Fikir
Giriş Tarihi : 15-04-2012 10:25   Güncelleme : 15-04-2012 10:25

Çağın 12 dev girişimcisinden yatırımcılara tavsiyeler

Onlar yarattıkları kavramları işe dönüştürdüler ve iş dünyasının yüzünü değiştirdiler. işte 12 girişimcinin tavsiyeleri

Çağın 12 dev girişimcisinden yatırımcılara tavsiyeler
Yurtdışına ucuz uçak bileti
Steve Jobs, Bill Gates, Fred Smith, Jeff Bezos, Larry Page & Sergey Brin, Howard Schultz, Mark Zukerberg, John Mackey, Herb Kelleher, Narayana Murthy, Sam Walton ve Muhammed Yunus. Onlar, zamanımızın en büyük 12 yatırımcısı.
 
Onlar yarattıkları kavramları işe dönüştürdüler ve iş dünyasının yüzünü değiştirdiler. Onlar getirdikleri yeniliklerle, kendi sektörlerinde devrim yarattılar.  Tüketici, ürün ilişkisini yeniden tanımladılar. Kısacası oyunun kurallarını yeniden yazdılar.
 
Steve Jobs, Macintosh, iPod, iTunes, iPhone ve iPad için pazar araştırması yapmadı. Hatta Macintosh’u piyasaya sunduğunda "Alexander Graham Bell telefonu keşfetmeden önce pazar araştırması yaptı mı?" yorumunda bulundu
 
Google son üç yılda Ar-Ge’ye 11.8 milyar dolar yatırım yaptı. Geçtiğimiz sene yılın CEO’su seçilen Larry Page, "bizim için önemli olan insanların gerçekten yaratıcı olmaları ve sınırların dışında düşünebilmeleri" diyor.
 
Grameen Bank kurucusu Muhammed Yunus, "Yoksulluğun suçu yoksul insanlar değil, bizleriz. Yoksullukla farklı girişimlere ihtiyaç var. Neden yoksulluk, sorusunun yanıtını yoksullarda aramayın, kendinizde arayın" diyor.
 
FedEx kurucusu Fred Smith, "Şirketi, ABD ordusundan edindiğim liderlik özellikleri ile kurdum. Bir botla kıyıya geldiğinizde, silahlarınız yoktur. Bu yüzden Deniz Kuvvetleri yakın hava desteğini yarattı. Ben de FedEx’te bunu yaptım."
 
1. STEVE JOBS
 
Şirket: Apple
 
Satış: 108.2 milyar dolar
 
Piyasa değeri: 546 milyar dolar
 
Çalışan sayısı: 63 bin 300
 
Tavsiye: "Odak gruplarına ve piyasa araştırmasına ‘hayır’ deyin."
 
Steve Jobs, Macintosh, iPod, iTunes, iPhone ve iPad için pazar araştırması yapmadı. Hatta Macintosh’u piyasaya sunduğunda Popular Science dergisinde yer alan bir söyleşisinde, "Alexander Graham Bell telefonu keşfetmeden önce pazar araştırması yaptı mı?" yorumunda bulundu. Jobs’a göre nasıl bir ürün istediğini bilmek tüketicinin işi olmadı hiçbir zaman. Tam tersine bu Jobs’un içgüdüsü, öngörüsü ile ilgiliydi. Yükselen teknolojilere yönelik "radar" yaklaşımı sayesinde kendi tabiriyle "delicesine mükemmel" ürünler yaratabildi. O’nun farklılığı da bu oldu zaten. 56 yaşında hayatını kaybeden Jobs için, "sezgi" her şey anlamına geliyordu. Stanford Üniversitesi’nde yaptığı meşhur konuşma gibi, sezgi "noktaları birleştirmekti"; çok farklı yaşam deneyimleri, teknolojideki değişimlerle bir araya getirmekti.
 
