Köşe Yazıları
Giriş Tarihi : 03-01-2020 11:47   Güncelleme : 03-01-2020 11:47

Bilim Ve Din İlişkisi

Bilim Ve Din İlişkisi

Materyalist (maddeci) felsefe ideolojisiyle anlatılan bilimde, bazı gerçekler ne yazık ki bahsedilmemektedir. Böyle bir durumun vakıa olması, fayda yerine zarar sağlamaktadır. Bir gözün, bir kulağın içerisinde gerçekleşen bilimsel süreci anlatıp, bu organların insana sağladığı görme ve duyma faydalarından bahsetmemeleri, hiç insana cazip gelir mi? Bu şekilde bir  anlatım yapıldığında, organlardaki işleyişin "insana hiçbir cazibesi ve faydası yoktur" algısı meydana geliyor.

Vücudumuzda adalet yani denge vardır. Vücudun sıcaklık dengesi, tuz dengesi, ph dengesi vardır. Hormonların ve enzimlerin, dengeyi sağlamak için bir çalışması söz konusudur. Ama materyalist felsefe perspektifiyle bilimi anlatanlar, bu gerçekleri anlatmamaktadırlar. Çünkü yaratıcı ayan beyan ortaya çıkmış olacak. Atmosferde, doğada, herşeyde denge (adalet) olmasının el-Adl'dan olduğu ortaya çıkmış olacak. Bilimi, mana alemi bağlamında kopararak, bildiklerini örtmüş oluyorlar.

Vücudumuzda, doğada bir temizlemenin devir daimle devam ettiğini, bilimsel gerçeklere rağmen, yine bahsetmeyerek örtbas etmektedirler. Çünkü el-Kuddüs (çok temiz) olan yaratıcı ortaya çıkacak.

Basit bir damla sudan mükemmel insanın, basit bir tohumdan mükemmel bir ağacın ortaya çıkması gibi, kainattaki
herşeyin basitten mükemmele, terbiye edilerek getirilmesini anlatmamaktadırlar. Çünkü bunları yapan bir Rabbin (terbiye eden) olduğu ortaya çıkacak. Böylece hayatın anlamının sorgulanmasıyla birlikte, insanın kainattaki sorumluluğuda gündeme gelmiş olacak.

Materyalist felsefe ideolojisiyle bilimi değerlendirmeleri; el-Halik, el-Hallak,       el-Adl, el-Kuddüs, Rab ve diğer isimleri görmezden gelmeye gayret göstermelerine neden oluyor.

YAZININ DEVAMI İÇİN TIKLAYINIZ

Recep YAZGANRecep YAZGAN