Avukat Alperen Carus, 15 Temmuz sonrasında OHAL ve KHK ile yapılan incelemeler ve operasyonlar sonucunda mağdur olan birçok insan Fetullah Gülen isimli örgüt liderinin geçmişte dini cemaat - insani hareket – eğitim hareketi”” gibi kisveler adı altında yaptığı faaliyetlerin arkasında yer alan niyetlerin farkında olmadan tamamen insani duygular ile aldanmış olmasından dolayı şuan mağduriyetler yaşandığını belirterek, yargılanmakta olan bir çok insanın darbe girişimi ile irtibatının olmadığının açıkça ortada olduğunu kaydetti.
Carus, “Türkiye’de 40 yıldan beri hemen hemen her siyasi iktidarın da desteğini almayı başarabilmiş ve kendisine kısaca ‘’Cemaat’’ veya ‘’Gülen Cemaati’’ adını veren bir yapıyla olan irtibatları sebebi ile veya iddiasıyla şu an örgüt üyesi veya yöneticisi olmak suçlamasıyla karşı karşıyadırlar. Suçlunun yanında mağdurları ayrıştırabilmek oldukça güçleşmiştir” diye konuştu.
NEVİ ŞAHSINA MÜNHASIR BİR TERÖR YAPISI İLE KARŞI KARŞIYAYIZ
Carus şöyle devam etti;
Öncelikle yapılması gereken bir tespit vardır ki o da şudur diye konuşan Carus, “Karşımızda klasik bir terör örgütü değil hukuki tabirle sui generis ya da halk tabiri ile nev-i şahsına münhasır çok katmanlı bir yapı vardır. Bu yapı uzun yıllar sabırla ve gizlilikle kurulmuş. Mensuplarının dahi faaliyetlerinin çoğundan haberdar olmadığı bir şekilde katmanlaşarak kurgulanmıştır. Anlaşılmaktadır ki bu yapının kurulmasında yabancı istihbarat örgütlerinin el atması da söz konusudur. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın tarifi ile basitçe ‘’altı ibadet, ortası ticaret, üstü ihanet’’ şeklinde tarif edilebilecek bu yapı toplum nezdinde hep ibadet ve ticaret boyutu ile kendini ifade etmiş ancak ihanet boyutunu gizlemeyi ustalıkla başarmıştır. Dini açıdan insanlarımızı istismar eden ve etkisi altına alan bu yapı, mazlum ve dindar Anadolu insanını alabildiğince sömürmüş ve gelinen nokta itibarı ile de maalesef en acı şekilde mağduriyetler yaşanmasına sebep olmuştur.
SİYASETÇİLERİN KABAHATİ BÜYÜK
“15 Temmuz gecesi uçaklardan bomba atan pilotlar, bu işin talimatını veren paşalar vs hepsi yıllar içinde yapılan bu faaliyetin ürünüdür. Hayatın her alanında, ticarette, siyasette ve devlet bürokrasisinde bu şekilde kendine alan açan bir örgüt meydana gelmiştir. Ancak bu örgütün meydana gelmesinde örgütü kuranların maharetinden ziyade, kaliteli eğitim vermeyerek öğrencileri dershanelere mecbur eden, yurt yapmayarak öğrencileri cemaat evlerinde ve yurtlarında kalmaya mahkum eden kısaca eksiklikleri ile bu örgütün ekmeğine yağ süren Devletimizin ve siyasetçilerimizin de maalesef kabahati vardır ve vebali büyüktür.
