Güncel
Giriş Tarihi : 26-07-2017 06:28   Güncelleme : 26-07-2017 07:39

Akasyamhaber Yazarı Fatih Oruç, İhh İle Afganistan Yetim Dayanışma Günlerinde

İHH İnsani Yardım Vakfı, yedi yıldır dünyanın çeşitli ülkelerinde, yetim çocuklar için etkinlikler düzenliyor.

Akasyamhaber Yazarı Fatih Oruç, İhh İle Afganistan Yetim Dayanışma Günlerinde

Şubat, Mart ve Nisan aylarında düzenlediği bu etkinliklerde, gittiği ülkelerdeki yetimhanelere ziyaretler gerçekleştiriyor.

AkasyamHaber Yazarı Fatih Oruç, İHH ile gittiği Afganistan Yetim dayanışma izlenimlerini sizler için kaleme aldı;

İHH Organizasyonu ile 6-12 Nisan 2017 tarihinde iki İHH görevlisi, üç kişi de dışardan bizler toplam beş kişi olarak THY ile Afganistan’ın başkenti Kabil’e uçtuk.

Uçak sonuna kadar doluydu. Uçakta bir ara hostesle sohbet etme imkânı buldum.  Hostes bana, Afganistan’a niye gittiğimizi sordu. Ben de tepkisini ölçmek için turistik ziyaret yapacağımızı söyledim. Hostes şaşırdı, orada can güvenliği yok ki niye gidiyorsunuz dedi. Ben de uçak ful dolu herkes gidiyor dedim. O da bana bunların büyük bir çoğunluğu Avrupa’dan ve Türkiye’den dönen Afganlı göçmenler olduğunu, bir kısmının da Nato ve Türk askerleri olduğunu söyledi.  Çok ta nadir olarak yardım kuruluşlarının gittiğini söyledi. Bu sefer ben de, biz de yardım kuruluşu olarak gittiğimizi söyleyince, ha şimdi oldu dedi.

Sabah saat altıda Kabil Havalimanı’nda İHH’nın partner kuruluşu olan Hadaf Cultural Foundation (Hedef Kültür Vakfı ) Başkanı Dr. Hamit Yoldaş ve merkezi Mezar-ı Şerif Şehrinde bulunan TİKA koordinatör yardımcısı Kenan Yıldırım karşıladı.

Dr. Hamit Yoldaş Konya’da tıp eğitimi almış bir Afgan vatandaşı. Türkçesi güzel olduğu için iletişim sorunu yaşamadık. Dr. Hamit Yoldaş, İHH ile partner kuruluşu olan Hedef Kültür Vakfının kurduğu İstanbul-Kabil Kardeşlik Yetimhanesi’nin ve aynı zamanda TİKA’nın kurduğu iki klinikte başhekimi görevini sürdürüyor.

İstanbul-Kabil Kardeşlik Yetimhanesi Afganistan’da devlete bağlı diğer yetimhanelere örnek olabilecek kadar temiz, düzenli ve disiplinli. Yaşları 10-16 arasında 70 erkek çocuk yetimi barındırıyor. Gündüz dışarıda okula gidiyorlar, diğer zamanlarında da yetimhanede İslâmî eğitim alıyorlar. Çocukların hepsi, terbiyeli, hürmetkâr ve çalışkanlardı. 

Altı gün süren seyahatimiz boyunca, ülkenin farklı bölgelerinde dört büyük piknik organizasyonu yaptık. Bu organizasyonlara 11 yetimhaneden yaklaşık 1230 yetim çocuk katıldı. Çocuklar bizlere marşlar söylediler, sportif gösteriler yaptılar, becerilerini sergilediler, sonrada hep beraber oyunlar oynadık.  Bizler de hediye dağıtarak, kurbanlar keserek ve bir takım ihtiyaçlarını karşılayarak cevap vermeye çalıştık. Gittiğimiz yerlerde, yapımları tamamlanmış birçok su kuyusunu açtık.

Kabil’deki faaliyetlerimizi bitirdikten sonra, ülkenin kuzeyinde bulunan şehirlerde ki yetimhanelerdeki organizasyonlar için biletini aldığımız uçağımızın seferi iptal edilmiş. Biz de karayoluyla gitmek zorunda kaldık. Yolculuğumuz 8-10 saat sürecekti. Karayoluyla Hindikuş Dağları’ndan geçmek zorundaydık. Yollarda Taliban ve DEAŞ tehlikesi olduğunda için bizler de yerel kıyafetler giydik.