 
 
2. BİLL GATES
 
Şirket: Microsoft
 
Satış: 69.9 milyar dolar
 
Piyasa değeri: 273.5 milyar dolar
 
Çalışan sayısı: 90 bin
 
Tavsiye: "Çok akıllı insanları işe alın ve küçük takımlar kurun"
 
Bill Gates, hayatı boyunca dünyayı iki kez değiştirme fırsatı yakalayan çok ender olağanüstü girişimcilerden birisi. Bunlardan birincisi, dünyanın en etkili bilgisayar delisi olarak, kişisel bilgisayar devrimini başlatmış olması. İkincisi, dünyanın en cömert hayırseveri olarak küresel sağlık ve kamu eğitimine yönelik sorunlarla ilgilenmesi. Microsoft’u yönetme biçimi ile, Bill & Melinda Gates Vakfı’nı yönetme şekli arasındaki temel benzerlik ise, çok akıllı insanları işe almak ve bu insanların küçük takımlar halinde çalışarak büyük sorunları çözmelerini sağlamak. Bill Gates akıllı insan seçimi konusunda, "Bunun ortası yok. Yazılımdan sorumlu olacak insanların IQ’su konusunda çok seçici olmak gerekli" diyor. En iyi iş kararının ne olduğu konusunda verdiği cevap da yine insan seçimine dayanıyor: "Paul Allen ile işe başlamak kesinlikle almış olduğum en iyi karar; arkadaşım Steve Ballmer’ı işi almış olmak ise diğer en başarılı kararım. Tamamen güvendiğiniz; işine tamamen bağlı; sizin vizyonunuzu paylaşan, fakat tüm bunlara rağmen sizden biraz daha farklı yeteneklere sahip olan ve bu sayede sizi kontrol edebilen insanlarla çalışmak çok önemli." 56 yaşındaki Gates’in, Microsoft’un CEO’su Steve Ballmer için yorumlarına kulak vermekte fayda var: "Onun kadar parlak düşüncelere sahip bir insanla çalışmak sadece eğlenmeyi sağlamıyor; aynı zamanda başarının da tüm kapılarını açıyor."
 
 
 
3. FRED SMİTH
 
Şirket: FedEx
 
Satış: 39.3 milyar dolar
 
Piyasa değeri: 30 milyar dolar
 
Çalışan sayısı: 255 bin 573
 
Tavsiye: "İlk seviyedeki yöneticilere güvenin"
 
Her ne kadar Fred Smith Federal Express düşüncesini ilk olarak Yale Üniversitesi tezi olarak sunmuş olsa da, Smith’in geleceğini belirleyen asıl gelişme Vietnam Savaşı oldu. Smith 1967-1969 yılları arasında ilk önce ABD deniz kuvvetlerinde daha sonra da hava kontrol ekibinde görev aldı. Bu süreç Smith açısından son derece eğitici oldu. Bir yandan, yarım milyon insanı mobilize eden ABD ordusunun lojistik çabalarını izledi; diğer yandan disiplin, eğitim ve liderlik konusunda önemli deneyimler edindi. Smith, "İnsanlar bana FedEx’i kurarken hangi prensipleri temel aldığımı soruyorlar. Verdiğim cevap ise onları oldukça ürkütüyor. Şirketi, Vietnam’da yaptığım askerlik sırasında, ABD ordusundan edindiğim liderlik özellikleri doğrultusunda kurduğumu söylüyorum" yorumlarında bulunuyor. Smith bu deneyimi şöyle dile getiriyor: "Deniz Kuvvetleri’nde, kara ve hava birliklerinin birlikte hareket etmesi çok normal bir durum değildir. Bir botla kıyıya geldiğinizde, silahlarınız yoktur. Bu yüzden Deniz Kuvvetleri yakın hava desteğini yarattı. Ben de Federal Express’te hava-kara sistemini entegre ettim." Smith’in liderlik el kitabı büyük ölçüde Deniz Kuvvetleri deneyimine dayanıyor. "Yöneticilerimize başarının anahtarının, ilk seviyedeki insanlara güvenmek olduğunu; bu kişilerin başarılarını övmek gerektiğini ve böylece diğerlerine örnek oluşturacaklarını söylüyoruz. Bu Deniz Kuvvetleri’nde standart bir uygulama" diyen Smith bugün 67 yaşında.
 
