Köşe Yazıları
Giriş Tarihi : 03-01-2013 10:13   Güncelleme : 03-01-2013 10:13

Beraberliklerde Şike mi var?

Merhaba dostlar, Dünya futbolunun bugün en büyük sorunu; Maçlarda yaşanan şikelerdir!

Beraberliklerde Şike mi var?
Merhaba dostlar,

Dünya futbolunun bugün en büyük sorunu;

Maçlarda yaşanan şikelerdir!..

Bu iş uluslararası çeteler tarafından organize edilir...

Milyonlarca hatta milyarlarca dolar bu çeteler tarafından, şikeli maçlarla hortumlanır...

Taraftarlar takımlarını desteklemek için canla, başla statları doldurup, katkı amaçlı tuttukları takımların armalı ürünlerini satın alırken;

Bu şike çeteleri, oynanan maçlara yaptıkları müdahalelerle istedikleri sonuçları aldırırlar...

Samsunspor 1. devrede oynadığı 17 maçın 12'sinde bilindiği gibi berabere kalmıştır...

Bu maçları hatırlarsak:
 
26.08.2012           Samsunspor           1         -          1         Tavşanlı Linyit
16.09.2012           Kartalspor                2         -          2         Samsunspor
23.09.2012           Samsunspor          2         -          2         Boluspor
07.10.2012           Samsunspor            2         -          2         Denizlispor
14.10.2012           Konyaspor             2         -          2         Samsunspor
21.10.2012           Samsunspor            1         -          1         K.Erciyesspor
04.11.2012           Samsunspor          0         -          0         Karşıyaka
11.11.2012           Manisaspor             0         -          0         Samsunspor
18.11.2012           Samsunspor          1         -          1         Ş.Urfaspor
25.11.2012           Ankaragücü             1         -          1         Samsunspor
02.12.2012           Samsunspor          0         -          0         Bucaspor
23.12.2012           A.Demirspor            0         -          0         Samsunspor
 
Yukarıdaki tabloyu incelediğimizde, 12 maçın 8'i göllü, 4'ü ise golsüz beraberlikle sonuçlanmış!..

Bu tablo ile neredeyse Guinness Rekorlar Kitabı'na gireceğiz...

Bilindiği gibi, gollü beraberliklerin bilinmesi durumunda, toto gibi iddia oyunlarından büyük paralar kaldırılmakta!..

İddia ve toto gibi oyunlar üzerinden şike çeteleri büyük paralar kazanmakta...

Bugün yaşanan 12 beraberliğe kimse çıkıp ta, "Tesadüf, kötü futbolun eseri" gibi laf cambazlığı yapmasın!..

Böyle bir tesadüfe kimse inanmaz!..

Özellikle şike çeteleri, alt liglerde oynanan maçlarda şike yapma yoluna gittikleri bilinmekte...

12 maç beraberlikle ilk devreyi kapatan Samsunspor'un elinde, ikinci devrede oynayacak hiç bir futbolcu kalmadığında akıllara, "Yakalanmamak için şike yaptırılan oyuncular kulüpten uzaklaştırıldı mı?" sorusunu getirmekte!..

Rahmetli babam  Hasbi Ağa'nın, kulüp başkanlığı döneminde, Samsunspor ile Galatasaray arasında yapılan maçta Tanju Çolak ve büyük Savaş'ın maçı sattığı konuşuluyordu!..

Tanju Çolak ve büyük Savaş'ın maçın ardından Galatasaray'a transfer olmaları bu iddiaların daha fazla dillenmesine neden olmuştu...
 
Rahmetli babam Vefa İşhanı'ndaki ofisine, tüm futbolcuları toplamıştı ve takımın kaptanı "Bugünkü başkan" Emin Kar'dı...

Emin Kar'a, "Sen bu takımın kaptanı değil misin? Bu şer... maç satıyor da senin nasıl haberin olmaz?" demişti!..

Emin Kar'da, diğer futbolcularla birlikte, "Yemin ederek!" böyle bir durumdan haberleri olmadığını söylemişlerdi...

Kısa bir süre sonra, o malum kaza yaşanmıştı!..

UEFA yetkililerinin bu 12 maçlık beraberliği incelemeye alması gerekmektedir...

Araştırılması durumunda, birçok pisliğin ortaya çıkacağına bir gerçektir...

