Güncel
Giriş Tarihi : 22-01-2014 16:23   Güncelleme : 22-01-2014 16:23

Başbakan 17 Aralık operasyonu ve paralel yapıya ilişkin çarpıcı mesajlar verdi

'İyi niyetimiz sömürüldü' Başbakan, Brüksel’deki görüşmelerde paralel yapıya ilişkin endişelerinin yeni olmadığını söyledi.

Başbakan 17 Aralık operasyonu ve paralel yapıya ilişkin çarpıcı mesajlar verdi
AB Komisyonu Başkanı Barroso'nun "samimi bir şekilde konuştuk" dediği görüşmede Erdoğan, Türkan Saylan, Ahmet şık, Nedim Şener olaylarında yaşanan çarpıklıkları anlattı, "yargıya müdahale eleştirilerine karşı iyi niyetimizi koruduk. Bugün gelinen durum iyi niyetimizin suiistimal edildiğini göstermektedir" dedi. Erdoğan, dün AB Konseyi Başkanı Rompuy, AB Komisyonu Başkanı Barroso ve Avrupa Parlamentosu Başkanı Schulz'la ikili görüşmeler ve dörtlü zirve gerçekleştirdi. Görüşmelerde Türkiye'nin AB müzakere süreci ve ikili ilişkiler ele alınırken 17 Aralık operasyonu da gündeme geldi. Başbakan Erdoğan, dün Brüksel'de görüştüğü AB'nin üst yönetimine 17 Aralık operasyonunu ve devlet içindeki paralel yapıyı ve buna yönelik atılacak adımlar konusunda çarpıcı mesajlar verdi. Başbakanlık kaynaklarından alınan bilgilere göre Erdoğan şu mesajları verdi:

TANINMIŞ ÖRNEKLER: Devletin içinde bir paralel yapı var. Bununla ilgili endişemiz bugüne has değil. 2 yıldır endişemiz vardı. Türkan Saylan, Ahmet Şık, Nedim Şener ve kamuoyunu ilgilendiren davalarda sık sık dile getirdik. Ancak yargıya müdahale eleştirilerine karşı iyi niyetimizi koruduk. Bugün gelinen durum iyi niyetimizin suiistimal edildiğini göstermektedir.

HERKESİN EŞİT OLDUĞU SİSTEM: Türkiye'de hiçbir dini grubun dini duyguları suistimal ederek dini duyguları kullanarak devlet içinde öncelik sahibi olmasını istemiyoruz. Herkesin dini, dili, etnik kimliği ve bağlılığı ne olursa olsun kanunlar ve devlet içinde eşit olduğu bir sistem için çabalıyoruz.

REFERANDUMLA AYNI NOKTADAYIZ: Bugüne kadar içine girdiğimiz bütün krizlerde biz demokratikleşmeyi tercih ettik. Evet 2010 referandumu da bir demokratikleşme hamlesiydi. 2010 referandumuyla aynı noktadayız. Ancak bizim orada önem verdiğimiz yargı içindeki çoğulculuğu sağlayacak düzenleme Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edildi.

TARAFSIZ YARGI: Türkiye yargı bağımsızlığı için büyük mücadeleler verdi ve AB'nin de takdirle karşıladığı reformları hayata geçirdi. Ancak Türkiye'nin bir önemli eşiği daha kaldı. Bu eşik de yargının hiçbir yapının kontrolüne girmeden tamamen tarafsız bir yapıya kavuşması. Atılan adımlarda hedeflenen bu.

GÜVEN KAYBI VAR: Son yıllarda kamuoyunu yakından ilgilendiren davalara bakıldığında gerek uzun tutukluluk gerekse dava yürütme süreçleri kamuoyunda rahatsızlık oluşturdu. Polis ve yargının çok iç içe adeta ortak gibi çalışması, operasyonların yargı talimatı ve denetiminde değil de tamamen polisin uhdesinde olduğu eleştirileri var. Bunları dikkate alıyoruz.

YARGI PARALELLEŞTİ: Yargıda paralel bir yapı var. Poliste de var. Adaleti sağlamak için değil belli yapıları sistemin dışına atmak ya da cezalandırmak için uğraşıyorlar. İstedikleri yapıya istedikleri davayı açabiliyor, belgelerin denetimlerinde de gerçek olup olmadığının sonuçlarını kendi istedikleri gibi çıkartabiliyorlar. 17 Aralık operasyonu örneğinde de olduğu gibi, yolsuzluk adı altında başlayarak, yasal olup olmadığı belli olmayan yollarla elde edilen delillerle, masumiyet karinesini hiçe sayarak anında suçlu havası estiriyorlar.

