Halka içerisindeki herkes, Mekke'den, Medine'den olan veya Başka ülkelerden gelen kimseler birbirleriyle tanışırken, kendi aşiretlerini, meziyetlerini, üstünlüklerini ve vasıflarını anlatırlardı. Halbuki İslam, soy, sop, kan, ırk, renk ayrımını ortadan kaldırmış, İslam kardeşliği şerefi ile insanları hakiki kardeş gibi yapmıştı.
Henüz bu olgunluğa ulaşamamış bazı kimseler ise, hala eski cahiliye adetleri ile aşiret, soy ve kabile anlayışıyla övünmek niyetiyle, bu alışkanlıklarına devam ediyordu. Halbuki İslam, Kuran’ın öğretileriyle ve Hz. Peygamber’in örnek hayatıyla derhal uygulamalar yapıp, Bilali Habeşi, Selman-ı Farisi, Süheybi Rumi, Abdullah İbn-i Selam gibi farklı milletlerden olan insanları çok kısa bir zamanda, kardeşten ileri bir noktada buluşturmuştu.