Köşe Yazıları
Giriş Tarihi : 25-03-2017 09:27   Güncelleme : 25-03-2017 09:27

Anamızın Ak Sütü

Derler ya, “ananın ak sütü gibi helal olsun” diye. Hakikaten de yeryüzünde yaratılmış hiçbir gıda onun kadar ak, onun kadar pak, onun kadar helal ve onun kadar size özel yaratılmış değildir.

Anamızın Ak Sütü

Doğduğunuz andan itibaren işe başka şeyler karışmamış ve karıştırmamışsa dünyaya geldiğinizi ve bütün ihtiyaçlarınızı bilen Bir’i tarafından annenizin göğsünden size özel olarak akmaya başlar. Tam manası ile bir Ab-ı hayattır. Rahmet çeşmesidir. Yeryüzünde merhamet ve şefkatin en büyük temsilcileri olan annelerimize özgüdür. Bu yüzdendir annelerimize bağlılığımız belki de; ihtiyaç duyduğumuz en önemli duygunun, şefkatin, cisimlenmiş hali olmalarındandır.

Evet! Sağlık Bakanlığımız bu yıl anne sütünün önemini daha fazla vurgulayabilmek adına bir dizi eğitimler başlattı. Buna neden ihtiyaç duydu dersiniz? Hemen anlatayım:

Türk annelerinin evlat sevgisi, fedakârlığı ve şefkati üzerine kimseyi tanımam ancak bebek bakımı ve beslenmesi üzerine olan istatistikler Türk annelerinin biraz daha bilinçlenmeleri gerektiğini gösteriyor. İşte o göstergeler:

  • Dünya genelinde bebeğine en az 6 ay ve üzeri süre anne sütü vermenin önemini kavramış kadın oranı % 75 iken ülkemizde bu oran %82
  • Bu inanca rağmen bunu gerçekleştiren anne oranı dünyada %62, ülkemizde %68
  • Bebeğini 12-24 ay anne sütü ile besleyen kadın oranımız ise sadece %31
  • Hele de bizim ülkemizde maalesef gelenek görenek belasıyla veya toplum baskısı, sütünün yetmediğini düşünme gibi birçok sebeple ilk 6 ay sadece ve sadece ve de sadece anne sütü ile beslenen bebek oranı çok düşük maalesef.
  • Annelerin yine büyük çoğunluğu bebeğini nasıl beslemesi gerektiğini ek gıdaya ne zaman ve nasıl geçeceğini bilmiyor. İşin acı tarafı bir profesyonelden yardım almak yerine çevresindeki tecrübeli olduğuna inandığı kişilerden bilgi edinmeye çalışıyor.
  • Hayatımızın ve geleceğimizin en değerli varlıkları olan çocuklarımıza kimi zaman hayat kimi zaman iş şartları gereği ama çoğu zaman bilgisizlik ve tecrübesizlik nedeniyle doğru beslenme ve bakım uygulanamayabiliyor.

İşte bu sebeplerden ötürü Sağlık Bakanlığı, toplumda bir farkındalık oluşturmak adına tüm sağlık personellerinin eğitilmesini ve bu personellerin de eğitim aldıktan toplumu, çevresini ve danışmanlığa ihtiyacı olan her anne ve anne adayına gerekli tüm bilgileri verebilecek düzeye gelebilmesini hedeflemiştir.

Sağlıklı bir toplum oluşturmak sadece hükümetlerin değil her bir bireyin politikası olursa mümkün olacaktır. Böylesine bir bilgi ve teknoloji çağında bilgiye ulaşmak artık kolay olmalı ve “bilmiyordum” diyen insan kalmayana kadar eğitimler devam etmelidir. Bu eğitimlerin de en önemlisi anne kucağında başlıyor işte. Bu da neyle ilgili? Yine toplumumuzun en önemli meselelerinden biri olan beslenmeyle ilgili.

Ben elim yettiğince buradan annelerimize sesleniyorum: Yarın “anamızdan emdiğimiz burnumuzdan geldi” demek istemiyorsanız bu gün bebeğinizi doğru besleyin.

Saygı ve hürmetlerimle…

adminadmin