Köşe Yazıları
Giriş Tarihi : 25-05-2020 17:23   Güncelleme : 25-05-2020 17:23

Bayramda arafta kalanlar!

Araf, İslami literatüre ait bir kavram olup; günah ve sevabı eşit olan Müslümanların cennet ile cehennem arasında ki bekleme sürecini ifade etmektedir. Bu kelime aynı zamanda günlük hayatın içinde de "İki arada bir derede kalma" durumunu belirtmek üzere kullanılmaktadır.

Bayramda arafta kalanlar!

Özellikle dini bayramlar bir ibadetin ve bir sürecin sonunda ortaya çıkan mutluluk günleridir. Bayramlar, bu sıcak yaz günlerinde günde 15 saat aç-susuz kalarak sırf Allahın rızasına nail olmak adına çekilen sıkıntının ödülüdür aynı zamanda. Bu coşku ve mutluluğu sonuna kadar yaşamak bu insanların en doğal hakkıdır. Bunun yanında inandıkları halde bu zorlu sürece şu ve ya bu nedenden dolayı katlanmayan/katlanamayan insanların bayramı kutlamalarını anlamak kabil değildir. Mazereti olanları bir kenara bırakırsak sırf imanın zayıflığından dolayı bu zahmete katlanmadığı halde bayramı kutlamak en basit ifadesi ile onursuzluktur. Ramazanda oruç tutanların özellikle sokağa çıktığında karşılaştıkları manzara ıstırap vericidir.

Yediden yetmişe herkesin aleni bir şekilde yiyip/içmesi saygısızlıkta gelinen son noktadır. Anadolu'da ramazan ile bütünleşen şehirler vardır, dolayısı ile buralarda sokakta ramazana hürmeten olumsuz hiçbir durumla karşılaşmanız mümkün değildir. Büyük şehirler de ise bir mekâna gittiğinizde çok rahat, "Ne içersiniz?" diye garip ve acayip bir soruya muhatap olmanız olasıdır. Kendileri niyetli olmadıkları için karşı tarafın niyetli olabileceği akıllarının ucundan bile geçmiyor. Çok açık söylüyorum Anadolu'da böyle bir soru karşısında dayak yemeniz içten bile değildir.

Bu gibi durumlara tepki gösterdiğinizde alacağınız klasik cevaplar şöyle olmaktadır;

Allah ile kul arasına girilmez,

YAZININ TAMAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ

Recep YAZGANRecep YAZGAN