Analiz
Giriş Tarihi : 07-06-2018 11:41   Güncelleme : 07-06-2018 11:41

Asırlık küflü ezberlerin korkak nesilleri

Asırlık küflü ezberlerin korkak nesilleri

 “Bilge Başkan” diye pazarlanan biri var. Sağa sola sataşarak prim yapmaya çalışan, kendinden başka herkese ve her şeye kinlenmiş nefret fıçısı 0.68’lik Saadet kadrosunun Başkanı Temel Karamollaoğlu.

Temel Karamollaoğlu, Fatih Altaylı’nın sunduğu bir TV programında aynen şöyle söylüyor: “İHA’lar yapıyoruz ama orada bile dışarıya muhtacız, şundan dolayı muhtacız; İHA’ları yapanlar merceğini kendileri yapmıyor ki. Bilgisayarını biz yapmıyoruz ki...”

Fena halde hatalı; baştan sona yalan bir beyan bu. İHA ve SİHA’ların yerlilik oranı %98. ABD, Almanya, İngiltere, Japonya, İsrail gibi ülkelerde yerlilik oranı en yüksek olan ülke Japonya. 2015 verilerine göre bir Japon malı İHA’nın yerlilik oranı %94. Bu konuda sayfalarca rakam yazılır buraya; ama benim derdim Karamollaoğlu’nun söylediği yalanı yakalayıp yüzüne vurmak değil. Daha büyük bir dert var bu konuşmada. Kahredici bir dert var. Sürekli “Muhtacız” diyor. Birlieri gelip Karamollaoğlu’na yanlış bilgi vermiş değil. Ön kabulü öyle onun. “Biz muhtacız!” Mutlaka dışarıdan geliyordur. Biz yapamayız, biz beceremeyiz, biz hep muhtaç pozisyonundayız.

Bir asırlık ezber bu. Küflenmiş köhne bir dayatma bu. Böyle böyle korkak nesiller yetiştirdiler. “Otur patates ek, karışma bir şeye” diye diye çaresiz aciz nesiller... “Adamlar uzaya gidiyor; biz hâlâ ne konuşuyoruz” diye kalıp ezberlerle kendini ezen bir nesil… Özgün Turboşaft Motor Geliştirme Projesi çalışmalarında kaydedilen ilerlemeden haberimiz yok. Milli Kriptolu DMR yaptık mesela Türkiye olarak. Ne demek bu; Sayısal Mobil Telsiz sistemi demek. Yakında Ankara ve İstanbul emniyetinin de ağa eklenmesiyle ne olacak biliyor musunuz? Türkiye dünyanın en büyük dijital haberleşme ağlarından birine sahip olacak. Haberimiz var mı; yok.

Uzay Ajansı, Antarktika Deney Tesisi derken daha onlarca böyle gelişme sıralanabilir ama bunları önemsemiyoruz. Temel Karamollaoğlu’nun zihniyetinin temsil ettiği bir hastalığımız var. Kendimizi Batı’ya muhtaç hissediyoruz. O yüzden ısrarla ve tekrarla “Muhtacız” diye bağırıyor. Gel de kahrolma... Gençlerimizi uzak tutun bu adamlardan, bu zihniyetten... Hiç kimseye muhtaç falan değiliz. Türkiye, bu dünyanın eşit söz sahibi paydaşlarından biridir; Türkiye, bu dünyanın umudu olan derin bir kültürdür. Türkiye, Anadolu’nun genetik havuzu geleceğin kurucusudur...

Erem Şentürk / Diriliş Postası

adminadmin