Genel
Giriş Tarihi : 23-03-2018 13:40   Güncelleme : 23-03-2018 13:40

Batı, Diriliş Ertuğrul’la İslam İle Tanışıyor

Hollywood ile Amerikan rüyasını gençlerimize aşılayan Batı, Diriliş Ertuğrul dizisiyle İslam ile tanışıyor...

Batı, Diriliş Ertuğrul’la İslam İle Tanışıyor

Dizi ve filmleriyle yaptığı Hristiyanlık propagandasıyla istavroz çıkarmayı, 

vaftiz edilmeyi ve kutsal suyun özelliklerini, hiç kiliseye gitmemize gerek kalmadan bizlere öğreten, Hollywood ile Amerikan rüyasını gençlerimize aşılayan Batı, Diriliş Ertuğrul dizisiyle İslam ile tanışıyor.

Emre Şentürk/Özel Haber

Çağın en güçlü silahı sayılabilecek sinema ve medya, din düşmanlığının kullanılabileceği ve kültürleri aşılama konusunda en kolay ve hızlı şekilde propagandaya dönüştürebilecek güce sahip. Bu anlamda söz konusu propagandayı bir numara olarak kullanabilen; tarihi, sömürge, soykırım ve katliamlarla dolu Batı, asırlardır Türk ve Müslüman düşmanlığını dizi ve filmlerine alet etmesinin yanı sıra kendi kültür ve dinlerini dayatmak için elindeki bütün argümanları sinema üzerinden kullanıyor.

BATI’DAKİ TÜRK DÜŞMANLIĞININ BEYAZPERDEYE YANSIMASI

Batı’nın Türk düşmanlığı yaptığı en bilindik film projesi 1995 yapımı “Olağan Şüpheliler (The Usual Suspects)”dir. Filmde açık açık Türkleri kötü gösteren, hatta bir şeytana benzetilen diyalog şöyle:

“-Kim bu Keyser Soze?

-Söylendiğine göre bir Türk. Kimse onun gerçek olduğuna inanmaz. Kimse onunla direk olarak çalışan, onu tanıyan ya da gören birini bilmez. Kobayashi’ye göre herhangi biri Soze için çalışabilirdi, bilemezsin. Bu da onun gücüydü. Şeytanın yaptığı en büyük kurnazlık tüm dünyayı yaşamadığına inandırmakmış”

Öte yandan, son günlerde kamuoyunun da tepkisini çeken BBC Two’da yayınlanan “Collateral” adlı dizide geçen Kırıkkale diyaloğudur. İşte dizideki İngiliz istihbaratından Sam Spence isimli karakter ile MI5’in insan kaçakçıları arasına ajan olarak yerleştirdiği Berna Yalaz isimli karakter arasında geçen ve tepki çeken o diyalog:

“Berna: Çocukluk arkadaşlarımın hayvan olduğunun farkındayım. Beraber büyüdük ve bana güveniyorlar. Çocukken birlikte Kırıkkale’deydik.

Sam: Hiç gitmedim.

Berna: Dünyanın en berbat yeri. İngiltere’ye beraber geldik. Her sabah uyandığımızda Türkiye’de olmadığımız için şükrediyoruz.”

KİLİSEYE GİTMEDEN İSTAVROZ ÇIKARMAYI ÖĞRENDİK!

Söz konusu sömürgeci Batı, dizi ve filmleriyle yaptığı Hristiyanlık propagandasıyla istavroz çıkarmayı, vaftiz edilmeyi ve kutsal suyun özelliklerini hiç kiliseye gitmemize gerek kalmadan bizlere öğretti.


Netflix tarafından yayınlanan Diriliş Ertuğrul’un İngilizce versiyonu.

AMERİKA HEP KAZANIR!

Bir nesil “Amerikan Rüyası” ile büyüdü. Hollywood yapımlarında günümüze dek sürekli Amerikan rüyası işlendi. Gençliğe kendilerini yenilmez olarak empoze ettiler. Bakınız: “YENİLMEZLER (The Avengers).

AVRUPA’DA DİRİLİŞ ERTUĞRUL RÜZGÂRI

Başladığı günden beri Türkiye’de izlenme rekoru kıran Diriliş Ertuğrul Avrupa ve ABD’nin de ilgisini çekiyor.

Türk dizileri Ortadoğu, Balkanlar ve Latin Amerika’yı kasıp kavurmaya devam ederken, TRT1 dizisi “Diriliş Ertuğrul” İngiliz medyasına konu oldu. Dünyaca ünlü “Game of Thrones” (Taht Oyunları) dizisinin yeni sezonunun 2019’da yayımlanacağının açıklanmasının ardından yeni dizi arayışına giren dizi fanlarına seslenen İnews ve Metro haber kuruluşları, Diriliş Ertuğrul’u tavsiye etti. Haberde, başrol oyuncusu Engin Altan Düzyatan’a da geniş yer verildi. Oyuncu için “Yeni Jon Snow” yorumunda bulunuldu.

BATI, ERTUĞRUL ÜZERİNDEN İSLAM’I ÖĞRENECEK

190’dan fazla ülkede 83 milyon abonesi olan internet televizyon ağı Netflix üzerinden dünya “Diriliş Ertuğrul” ile tanıştı. Batı, “Resurrection: Ertuğrul” ismiyle izlediği Diriliş Ertuğrul’da aynı zamanda İslam’ın ne demek olduğu ve bir Müslümanın nasıl olması gerektiğini öğreniyor. Geçtiğimiz akşam yayınlanan dizinin 111’inci bölümünde Ares ve İbn-i Arabi karakterlerinin arasında geçen diyaloglarda İslam’ın ne olduğu ve bir Müslüman’ın nasıl olması gerektiği anlatıldı. Dizideki söz konusu sahneyi izleyen bir gayrimüslim, nasipse en iyi ihtimalle ya Allah’ın hidayeti ile İslam’ı seçecek ya da İslam’a karşı olan bakış açısı değişecek. Bu daha başlangıç…

Bir Amerikalı’nın Diriliş Ertuğrul yorumları

Diriliş Ertuğrul dizisini izleyen bir Amerikalı’nın, diziye nasıl kendini kaptırıp heyecanla takip ettiğini anlatan notların bir kısmı şöyle:

“İlk sezonu izlerken sadık bir Müslüman olmak istesem altından kalkabileceğimi keşfettim. Dizide, kurulan cümlelerin yüzde 30’unu ‘Allah’ın izniyle’, ‘inşAllah’, ‘Allah’a şükürler olsun’ gibi sözler oluşturuyor. Tanrıya zar zor inanan ben, her gün böyle konuşmaya başladım. Mesela bu sabah aynen şunu dedim: Allah’a şükür bir demlemelik daha kahve kalmış.”


Amerikalı izleyici, başındaki kalpağı Türk pazarından 45 euroya aldığını söylüyor.

 

adminadmin