 
 
5. LARRY PAGE & SERGEY BRİN
 
Şirket: Google
 
Satış: 37.9 milyar dolar
 
Piyasa değeri: 203.2 milyar dolar
 
Çalışan sayısı: 32 bin 500
 
Tavsiye: "İnovasyon için paraya kıymamazlık etmeyin"
 
Larry Page 23 yaşında olduğu bir 1996 yılı akşamını daha dün gibi hatırlıyor. Bunun nedeni, o gece tüm web’i bilgisayara indirebilmeyi düşünmüş olması. "Bir kalem aldım ve yazmaya başladım" diyen Google kurucularından Page, şöyle anlatıyor o geceyi: "Gece yarısına kadar detayları kaleme aldım ve bu düşüncenin gerçekleşebileceği yönünde kendimi ikna ettim." Page’in düşüncesi başarılı oldu. 2011 yılının son üç ayında, Google’ın çeyrek geliri 10 milyar doları aştı. Dünyanın her bir köşesinde insanlar Google’da her gün 2.5 milyar arama yapıyorlar. Bu rakamlar kadar şaşırtıcı olan bir rakam daha var: O da 39 yaşındaki Page ile 38 yaşındaki Brin’in son üç yıl içinde Ar-Ge için tam 11.8 milyar dolar harcamış olmaları. İnovasyona yapılan bu yatırımın, Google’ı sadece bir arama motoru olmaktan çok uzağa taşıdığı da bir gerçek. Geçtiğimiz sene yılın CEO’su seçilen Page ile ortağı Brin, şirketin yönetimi 70-20-10 kuralı ile tanımlanıyorlar: "Yüzde 70, şirketin temel faaliyet alanı için çalışıyor. Yüzde 20’i yan alanlar ve büyüme fırsatı sunan alanlara yönelik çalışıyor. Yüzde 10 ise her konuyla ilgileniyor. Fakat bizim için önemli olan insanların gerçekten yaratıcı olmaları ve sınırların dışında düşünebilmeleri."
 
4. JEFF BEZOS
 
Şirket: Amazon
 
Satış: 48.1 milyar dolar
 
Piyasa değeri: 84.0 milyar dolar
 
Çalışan sayısı: 56 bin 200
 
Tavsiye: "Düzenli olarak küçük emeklilik dönemleri yaşayın"
 
Patronunun önerisini hiçe sayıp New York’u terkeden ve ülkenin en fazla yazılım geliştiricisinin bulunduğu Seattle’a gelen Bezos, 1994 yılında Amazon’u kurdu. Eticaret şirketinin ilk çeyrek kar raporunu açıklaması tam altı yıl sürdü. "Önemli ve kalıcı bir şirket" kurmayı hedefleyen Bezos’un ne o zaman ne de bugün kar etmek konusunda acelesi oldu. Herkesin yakından izlediği; hızlı büyüyen bir şirketi yönetmek kolay değil. En büyük sorunlardan biri de, proaktif olacak zamanı bulabilmek. Bezos, her çeyrek dönem sonunda şirketten uzaklaşarak bu soruna çözüm yaratıyor. Bezos’un solo emeklilikleri her defasında işe yarıyor; yeni düşünce ve ürünlerle geri gelmesini sağlıyor. Bezos, bu solo emekliliklerini şöyle anlatıyor: "Kendimi bir odaya kilitliyorum. Hiç bir şey dikkatimi dağıtmıyor. Telefonlar çalmıyor. Biraz uzaklaşma ile, yeniden yaratıcı olmayı başarıyorum. Bu iki-üç gün boyunca web’de geziyorum; hobi sahiplerinin veya hacker’ların neler yaptığına bakıyorum. Son teknolojileri izliyorum." Kısa emeklilik kaçamağının sonunda, bazen kendisine, bazen de yönetim takımına 3-4 sayfa not yazan 48 yaşındaki Bezos, şunları söylüyor: "Bu işlem devam ederken, herhangi bir şey yaratıp yaratmadığımdan kesinlikle emin değilim; çünkü herşey burada başlıyor ve başka bir yerde bitiyor. Akıllı bir takım insana sahip olduğunuzda da, istediğiniz budur. Biri şöyle der; ‘x, y ve z’yi unuttuğun için, bu asla çalışmayacak’. Daha sonra geri adım atarsın, doğru olduğunu farkedersin, düşünce şekil değiştirir ve sonra da oluşmaya başlar."
 
