emek verilir ve onun için bedel ödenir.

Aidiyet varlık çınarının köküdür!

 Aidiyetlerin toplandığı idealler bütününe vatan denir; memleket ise vatan değil sadece mülk edinilen yerdir. Aidiyet bireyin ve toplumun mahiyetinin kökü, namusu ve şerefidir. Çünkü aidiyet seçilmiş, geliştirilmiş olandır...

VATAN

Benim memleketim Şam,

Anamın Buhara,

Babam Beyrut’tan almış evini,

Bosna’dan geldi gelini.

 

Trablus’ta şehadet, koku diye girdi aklımıza,

Kudüs sancağının altında daldık uykuya,

Benim memleketim Şam,

Komutanımın Manisa.

 

Delhi’den toprak, Semerkant’tan iz getirdim sana,

Senin kanın Yemen’de aktı benimki Saluk’ta,

Benim memleketim Şam, Osmanlı vatan,

Hevesim Belçivan’da kaldı, aklım Payitaht İstanbul’da…

Anonim

 

Memleket meselesi, küçük iştir çünkü memleket mülk edindiğin yer demektir ve mülkler dünyanın aldatıcı ayrıntılarıdır. Selçuklu bu yüzden biri Doğu’ya biri Batı’ya bakan iki başlı kartalı devlet arması seçmiştir; çünkü bu arma “Doğu da Allah’ın, Batı da Allah’ın” şiarını temel alan bir vatan hâkimiyetinin göstergesidir...

adminadmin