Türkiye
Giriş Tarihi : 04-11-2012 15:03   Güncelleme : 04-11-2012 15:03

Avrupa merkezci bilim anlayışı yıkılacak!

Tanzimat dönemiyle birlikte hayatımızın her alanına nüfuz eden Avrupa-merkezci (Eurocentric) bakış açısı bilimsel alanda yıkılmanın eşiğine mi geldi?

Avrupa merkezci bilim anlayışı yıkılacak!
Modern bilimin köklerini Antik Yunan’dan öteye götürmeyen, medeniyetimizde gerçekleşmiş bilimsel çalışmaları görmezden gelerek, ona sadece taşıyıcı misyonu atfeden anlayış son zamanlarda gerek Mezopotamya gerekse de geçmiş dönem Müslüman ilim adamlarının ilmî çalışmalarının gün ışığına çıkarılmasıyla oldukça yıpranmış görünmekte.

Mezopotamya’daki kazılarda ele geçirilen tabletler ile antik Yunan bilim adamlarının çalışmalarının yüzlerce yıl öncesinde Babilliler tarafından ortaya konulduğunun açığa çıkması, bilimsel alandaki Avrupa merkezci anlayışa ilk darbeyi vurmuştu.

Bizim ilgilendiğimiz konu ise Müslümanları yakından ilgilendiren, medeniyetimizin ilk yıllarındaki bilimsel araştırmalar ve bu araştırmaların Rönesans dönemi bilimini nasıl oluşturduğunu göstermek olacaktır.

Bilim tarihine karşı işlenmiş en büyük suçlardan biridir

Tanzimat dönemi ile beraber zihinlerimize işlenen bilimsel anlamda Avrupa-merkezci (Eurocentric) dünya anlayışı, bütün önemli çalışmaların temelinde Avrupalı bilim adamlarının olduğunu iddia eder.

Kopernik’in ‘De Revolutionibus Orbium Coelestium’u 1543 yılında basılan ve ileride ‘Bilimsel Devrim’e temel oluşturması bakımından Avrupalılarca büyük değer verilen bir çalışmadır. Ancak sıkıntı şudur ki, Kopernik’in devrim etkisi oluşturan bu çalışmasının temelinde geçmiş dönemlerden kalan birikimlerin Avrupalılarca ve ne yazık ki ülkemiz bilim tarihçilerince pek de dikkate alınmamasıdır.

İbn Şatir ve Nasireddin et-Tusi gibi bilim adamlarının astronomi metinlerinden, Ali Kuşçu’nun matematik diyagramlarından ve El-Battani’nin de astronomik cetvellerinden (Tabloları) yararlanan bu Avrupalı bilginin güneş merkezli evren kuramının bu çalışmalardan bağımsız bir şekilde ortaya çıktığını iddia etmek bilim tarihine karşı işlenmiş en büyük suçlardan biridir.

Kaybettiğimiz değerlerimizi yeniden hatırlatması açısından önemli bir çalışma
Avrupa-merkezci bakış açısının artık yıkılması gerektiğine inanan, bilimin evrensel bir olgu olduğuna ve modern bilime katkı sağlayan her uygarlığa hakkını vermeyi görev addeden bazı araştırmacılar, bu anlayışları çerçevesinde bizlere geçmiş dönemde yaşamış Müslüman bilim adamlarının gerçekleştirmiş oldukları çalışmaları tanıtma gayretine girmişlerdir.

Bu gayretlerden birisi de Donald R.Hill’in Boyut Yayınları’ndan Türkçeye Gökyüzü ve Bilim Tarihi, İslam Bilim ve Teknolojisi adıyla kazandırılan çalışması göze çarpar.

Matematikten, simyaya, kimyadan, astronomiye kadar birçok alanda, medeniyetimizin havzasından beslenerek, günümüz biliminin oluşumuna katkı sağlamış olan bilim adamlarına ve onların çalışmalarına değinen bu eser, kaybettiğimiz değerlerimizi yeniden hatırlatması açısından incelenmesi gereken bir eserdir.
 
Berkehan KIRAN / dunyabizim.com
adminadmin