Samsun Haber
Giriş Tarihi : 26-08-2012 13:56   Güncelleme : 26-08-2012 13:56

Atatürk Chp'yi Yeniden Dizayn Etmek İstediği İçin Scf'yi Kurdurdu

41 ilde seçime giren SCF, yüzde 70'e varan başarı elde eder. Samsun ve Silifke illerini de kazanır.

Atatürk Chp'yi Yeniden Dizayn Etmek İstediği İçin Scf'yi Kurdurdu
Türkiye'nin ikinci muhalefet parti denemesi Serbest Cumhuriyet Fırkası kurulalı 82 yıl oldu. Türk demokrasisi için önemli bir parti olan SCF, yazar Zekeriya Yıldız tarafından dönem romanı olarak kaleme alındı. Yıldız'a göre, SCF'nin tabanı Menderes'i, Özal'ı ve Erdoğan'ı iktidar yaptı.

Serbest Cumhuriyet Fırkası (SCF), demokrasi tarihimizde Türkiye'nin ikinci muhalefet partisi olarak yer alıyor. 12 Ağustos 1930 tarihinde kurulan ve 99 gün siyasette kalabilen SCF, Türk halkının çoğunluk olarak kendini bulduğu siyasî duruşun kodlarını taşıyor. Partinin 82. kuruluş yıldönümünde Nesil Yayımları'ndan çıkan yepyeni bir eserle karşı karşıyayız: '1930 Yalancı Bahar' Zekeriya Yıldız'ın kaleme aldığı kitap, dönem romanı olmasının yanı sıra salt SCF'yi konu alan ilk roman özelliğini taşıyor.

Yıldız, romanın daha akılda kalıcı olduğuna inandığı için böyle bir türde yazmış eserini. Söze, SCF döneminin iyi anlaşılması gerektiğini söyleyerek başlıyor ve ekliyor: "SCF tabanı, Menderes'i, Özal'ı ve Erdoğan'ı iktidar yaptı. Çünkü bu taban Türkiye'nin tabanı."
 
Yıldız'a göre, Tek Parti dönemi tüm berraklığıyla bilinmedikçe Türkiye gerçek demokrasiye ulaşamaz. Çünkü o dönemde çok gizli kodlar, çözülmesi gereken bilmeceler var. Yıldız'ın deyimiyle Türkiye imparatorluk bakiyesi bir ülke ve Tek Parti döneminde yaşanan sıkıntıları hak etmedi. Yıldız, partinin genel başkanı eski Paris Büyükelçisi Fethi Okyar'ın, muhalefet hareketini yürütebilecek, hedefe götürebilecek bir vizyona sahip biri olmadığını ifade ediyor.

Okyar'ın tek özelliğinin İsmet İnönü'nün politikalarını eleştirmesi olduğunu kaydeden yazar, Okyar'ı ilkeli biri olarak görmüyor. Ona göre, ilkeli bir adam emir ile parti kurulmasını kabul etmez; etse bile 50 bin kişinin kendisini desteklediği ilk mitinge rağmen partisini bırakıp gitmez. Okyar'da liderlik vasfının olmadığını; ancak halkın İnönü zulmünden kurtulmak için ona sarıldığını anlatıyor Yıldız.
 
Okyar, Şeyh Sait isyanı olduğunda başbakan olan bir devlet adamı. Tek Parti politikalarına çok ses çıkaran biri de değil. Yıldız da bunun böyle olduğunu belirterek; o zaman kulislerde konuşulan bir anıyı şöyle paylaşıyor: "Fethi Bey, Abdülhamid Han tahttan indirildiğinde Selanik'e götürülürken yanındaki muhafızlardan. O sırada Sultan'ın altın dolu çantası kaybolur. Fethi Bey, partinin başına geldiğinde şunlar söylenir, Abdülhamid'in altınlarını koruyamayan bir adam memleketin haklarını nasıl koruyacak?"
 
Zekeriya Yıldız, Atatürk'ün SCF'yi Batı'da Türkiye'ye karşı oluşan 'tek adam' anlayışından rahatsız olduğu için kurdurduğunu dile getiriyor. Ama yazara göre asıl sebep şu: "Atatürk, CHP'yi yeniden dizayn etmek istediği için SCF'yi kurdurdu." Kuruluş şeklinden parti programına kadar, SCF'nin her şeyiyle yapay bir muhalefet olduğunu vurgulayan Yıldız, buna rağmen halkın teveccühünü ise şu sözlerle açıklıyor: "CHP, o zaman da halktan uzaktı. Jakobendi, devleti toplumu üstten tasarlamanın derdindeydi.

CHP, zihniyet olarak İttihat ve Terakki Partisi'nin taşra yapılanmasıdır. Halk fakirliği kabul ediyor ama adam yerine koymamasını kaldıramadı. O yüzden SCF'ye inanılmaz bir teveccühte bulundu." Yıldız'ın paylaştığı anekdot ise halkın demokrasiye ne denli aç olduğunun resmi gibi: "Partinin kurulacağı söylentisi gazetelerde yer aldığı andan itibaren Yalova PTT'sinin telgrafhanesi kilitleniyor. Parti kurulduğunda ilk haftada 10 bin kişi üye oluyor. Bir ay sonra, Anadolu'da kısa zamanda örgütleniyor."
 
41 ilde seçime giren SCF, yüzde 70'e varan başarı elde eder. Samsun ve Silifke illerini de kazanır. Hatta Silifke seçim sonuçlarından dolayı cezalandırılır ve CHP tarafından ilçe yapılır. Yıldız ayrıca, SCF'nin partide görev yapan Adnan Menderes, Ekrem Hayri Üstündağ gibi isimler için 'okul' ve tecrübe olduğunu dile getiriyor. Yıldız, SCF'nin başarısız olmasının en büyük darbeyi Türk demokrasisine vurduğunu belirterek; Tek Parti yönetiminin Türkiye'ye zaman ve enerji kaybettirdiğini hatırlatıyor.
 
Zekeriya Yıldız, SCF'nin Türk demokrasisi için önemli bir deneyim olduğunu kaydediyor ve şöyle konuşuyor: "SCF bize belli anlarda dik durmanın ne kadar önemli olduğunu söylemiştir. Dik duramamanın ise cezasını çekmiştir. SCF, ayrıca Anadolu'nun mazlum insanlarının ne kadar büyük bir güç olabileceğini hatırlatmıştır. Elitist anlayışın muteber olmadığını söylemiş, Türk halkının demokrasiden yana olduğunu göstermiştir."

SAMET ALTINTAŞ   / ZAMAN PAZAR
adminadmin