Genel
Giriş Tarihi : 26-06-2016 12:00   Güncelleme : 26-06-2016 12:00

Bir Osmanlı Geleneği Zimem Defteri

Zimem, zimmet kelimesinin çoğuludur

Bir Osmanlı Geleneği Zimem Defteri
Zimem, zimmet kelimesinin çoğuludur. Zimmet burada borç demektir. Zimem defteri borçluların borçlarının yazılı olduğu defter demektir. Osmanlı zenginleri, borçlarını ödeyemeyenlere yardımcı olurlardı. Bir de kendi isimlerinin bilinmemesini, gizli yapılmasını isterlerdi. Veremeyenleri tespit edip borçlarını öderlerdi. Durumu iyi olmayan fakirlerin de borçlarını öderlerdi. Eğer borcunu ödeyemeyen bulamazlarsa, borç defterini açıp rastgele bazılarının borçlarını öderlerdi. Bu olay, zimem defteri diye şöhret bulmuştur. Osmanlı’nın sadaka taşları da meşhurdur. Fakirler ihtiyacı kadar oradan para alırlardı. Böylece fakir zengine minnettar kalmazdı. Osmanlı, kışın kurtların aç kalıp köye, kente saldırmaması için dağ başlarına ölmüş hayvan eti bırakırdı. Osmanlı insanları aç bırakmadığı gibi hayvanları da aç bırakmazdı. Osmanlı devletinde çeşitli ırklardan insanlar olduğu halde ırkçılık diye bir şey yoktu. Bazı ülkeler, birçok işte Osmanlıyı örnek almıştır. Bir milletin iyi işlerini örnek almak hiçbir ülkeye zarar vermez, aksine çok yararı olur. Zimen Defteri bir Osmanlı geleneğidir. Ancak bugünlerde kimsenin hatırlayamayacağı bir gelenektir. Özellikle Ramazan aylarında uygulanırdı. Osmanlı zamanında zengin olan belirli bir mal varlığı olanlar tebdili kıyafet ederek hiç tanınmadıkları bir muhite giderek o bölgedeki esnafı ziyaret ederek sual ederlermiş… -“Zimen Defteri var mıdır” diyerek, Zimen defteri o dönemdeki esnafın tuttuğu borç defterine verilen isimdir. Zimen defterinde o mahalledeki esnafa borcu olan kişilerin listesi yer almaktadır. Yani bildiğimiz veresiye defteridir. Borçlu ve borçlunun ne kadar borcu olduğunun yazılı olduğu defterdir. Esnaf bu soru üzerine zimen defterini çıkartırmış. Soruyu soran kişide Zimen defterinin başı, ortası ve sonunda yer alan sayfanın toplamının çıkartılmasını talep edermiş. Esnaf bu sayfadaki borçların tamamını hesaplar ve soruyu soran kişiye söyler. O kişide bu borçları kuruşuna kadar öder ve ” Söylediğin tüm borçları silin, Allah kabul etsin” der ve ne ismini ne cisimini söylemeden çeker gidermiş. Bu şekilde fakirler borçtan kurtulurken ne borcu ödeyen kimin borcunu ödediğini bilirmiş ne de borcu ödenen kimin onun borcunu ödediğini bilmezmiş. Ramazan ayında eskiden yapılan bu adet büyük bir tevazu içerisinde kişilerin tam anlamı ile ihtiyaç sahiplerine ulaşmasını ve Allah(c.c) rızasını kazanmayı hedeflermiş. gerçekten de eski zamanlar bir başkaymış. İnsan keşke o dönemlerde yaşasaymışım diyor doğrusu…
adminadmin