Neden "UAFA incelesin" dediğimi merak ediyorsunuz sanırım...

Yerel bazda incelendiğinde, işin içinde siyasetçilerin de çıkacağını ve siyasilerin konuyu inceleyecek olan kolluk kuvvetlerine nüfus edebileceği şüphesinin ağır basmasından dolayı...

"Bunu da nerden çıkardın?" derseniz, gelin geçmişi hatırlayalım...

Samsun Emniyet Müdürlüğü'ne bağlı Polisevi'ni, para satan bir kurum gibi gösterip, oradan para satın almış gibi işlem yapılmamış mı?..

Yani Polisevi tefeci konumuna sokulmamış mıdır?..

İsmail Uyanık'ın yönetimi tarafından gerçekleştirilen bu sahtekarlıkla, kulübün 1 milyon 32 bin TL'si buharlaştırılmıştır...

Ardında Samsunspor'un başına geçen Adnan Ölmez, hayali borç olan 1 milyon 32 bin TL'nin 600 bin TL'sini geri ödemiş gibi gösterip yine kulübün parası buharlaştırılmıştır...

Samsun Emniyet Müdürlüğü, ismi kullanılarak yapılan sahtekarlığa bugün sessiz kalınıyorsa; bunun siyasi baskıdan başka bir neden olamaz!..
 
"Bu olayla mı sınırlı, devlete sızmaları?" derseniz...
 
Gelin bu olaydan sonra yaşanan A Takımı Operasyonu'na bir göz atalım...
 
A takımı Operasyonu'nun temeli, Samsunspor'a bağış toplandığı iddia edilerek, benzinliklerden belediye tarafından tabiri caizse haraçlar alınmış olmasıdır...
Bu zorla bağışların (Haraçların!) alındığı dönemlerde kulüp başkanlığını Adnan Ölmez yapıyordu...

Operasyon polis bölgesinde olmasına rağmen, operasyonun "selameti!" nedeniyle, olaya bakan savcı tarafından operasyon jandarmaya verilmişti...

O dönem jandarmanın başında Jandarma Albay Serdar Yücel bulunuyordu...

Operasyon yapılmış ve şüpheliler arasında olması beklenen Adnan Ölmez, bırakın şüpheli olmayı, ifadesine bile başvurulmadığı gün yüzüne çıkmıştı!..

Albay Yücel, operasyonun hemen ardından askeriyeden emekliliğe ayrılıp, önce Adnan Ölmez'in gazetesi Haber Gazetesi'nde köşe yazarlığına başlar...

İlk köşesinde  "adeta birilerini tehdit edercesine!" çantasındaki evraklardan bahseden bir yazı kaleme alır...

Zaten ilk ve tek köşesi bu olmuştu ve gelen tepkiler üzerine bir daha köşe yaz"dırıl"mamıştır!..

Ardından Adnan Ölmez'e ait Borsan'da koordinatör olarak işe başladığı biliniyor...

Bu olayların ardından Samsunspor Başkanlığı'na Sezgin Gümüş ve yönetimi gelir...

Yaptırılan denetimler sonucu, bu ve bunlar gibi onlarca yolsuzluk olayı ortaya çıkınca; Samsun Valiliği'ne, "Bizi denetleyin!" demişlerdir...

Dönemin Samsun Valisi Hasan Basri Güzeloğlu'dur ve Güzeloğlu'nun başında bulunduğu valilik, olayın üstüne gitmek yerine üstünü kapatma yoluna gitmiştir...

Samsun Emniyet Müdürlüğü'ne bağlı Polisevi, "TEFECİ" konumuna sokulmuşsa,

Polis bölgesinde, jandarmaya operasyon yaptırılmış, operasyonu yapan albay operasyonun ardından emekli olup, kamuoyunda operasyonun muhatabı olması beklenen şahısın yanında işe başlamışsa...

Devletin valisine, "Büyük vurgunlar yapılmış, gelin bizi denetleyin" denmesine rağmen, olayın üstü kapatılmaya çalışılmışsa...

Kusura bakmayın, ben o zaman şike denetlemesini UEFA'nın yapmasından yanayım!..


Evet, kol kırılır yen içinde kalır ama burada kol kırılmamış kopmuştur artık...

Hatta ne kol kalmıştır, ne de bacak!..
adminadmin