Analiz
Giriş Tarihi : 27-12-2013 14:31   Güncelleme : 27-12-2013 14:31

Akkaş olayının bilinmeyen yönleri

İnternethaber sitesi yazarlarından Süleyman Özışık, son iki gündür yargıda koparılan fırtınanın analizini yaptı.

Akkaş olayının bilinmeyen yönleri
Süleyman Özışık’ın iddiasına göre; Savcı Muammer Aktaş Çalokkadı'nın yanından daha ayrılmamışken inanılmaz bir şey oluyor ve Samanyoluhaber, Bugün TV, Kanaltürk, Ulusal Kanal, Zaman gibi yayın organları deprem etkisi yaratacak bir haber geçiyor: "Devlet Demir Yolları Genel Müdürü Süleyman Karaman gözaltına alındı!"
 
Özışık bazı eli uzun gazetecilerin twitter üzerinden o dehşet verici ayrıntıyı paylaştıklarını ve: "Operasyon Bilal Erdoğan'a uzandı. Yakalama kararı çıkarıldı" diye yazdıklarını ifade ediyor. Özışık konuyla ilgili, “Yani savcı bey operasyonun yapılacağından o kadar emin ki, Çolakkadı'ya çıkmadan gözaltına alınacak kişinin ismini kendine yakın gördüğü medyaya servis ediyor.
Çolakkadı izin vermeyince ve gözaltına alındığı iddia edilen Süleyman Karaman orta yere çıkıp, "Ben gözaltına alınmadım" diye açıklama yapınca, adını saydığım yayın organları bir anda açığa düşüyor ve "Henüz doğrulanmadı" diyerek haberi büyük bir utanç içinde geri çekmek zorunda kalıyor” ifadelerini kullanıyor.
 
Süleyman Özışık’ın analiz yazısının konuyla ilgili bölümü şöyle:
 
“İstanbul Cumhuriyet Savcısı Muammer Akkaş, Terörle Mücadele Kanunu kılıfına sokulmuş operasyon yapmak istiyor. Önce emniyette bir ekip kurmak istiyor. Belirlediği bir ekibi yemekhanede topluyor durumu anlatıyor. Ancak sıkıntılı bir süreç başlıyor. Başsavcı ve üst düzey emniyet müdürlerinin haberi olmadığı için görevlendirilmek istenen bazı polisler görevin yerine getirilmesini isterken, bazıları itiraz ediyor.
 
Bazı polisler, bu operasyonun derin bir operasyon olduğuna vurgu yaparak isyan bayrağı açıyor. İddialara göre iş öyle bir duruma geliyor ki, yemekhanede silahlar çekiliyor. MHP kökenli bazı polisler, "Biz bu oyunun içinde olmayız" diyerek rest çekiyor.
 
Çaresiz kalan savcı, baştan yapması gerekeni yapmak zorunda kalıyor, Başsavcı Çolakkadı'ya gidiyor ve dosyayı uzatıyor. Çolakkadı dosyayı inceliyor ve savcının bu soruşturmayı 2 yıl önce başlattığını görüyor.

Savcının, bu dosyayı kanun gereği UYAP sistemine girmesi gerekiyor. UYAP'ta yapılan araştırmada isimlerin farklı olduğu belirleniyor. Çolakkadı 5 ayrı savcıyla birlikte yaptığı araştırmada, dosyadaki suçlamaların hiç birinin Terörle Mücadele Kanunu'na uygun olmadığını farkediyor.
 
Buna rağmen savcı Muammer Aktaş'a, "Bu dosya üzerinde iyi çalışmamışsın. Apar topar hazırlandığı belli. Bu şekliyle hukuka ve kanunlara aykırı hareket etmiş olursun. Git üzerinde çalış ve yarın bana tekrar getir. Gözden geçirelim ve ona göre operasyona yön verelim" diyor.
 
Savcı Muammer Aktaş Çalokkadı'nın yanından daha ayrılmamışken inanılmaz birşey oluyor.
 
Samanyoluhaber, Bugün TV, Kanaltürk, Ulusal Kanal, Zaman gibi yayın organları deprem etkisi yaratacak bir haber geçiyor.
 
O haber aynen şöyle: "Devlet Demir Yolları Genel Müdürü Süleyman Karaman gözaltına alındı!"
 
Bazı eli uzun gazeteciler de twitter üzerinden o dehşet verici ayrıntıyı paylaşıyor: "Operasyon Bilal Erdoğan'a uzandı. Yakalama kararı çıkarıldı."
 
Yani savcı bey operasyonun yapılacağından o kadar emin ki, Çolakkadı'ya çıkmadan gözaltına alınacak kişinin ismini kendine yakın gördüğü medyaya servis ediyor.
 
Çolakkadı izin vermeyince ve gözaltına alındığı iddia edilen Süleyman Karaman orta yere çıkıp, "Ben gözaltına alınmadım" diye açıklama yapınca, adını saydığım yayın organları bir anda açığa düşüyor ve "Henüz doğrulanmadı" diyerek haberi büyük bir utanç içinde geri çekmek zorunda kalıyor.
 
Bu gelişme üzerine Savcı Çolakkadı dosyayı sızdırdığı ve usulsüzlükler yaptığı gerekçesiyle soruşturmayı Muammer Aktaş'tan alıyor ve Terörle Mücadele Kanunu soruşturmalarına bakan yeni bir ekibe teslim ediyor.
 
Muammer Akkaş çıkıp, "Yolsuzluğun üzeri örtülüyor. Dosyayı benden aldılar" diye yaygara koparınca, Cumhuriyet tarihinde bir ilk yaşanıyor ve Başsavcı Çolakkadı ekran karşısına geçip, "Amaç temizlik diyorlar, diyenler ülkeyi kaosa sürüklüyor. Bunun yöntemi bu değil, bunların niyeti başka" diyerek yargı cuntasının varlığını itiraf ediyor.
 
"90 kişiyi sabaha karşı yataklarından alıp, daha sonra 'Pardon! Sizin suçunuz yokmuş' diyerek 70 kişiyi serbest bırakıyorsunuz. 19 maçta şike var diyerek insanları zindanlara atıyorsunuz, sonra 'Yanılmışız. 4 maçta şike varmış' diyorsunuz. Terör örgütü olmakla suçladığınız zanlıların yüzde 99'u serbest kalıyor. Bu iş böyle gitmez. Bu hukuk cinayetine son verin" diye haykırıyor başsavcı, ama anlamak istemeyen anlamıyor.
 
HSYK tuhaf bir yöntemle devreye giriyor bu kez. 22 üyeden oluşan HSYK'nın 13 mensubu bir araya geliyor ve oy çokluğuyla bir korsan bildiri yayınlıyor. 22 üyeden 13'ünün yayınlanan korsan bildiriden haberi yok. Bildiriyi yayınlayan efendiler, "15 Ocak tarihine kadar tatile çıkıyoruz"diye açıklama yapıyor ve arkalarını dönüp gidiyor!”
 
Yazının tamamı için;
 
http://www.internethaber.com/kac-ak-partili-daha-istifa-edecek-15387y.htm
 
samsunAhaber
adminadmin