Kültür
Giriş Tarihi : 05-05-2019 08:30   Güncelleme : 05-05-2019 08:30

Beklenen kutlu ay: Ramazan!

Ufuklara bakar şu gözlerim, Nice zamandır seni gözlerim, Sana yanıktır bunca sözlerim, Gel artık gel, ey Şehr-i Ramazan!

Beklenen kutlu ay: Ramazan!

Bir coşkudur Ramazan! Yürekleri yakan, gönülleri aydınlatan.

Bir heyecandır Ramazan! Hasretle bekleten, rahmet ve bereketle gelen…

Bir sevdadır Ramazan! Sahuruyla başlayan, orucuyla devam eden, iftarıyla doyuran, teravihleriyle huzur saçan…

Âh Ramazan âh! Sensin bir de günahları yakan. Neş’e ve sürür dolduran… Ehl-i imanı ardında koşturan…

Nasıl anlatsam ki seni bilmem! Anlatamam ki Ey Ramazan!

Rabbimiz anlatmış ki en güzel kelâm:

“Ramazan ayıdır ki onda Kur’an, insanlara yol gösterici ve doğruyu yanlıştan ayırıcı belgeler olarak indirildi.” (2 Bakara 185)

Evet, o Kur’an ayıdır, ibadet ayıdır. Aşk ve şevkle beklenen aydır. Kur’an terennümleri gelir her mekândan. Tabii ki aynı zamanda hayata geçirilir O Kur’an!

İnsanlar sel olur koşar ilk gecesiyle camilere. Yatsı namazı ve teravih kılmaya… Kadınıyla, erkeğiyle… Genciyle, ihtiyarıyla… Kandiller yanar, mahyalar; “Hoş geldin ya Şehr-i Ramazan” diye semada parlar.

“Sizden bu ayı idrak eden, onda oruç tutsun.” (2 Bakara 185)

İlk gecesiyle sahur bambaşka bir haz verir insana. O gece oruç için kalkılır. Çocuklar bile bu konuda yarıştadır. O oruçtur ki, insana insanlık erdemlerini öğretir. Sabrı, sükûneti, olgunluğu, cömertliği öğrenir kişi onunla. Varlığın farkına varıp açlığı yaşamakla, açları hatırlamak vardır onda. Yüce Allah (c.c) şöyle emir buyurur:

“Ey İnananlar! Oruç, sizden öncekilere farz kılındığı gibi, Allah'a karşı gelmekten sakınasınız diye, size de sayılı günlerde farz kılındı.” (2 Bakara 183)

Efendimiz (sas) bu gerçeğin sevabını şöyle haber verir Kudsi Hadiste:

İnsanın her ameline kat kat sevap verilir. Bir iyilik, on mislinden yedi yüz misline kadar katlanır. Allah Teâlâ, “Ama oruç başka. Oruç benim içindir, mükâfatını da ben veririm. Oruçlu, şehvetini ve yemesini benim için bırakır,” buyurmuştur. ” (Müslim, sıyam 164.)

İftardaki sevince gelince:

"Oruçlu için iki sevinç  vardır: Biri, iftar ettiği zamanki sevinci; diğeri, Rabbine kavuştuğu andaki sevincidir. Hiç kuşkunuz olmasın ki, oruçlunun ağız kokusu Allah katında misk kokusundan daha güzeldir.” (Müslim, sıyam 164)

 

KUR’AN’IN İNDİRİLDİĞİ GECE

 

Kur’an’ın indirilmeye başlandığı gecenin kadr-u kıymetine gelince, kendisine verilen büyük değerden dolayı “Kadir Gecesi” olarak isimlendirilir o. O gece ki, “bin ay”dan daha hayırlı olarak takdim edilir bizlere. İşte bunun belgesi:

“Doğrusu, Biz, Kur’an'ı Kadir gecesinde indirmişizdir. Kadir gecesinin ne olduğunu sen bilir misin? Kadir gecesi bin aydan hayırlıdır. Melekler ve Cebrail o gecede Rablerinin izniyle her türlü iş için inerler. O gece, tan yerinin ağarmasına kadar bir esenliktir.” (97 Kadir 1-5)

Seksen üç yıl dört ay gibi uzunca bir ömrü, Allah'a ibadetle geçirmenin büyük kazancını kula bir gecede sunan Ramazan, gerçekten de "Ayların Sultanı" şanını hak etmiş bir sürûr ayıdır.

 Zaten farz olan oruç ibadetinin Ramazan ayına mahsus kılınması da, kendisinde indirilen Kur’an hürmetinedir.

HAYIR VE İYİLİK AYI

Zekât ve sadakaların neş’eyle verildiği aydır o. Sadaka-i Fıtır ise o aya mahsustur. Her can için bir sadaka. Milyonlar eder değil mi? Ne güzel bir kazanç fakir-fukaraya…

Ramazan günleri cömertliğin seller gibi aktığı büyük ırmaklara benzer. Akan gözyaşlarına durgunluk gelir. Yaralar sarılır, dualar alınır.

"Başı rahmet, ortası mağfiret, sonu da cehennemden âzâd" olan Ramazan günleri bütün bu iyilikleriyle, ibadetin zirveye ulaştığı günlerdir mü'minler için.

Ne kadar hamd etsek az. Bu günler ve bu aylara ulaştırdığı için Rabbimize.

Bir ömürde kaç “bin yıllık” ibadet gecesi idrak ediyoruz bir sayalım. Ne büyük servet Allah’ım!

Onun için ümidvarız Cennet ve Cemal-i İlâhiye kardeşlerim. Yeter ki niyetlerimiz salim, kalplerimiz selim ve amellerimiz O’nun için olsun. Gayret ve çabamız olsun. Yatmak değil, kalkıp koşmak olsun rızası için! “Kalk ve uyar,” (Müzzemmil 2) olsun yeter ki rehberimiz…

İşte devlet, işte servet…

Evet.

İftarlarında coştuğumuz, sahurlarında enginliğine ulaştığımız, manevi zevkleriyle adeta yoğrulduğumuz Ramazanlarımız ne güzeldir bizim.

Onun engin deryalarında yelken açarak yolculuk yapmamızı, ufukta beliren ihtişamlı saraylarımıza ulaşmayı, Yüce Rabbimiz bütün Ümmet-i Muhammed'e lûtfetsin.

Muzaffer Dereli / Diriliş Postası

adminadmin