Hindikuş Dağları, Orta Asya'da büyük bir dağ sırasına verilen isim. Yükseklikleri 6.000-7.500 metre arasındadır. Kuru ve soğuk bir havası var. Dağdan geçerken birçok tünellerden geçiliyor. Bunların en uzunu ve meşhuru Salang Geçidi. Bu geçit 4 km uzunluğunda. Bildiğimiz tünellerden farklı bir yapısı var. Yol oldukça dar. Asfalt diye bir şey yok. İçerisi çamur deryası.  Taşıtlar birbirlerine çarpacak kadar yakın geçiyorlar. Duvarların üst tarafında odacıklar şeklinde dışarıya açılan aralıklar var. Buradan içeriye sızan ışıklar tüneli biraz aydınlatıyor. Salang Geçidi, yılın 12 ayı karla kaplı Hindikuş Dağları’nın can damarı. Afganistan için stratejik bir önemi var. Başkent Kabil’i kuzeydeki şehirlere bağlayan tek geçit. Ayrıca Afganistan’ı Tacikistan, Özbekistan ve Çin’e dolayısıyla Rusya’ya bağlayan tek yol.

Uzun ve maceralı bir yolculuktan sonra, Talukan, Feyzabad, Bağlan, Semanga ve Mezar-ı Şerif Yetimhaneleriyle faaliyetlerimizi gerçekleştirdik. Görevimizi çok güzel ve faydalı bir şekilde yerine getirdiğimize inanıyoruz. İHH’nın çalışmalarını takdir ettik. Tam manasıyla kurumsal çalıştığına şahit olduk. 

Çalışmalarımız sona erdikten sonra, Mezar-ı Şerif şehrine hareket ettik. TİKA koordinatör yardımcısı seyahatimiz boyunca bizimle beraberdi. Bu vesileyle kendisi de TİKA’nın farklı yerlerde ki faaliyetlerini yerinde görme fırsatını bulmuş oldu. Mezar-ı Şerif’te TİKA’nın mekânını ziyaret ettik. TİKA koordinatörü Zeki Bulduk Bey’in misafiri olduk. TİKA’nın faaliyetleri hakkında bilgi aldık. Gururlandık.

Bu çalışmalardan dolayı Türkiye’ye ve Türklere karşı büyük bir sevgi var. Bu sevgilerini de her yerde, arabalarına Türk Bayrağı çıkartmaları yapıştırarak gösteriyorlar.

Afganistan küresel güçlerin merkezinde olan bir ülke.

Çok uzun yıllar süren savaşın Afgan halkına hediyesi, maalesef etnik sorunlar, terör, uyuşturucu, kaos, fakirlik, dışa bağımlılık ve sosyal çöküntü.

Afganistan’da kişi başına düşen milli gelir 220.00 USD

Tarımsal üretim son derece ilkel koşullarda yapılmakta. Afyon üretimi birçok Afgan vatandaşı için gelir kaynağı haline gelmiş. BM'nin tahminlerine göre, halen Afganistan'ın GSMH’nin % 60'ını afyon üretimi teşkil etmektedir.

Afganistan, doğal kaynaklar açısından zengin yataklara sahip olup petrol, doğalgaz ve kömür gibi enerji mineralleri, bakır, demir, altın, elmas, tuz, gibi değerli ve yarı değerli maden yataklarına sahiptir. Bunların yanı sıra dünya genelinde ki uranyum ve lityum rezervlerinin % 30’u Afganistan’da bulunuyor.

Yıllar süren savaşlar nedeniyle Afganistan’ın altyapısı büyük ölçüde zarar görmüştür. Diğer bölgelerde ise savaş yüzünden yıllardan beri altyapı konusunda hiçbir yatırım yapılmamış. Ülkedeki iç çatışmaların bitmesi ve güvenlik konusundaki sıkıntıların giderilmesi ile büyük bir pazar olmaya aday bir ülke. Her sektör açısından bakir. Türkiye’nin 60-70 yıl öncesini yaşıyor.

Güvendikleri ve samimi gördükleri tek ülke olarak Türkiye’yi görüyorlar. Bu güveni Türkiye, çabalarıyla ve samimiyetiyle kazanmakta hak etmiş. Barış ve huzuru sağlamak için karşılıksız elinden gelen hizmeti veriyor. Başta TİKA ve İHH olmak üzere bazı sivil toplum örgütleri de büyük hizmetlere imza atıyorlar.

Fakat içerisinde bulunulan belirsizlik, daha uzun yıllar acı günler yaşamaya devam edecek gibi gözüküyor.                                                                            

 İTO 17.ve 18. Meclis üyesi   FATİH ORUÇ                             

adminadmin