Köşe Yazıları
Giriş Tarihi : 26-01-2018 09:02   Güncelleme : 26-01-2018 09:02

Arvalap adası yolcusu kalmasın!

Beklenen kar nihayet geldi. İşi Mikail Aleyhisselamdan bilmeyip meteorolojiden medet umanlar yine şaşkınlar. Küresel ısınma diye ifadelendirdikleri şeyin küresel azgınlık olduğunu idrak edemeyenler bizim geçtiğimiz Cuma Sultan Ahmet Camiinde yaptığımız yağmur duasının etkisini yine görmezden gelecekler.

Arvalap adası yolcusu kalmasın!

Atomu bilmeyenler...
Frekansı,
Manyetik alanı...
Kör tesadüfler zincirini ilah edinenler nerden bilecekler elbette Rahmanın merhametini? Nasıl algılayabilirler ki Sünnetullahı!?
Yoğun kar yağışı altında Arvalap Adasına doğru yola çıktım. Bu kez adaya gidiş istikametimi Ankara üzerinden gerçekleştireceğim. Hemen Beştepe'deki Caminin Minberinin altındaki mahzenden.
Vay anasını mabetsiz şehre neler oluyor böyle. Şapka inkılabına karşı oldukları için şehirleri bombalanan Rizeli biri kimyasını bozdu seküleritenin. Seküleritenin askerleri yine dün darağaçlarında sallandırıyordu bu memleketin insanlarını? Şimdi Maaşallah Mehmetçik dönemine bir irtica eyleyiş söz konusu.
Millet koşa koşa askere gidiyor. Başörtülü analar Mehmetçiğin yollarını kesiyor pişirdikleri aşa davet ediyorlar.
Cenazede ülkenin başı kıraat eyliyor Allah'ın sözlerini.
Yoldayım. Arabada, radyoda kulağım. Haber spikeri bölgedeki muhabire bağlanıyor, olduğu yerin ismini vererek.
Muhabir heyecanlı ses tonuyla anlatıyor nefes nefese.
“Şu an önümüzden zırhlı kirpi araçları geçiyor, her birinin içinde 4’er tane asker var”
Vallahi düşmana istihbarat birimi lazım değil, bizim haberlere baksınlar yeter. Hele sosyal medya teröristlerine ne demeli? Ya hu ülkenin yönetimindeki siyasi iradeyi beğenmiyor olabilirsiniz. Onu anlarım da ülkemiz bir savaşın içindeyken aleyhte tavır almanın alemi ne? Yok beğenmiyorsanız ülke yönetimini, önümüzde seçim süreci var. Söyleyin analarınıza yetiştirsin babayiğitleri de biz de şu makus talihimize son verelim.
Mehmed'im Afrin'de. Suriye batağına biz de ayaklarımızı atmak durumunda kaldık. Haçlı seferleri malum 11 Eylülden beri ümmet coğrafyasında. Yok, Armageddon, yok Tapınakçılar, Arz_ı Mevud derken fokurdayan bir Ortadoğu Cehennemi. Elbette bariz zulmün kurbanı milyonlarca sivil insan. Mülteciler ya da bir başka isimlendirmeyle muhacirler. Klavye kolluk kuvvetleri olmadık hezeyanlı yorumlarıyla dünyanın gidişatına yön vermeye çalışmaktalar.
Pakrudini, Allah'sız, kitapsız pekakanın 40 yıllık filli terör hareketlerinin zirve zamanlarındayız. Ağababaları cukkalarını semirtmekle meşguller.
Biz ise hayatı ıskalamakla ömür tüketiyoruz. Taş devri dedikleri dönemden bilgi ve bilişim dönemine geldik. Amerika bilgi çağını kavramak adına yılda 52 milyar dolar harcama yapmakta. Kıçı kırık İsrail 2 milyar dolar civarında. Hindistan, Çin, Kanada, Avrupa harala gürele bu yarıştan kopmamaya çalışırken biz... Ya biz?
Bu kadar büyük rakamlar, paralar yapay zeka, akıllı otomobil, akıllı silahlar, uzay ve telekominikasyon alanlarında inanılmaz yeni bilgi ve yeni teknoloji üretiyor. Sanayi devrimini, elektrik devrimini, elektronik devrimini ıskaladık. Şu anda da "bilişim devrimini" ıskalıyoruz. Sanayi devrimini ıskalamada hep Osmanlı'ya laf ettik. Elektrik-elektronik devrimini ıskalamada da TC kurucu irade mirasçıları her türlü eleştiriyi hakkediyor. Şimdiki bilişim devrimini ıskalayan ise bizleriz. Ve kimseye de birşey demek hakkımız yok. Vatandaş, yatırımcı, akademisyen, yönetici, politikacı, öğretmen ve öğrenciler... hepimiz birden ıskalıyoruz. Diyanette ıskalıyor. Birbirimizi suçlamak yerine oturup hep beraber ağlayalım. Hatta ağıt yakalım. Töremize daha uygundur. Nasılsa milliyetçilik tavan yaptı ya... Herkes ırkçı oldu çıktı. Kimi Türk, kimi Arap, Kürt, Laz, Çerkes... Müminlerin kardeş olduğu en sık başvurduğumuz sloganlarımızdan. İcraatta Cehalet Olimpiyatlarında madalya şampiyonuyuz.
Sanki biz başka bir gezegende, başka bir alemde yaşıyoruz. Neler konuşuyor, neler ile ilgileniyoruz. Ne gam, yanmaz kefenlerimiz var biz günahlarımızın azabından koruyacak!
Aklımıza mukayyet ol Ya Rab!
Nihayetinde Arvalap Adasına ulaştım. Burada da anlatacağım o kadar şey oldu. Özellikle adanın insan ayağı değmemiş bölgeleriyle alakalı fevkalade şeyler anlatacağım. Ama şimdilik yeter. Yazıyı burada keseyim. Malum uzun yazı okumak kimilerini daraltıyor.
Bende bu ibareye daralıyorum ama... Müşteri velinimetimiz. Üzmeyelim.. Maazallah ya okumaktan vazgeçerlerse? Şunun şurası kaç okuyanımız var ki?

Fehmi Demirbağ

 
adminadmin