Ekonomi
Giriş Tarihi : 22-05-2017 09:57   Güncelleme : 22-05-2017 09:57

Bir Gençlik Bayramı'nda gençlerimizin işsizlik ve eğitimsizlik Dramı

Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün Samsun'a ayak basarak Kurtuluş Savaşı'nı başlattığı gün olan 19 Mayıs, O'nun isteği doğrultusunda vefatından kısa bir süre önce Gençlik ve Spor Bayramı olarak milli bayram ilan edildi.

Bir Gençlik Bayramı'nda gençlerimizin işsizlik ve eğitimsizlik Dramı

19 Mayıs'ın adı, 1981 yılında Atatürk'ü Anma ve Gençlik ve Spor Bayramı olarak değiştirildi. Bu yıl, 19 Mayıs'ın 98'inci yıldönümünü kutladık. Ama kabul etmek durumundayız; adlarına bayram oluşturulan gençler çoğu yıl olduğu gibi iş ve eğitim yönünden biraz buruk kutladılar bu yıldönümünü de...

Türkiye İstatistik Kurumu verilerinden yola çıkarak gençlerimizin iş ve eğitim durumunu masaya yatırmak istiyoruz.

Genç nüfus kavramı genellikle 15- 24 yaş arası için kullanılır. Ama kapsamı, biraz daha genişletip 15-29 yaş arası olarak almak da pek yanlış olmasa gerek.

İşte 15-29 yaş grubundaki gençlerin iş ve eğitim durumuna ilişkin veriler ne yazık ki iç karartıcı bir duruma işaret ediyor. Bakalım...

100 gencin 28'i boşta!

Türkiye'de yaşı 15-29 arası yaklaşık 18 milyon genç var. Bunların 5.7 milyonu yalnızca eğitim görüyor, 5.3 milyon kadarı yalnızca çalışıyor, 2 milyonu da hem okuyor, hem çalışıyor. Geriye kalan 5 milyon genç mi; onlar ne çalışıyor, ne okuyor. Bu 5 milyon genç ister kendi tercihleri "bir şey yapmamak" yönünde oluştuğu için olsun, ister "yapabilecek bir şey bulamadıkları" için olsun, bir anlamda boş boş geziyorlar. 5 milyon genç, o yaş grubundaki 18 milyon gencin yüzde 28'i demek. Yani yaşı 15- 29 arasında olan her 100 gencin 28'i ne okuyor, ne çalışıyor.

Toplamda yüzde 28 olan "ne çalışan, ne okuyan" oranı, erkeklerde yüzde 15 düzeyinde. Erkeklerde 15-29 yaş arasındaki nüfus 9 milyonun biraz üstünde ve bu nüfusun 1.4 milyon kadarı ne okuyor, ne çalışıyor.

Kadınlarda durum çok vahim

Kadınlarda hem okumayan, hem çalışmayanların toplama oranı içler acısı. 15-29 yaş arası kadın nüfusu 9 milyona yakın ve bu nüfusun 3.6 milyonu, yani yüzde 40'ı ne okuyor, ne çalışıyor.

Erkek ve kadınlarda yalnızca eğitimde olanların oranı sırasıyla yüzde 31 ve yüzde 33; görüldüğü gibi okuyanların oranı birbirine çok yakın. Çalışanların oranı ise çok farklı. Erkeklerin yüzde 39'u çalışırken, kadınlarda oran ancak yüzde 20 düzeyinde. Hem çalışıp hem okuyanların oranı erkeklerde yüzde 15, kadınlarda yüzde 7. Asıl ayrışma biraz önce de belirttiğimiz gibi ne okuyan ne çalışanların oranında. Erkeklerin yüzde 15'i, kadınların ise yüzde 40'ı boşta geziyor.

25-29 yaş grubundaki kadınlar

Kadınlarda belli yaş grubunda okumayan ve çalışmayanların o yaş toplamına oranı gerçekten çok dramatik bir duruma işaret ediyor. İki örnek: 20-24 yaş grubundaki kadınların yüzde 47'si, 25-29 yaş grubundaki kadınların ise tam yüzde 54'ü ne okuyor, ne çalışıyor. 25-29 yaş grubundaki duruma bakar mısınız! Her iki kadından biri değil, daha fazlası ne eğitimde ne istihdamda!

Bu gençler nasıl geçiniyor?

15-29 yaş grubundaki 5 milyon genç çalışmıyor ve okumuyor. Peki bu 5 milyon genç nasıl geçiniyor?

Herhalde sorunun yanıtı Türk aile yapısında gizli. Okumayan ve çalışmayan bu gençler çok büyük olasılıkla aileleriyle birlikte yaşıyor. Hele hele okumayan ve çalışmayan kadınların yalnız başlarına yaşadıklarını düşünmek zaten pek söz konusu değil.

Alaattin Aktaş / Dünya

Recep YAZGANRecep YAZGAN