KAYGILARIN YÜZDE 70'İ GİDERİLDİ: AB'nin tepe yönetimi Erdoğan'a HSYK ve yargı düzenlemesine ilişkin konularda endişelerini aktardı. Başbakan Erdoğan da AB'nin endişelerinin yüzde 70'inin şu an için giderildiğini ve kalanlar için de önümüzdeki dönemde çalışmaların yapılacağı konusunda teminat verdi. Barroso ve AB Konseyi Başkanı Rompuy bu konuyla ilgili memnuniyet duyduklarını Erdoğan'a görüşmede iletti.
'Yürütme ve yasamayı yargı yok farz edemez'

Başbakan Tayyip Erdoğan, 17 Aralık sonrası gelişen süreç için Avrupa Birliği'nin (AB) kalbinde net mesajlar verdi. Hükümet olarak, demokratik devletten yana olduklarını ifade eden Erdoğan, "Bize bazı tavsiyeler oldu. Gerekli değişikler komisyonda yapıldı" dedi. Brüksel temasları çerçevesinde AB Konseyi Başkanı Herman Van Rompuy ve AB Komisyonu Başkanı Jose Manuel Barroso ile gerçekleştirdiği görüşmelerin ardından 3'lü basın toplantısı düzenlendi. Basın toplantısında Başbakan Erdoğan şunları söyledi:

SORUNUMUZ YARGI TARAFSIZLIĞI: Kuvvetler ayrılığı noktasında demokratik ülkelerin sorunu yoktur. Kuvvetler ayrılığına hassastırlar, inanırlar. Hukukun üstünlüğü noktasında bir problem yoktur. Yargının bağımsızlığı derken eğer tarafsızlıktan saparsa ciddi sıkıntılar doğar. Belli esaslara bağlamak yasamanın görevidir. Yasamayı ve yürütmeyi yok farz ederek sorumsuz olursa o ülke yargı devleti olur demokratik olmaz. Biz demokratik ülkeden yanayız. Halkın iradesinin üstünde güç yoktur. Bunun tecelli ettiği yer parlamentodur. Düzenleme göreviyle mükelleftir. Medya üzerinden iletişiminden çok ikili görüşmelerimizle bakanlarla yapmamız daha isabetli olacaktır.
HSYK KONUSU: Bize bazı tavsiyeler oldu. Gerekli değişikler komisyonda yapıldı.
FASILLAR İÇİN İRADE VAR: Fasıllar noktasında sırada 23 ve 24. fasıllar var. Enerji ve güvenlik fasılları var.Bunlarla ilgili adımlar birbiri ardınca gelecektir. Ortak iradenin oluştuğunu görmek bizleri memnun etti.

TAHKİKAT BAKANLIĞI YOK: (Yeni düzenleme ile tahkikatların adalet bakanına bağlanacağı sorusu üzerine) Tahkikat bakanlığı gibi bir bakanlığın kurulması söz konusu değil. İletişimdeki sıkıntı dezenformasyona neden oluyor. Kuvvetler ayrılığı noktasında kimsenin şüphesi olamaz. Kuvvetlerin birbirine müdahalesi de olamaz. Olursa orası demokratik ülkesi olmaz. Yasamanın görevi bellidir onu yapar. Yargının da bellidir. Yargının belirlenen çalışma alanı dışına çıkması olamaz. Bazı çıkar çevreleri rahatsız olabilir, kulp olabilir fitne fesat içine girebilirler. Ülkemizle ilgili olumsuz girişimler vardır. Güvene dayalı olarak görüştük.

ORTAK ÇIKARLARDA MUTABAKAT: Avrupa Birliği ile ilişkilerimizin ilerletilmesi yolunda samimi çaba ve gayret içinde olduk, olmaya devam ediyoruz. Türkiye olarak üzerimize düşen her türlü sorumluluğu ve yükümlülüğü yerine getirme gayreti içinde olduk. Bu iyi niyetli çabalarımıza rağmen Avrupa Birliği sürecimizde 3.5 yıllık durgunluk oldu. Son gelişmeler Avrupa Birliği ilişkilerinde canlanmaya işaret ediyor. Bundan memnunuz.

Mehmet Ali BERBER / SABAH
adminadmin