Samsun Haber
Giriş Tarihi : 09-04-2012 11:38   Güncelleme : 09-04-2012 11:38

Bayar’ın torunundan çarpıcı öneri

Kenan Evren ve Tahsin Şahinkaya'nın darbeden yargılandığı dönemde Celal Bayar'n torunundan Meclis'e çarpıcı bir öneri geldi.

Bayar’ın torunundan çarpıcı öneri
Celal Bayar'ın torunu, darbeler için komisyon kurmaya hazırlanan Meclis’e çağrı yaptı: Özür dilensin..
 
12 Eylül askerî darbesinin mimarlarından Kenan Evren ve Tahsin Şahinkaya’ya dava açılıp yargılamanın başlamasıyla gündeme gelen darbeler, TBMM’nin de gündeminde. Meclis’te bu hafta darbe ve muhtıralar üzerine bir araştırma komisyonu kurulacak.
 
Milletvekilleri kurulacak komisyonda üç ay boyunca darbe ve muhtıraları mercek altına alacak. Meclis’in bu girişimini “tarihî bir adım” olarak niteleyen 27 Mayıs darbesinin mağduru Cumhurbaşkanı Celal Bayar’ın torunu Emine Gürsoy Naskali, “Genelkurmay başkanlarının TSK bünyesinde yapacağı konuşmalarda 27 Mayıs’ın bir suç olduğunu söylemelerini, 27 Mayıs’ın verdiği zarar dolayısıyla TSK adına vicdan azabı duyduklarını ve özür dilediklerini duymak isterim. Savunma Bakanlığı, TSK’ya böyle bir talimat verebilir” dedi.
 
Meclis Genel Kurulu’nda 11 nisan çarşamba günü AKP’nin, darbelerin ve muhtıraların etkileri, toplum ve bireyler üzerinde meydana getirdiği maddi ve manevi zararları ve hak ihlallerini kapsamlı bir biçimde araştırarak, alınması gerekli tedbirlerin tesbiti bakımından bir araştırma komisyonu kurulması için verdiği önerge görüşülecek. Önergenin gerekçesinde, 27 Mayıs 1960, 12 Mart 1971, 12 Eylül 1980, 28 Şubat 1997 tarihlerinde demokrasiye hukuk dışı müdahaleler yapıldığı belirtilerek, “En son 27 Nisan 2007 tarihinde e-muhtıra olarak adlandırılan bir bildiriyle milli iradenin işbaşına getirdiği hükümete karşı bir müdahale teşebbüsünde bulunulmuş ise de hükümetin dirayeti ve kararlı duruşu sayesinde bu talihsiz girişim sonuçsuz kalmıştır” dendi. Kurul’da yapılacak görüşmelerin ardından darbeleri araştırmak üzere bir komisyon kurulacak. Komisyon araştırmasını üç ay içinde bitirecek. Ancak komisyon söz konusu sürede çalışmasını bitiremezse bir aylık süre daha verilecek.
 
Devlet ve hukuk da mahkûm etsin
 
27 Mayıs 1960’da askerî darbenin ardından tutuklanarak Yassıada’ya götürülen, Yüksek Adalet Divanı tarafından idama mahkûm edilen, sonrasında hakkındaki idam hükmü müebbet hapse çevrilen dönemin Cumhurbaşkanı Celal Bayar’ın torunu Emine Gürsoy Naskali, Meclis’in bu girişimini tarihî adım olarak nitelendirdi. Taraf ’a konuşan Naskali, 27 Mayıs darbesinin mağdurları olarak en büyük beklentilerinin askerî müdahalenin hem devlet hem hukuk nezdinde darbe olarak tescil edilmesi ve telin edilmesi olduğunu vurguladı. Naskali, şunları söyledi: “Kamu vicdanı 27 Mayıs darbesini zaten mahkûm etmiştir. 1960’tan sonraki seçim neticeleri, mitingler bunu hep göstermiştir. Millet nezdindeki bu takdirin hukuk nezdinde de yasal hükümlere bağlanmasını arzu ederim. 27 Mayıs’ta TSK içinde bir cunta; örgütlü bir isyan suçu işlemiştir, millet iradesine karşı gelmiştir, iktidarı gasp etmiştir. Hem cumhuriyet düzenine, hem demokrasiye, hem de TSK nizamına karşı silah zoruyla bir suç işlemiştir. Mesul kişiler ölmüş olsa dahi, suçun tescil edilmesini ve 27 Mayıs’ın telin edilmesini isterim. 27 Mayıs’ta mağdur edilenlerin kayıpları ortada. İdamlar başta olmak üzere uygulanan bir zulüm ve hukuksuzluk vardır. 27 Mayıs’taki gasp, cinayet ve hukuksuzluktan en başta Milli Birlik Komitesi üyeleri sorumludur. Darbeyi teşvik eden, destekleyen, darbecilerin emrine giren siviller de bu olaya iştirak etmiştir ve sorumludur.”
 
Genelkurmay: ‘27 Mayıs suç’ desin
 
Naskali, diğer beklentilerini şöyle sıraladı: “Milli Birlik Komitesi üyelerinin darbe sayesinde elde ettikleri sıfatların hükümsüz sayılması, Cemal Gürsel’in cumhurbaşkanlığı sıfatının geri alınması, Milli Birlik Komitesi üyelerinin darbe yoluyla elde ettikleri makamların iptali ve buna bağlı olarak temin ettikleri kazançların iadesi, emeklilik maaşlarının kesilmesi gerekir. Mağduriyetlerin telafisi bakımından, mesela Dışişleri Bakanı Fatih Rüştü Zorlu’nun, Maliye Bakanı Hasan Polatkan’ın adı kamu alanlarına, okullara, vapurlara verilebilir. Genelkurmay başkanlarının TSK bünyesinde yapacağı konuşmalarda 27 Mayıs’ın bir suç olduğunu söylemesini, 27 Mayıs’ın verdiği zarar dolayısıyla TSK adına vicdan azabı duyduğunu ve özür dilediğini duymak isterim. Savunma Bakanlığı, TSK’ya böyle bir talimat verebilir.”
 
27 Mayıs’ın diğer darbelerden farklı olarak bazı kesimler tarafından uzun yılar “devrim” olarak nitelendirildiğini, hâlâ bu yönde değerlendirmeler olmasına karşın artık bu yaklaşımın kimse tarafından kabul görmediğini ifade eden Naskali, “Darbeler konusunda Türkiye’nin bugün bu aşamaya gelmiş olması nedeniyle çok mutluyum” dedi.

Kaynak: Taraf
adminadmin