 
 
6. HOWARD SCHULTZ
 
Şirket: Starbucks
 
Satış: 11.7 milyar dolar
 
Piyasa değeri: 40 milyar dolar
 
Çalışan sayısı: 149 bin 000
 
Tavsiye: "Eski yöntemlerden kurtulun"
 
Howard Schultz, ‘Başarımızın anahtarı işimizi kalbimizle yapmakta yatıyor. Ben ve iş ortaklarım her bir kahve fincanına kalbimizi akıtıyoruz’ kelimeleri ile tanımlıyor yaptığı işi. Fakir bir ailenin büyük çocuğu olarak Brooklyn’de büyüyen Schultz, futbol bursuyla Michigan Üniversitesi’ne giriyor. 1975 yılında üniversiteden mezun oluyor. Bir süre Michigan’da çalıştıktan sonra, New York’ta ‘satış temsilcisi’ olarak Xerox’ta işe giriyor. Buradan mutfak gereçleri pazarlayan Hammerplast adlı İsveç firmasına geçiyor. Kısa süre içinde şirketin tepe pozisyonuna yükseliyor. Şirket bir gün Seattle’da faaliyet gösteren küçük bir firmadan yüksek miktarda filtre kahve gereçleri siparişi alıyor. Fimanın bu derece büyük miktarda sipariş vermesi Schultz’un dikkatini çekiyor ve Seattle’a giderek, firma ile tanışmaya karar veriyor. İşte Starbucks adı ilk olarak o zaman hayatına girmiş oluyor. Schultz’un şirkete duyduğu sevgi, şu sözlerine çok açık bir şekilde yansıyor: "Eğer birşeyi seviyorsanız ve birisi gelip sevdiğinizi elinizden almaya çalışıyorsa, savaşırsınız." Starbucks 2008 yılında iyi satış yapmayan 600 mağazasını kapatacağını ve 12 bin kişiyi işten çıkartacağını açıkladı. Mağaza masraflarını kısarken, müşteri memnuniyetini iyileştirmeye yönelik etkili bir kampanya başlattı. Bu büyük değişim, "Howard Schultz Dönüşüm Gündemi" başlığı altında çalışanlarla paylaşıldı. Schultz, bu kapsamda, "kendi doğrularım" dediği düşüncelerini şöyle dile dile getirdi: "Yarışın dışına çıkmayacağız. İyi ve uzun soluklu bir şirket olduk ve böyle olmaya devam edeceğiz. Şirketimizin hak ettiği yere ulaşmasına öncülük edeceğim ve bu süreçte sizin yardımınıza ve desteğinize ihtiyacım var. Size güvenim çok büyük, hatta kendimden daha fazlasını bekliyorum sizden."
 
7. MARK ZUCKERBERG
 
Şirket: Facebook
 
Satış: 3.17 milyar dolar
 
Piyasa değeri: 75-100 milyar dolar arası
 
Çalışan sayısı: 3 bin 200
 
Tavsiye: "Paranoyaya sarıl"
 
Mark Zuckerberg Mayıs ayında 28. yaşını kutlarken, Facebook da dünyanın en büyül halka arzına imza atmış olacak. Uzun zamandır beklenen bu harka arz, yüzlerce milyarder yaratırken, bir teknoloji şirketinin değerinin 100 milyar dolara yaklaşmasını da sağlayacak. Zuckerberg, sosyal paylaşım ağı Facebook’u bundan sekiz yıl önce Harvard Üniversitesi’nin yatılı okulundaki odasında kurdu. Bazıları Facebook’un bugün elde ettiği başarının iyi zamanlama ve şansa bağlı olduğunu ifade edebilirler. Fakat bu yanlış olur. Facebook’un dünyanın en büyük sosyal paylaşım sitesi olmasının temel nedeni "saplantılı bir girişimcilik dehası" tarafından kurulmuş olması. Zuckerberg, Silikon Vadisi’nin bu konudaki bir diğer efsanesi olan Intel’in CEO’su Andy Grove’un "Sadece paranoyaklar ayakta kalır" sözünü doğrulayan bir CEO. Herşeye şüpheyle yaklaşan Zuckerberg bugün Silikon Vadisi’nin en paranoyak girişimcilerinden biri olarak tanımlanıyor. Bu ruh hali sayesinde de rekabette hep ilk sırada kalmayı başarıyor.
 
8. JOHN MACKEY
 
Şirket: Whole Foods
 
Satış: 10.1 milyar dolar
 
Piyasa değeri: 15.5 milyar
 
dolar
 
Çalışan sayısı: 56 bin 200
 
Tavsiye: "Amaç, insanlara ilham verir"
 
1978 yılında, 25 yaşındaki üniversiteden terk John Mackey ve 21 yaşındaki kız arkadaşı Rene Lawson, aile ve arkadaşlarından 45 bin dolar borç alarak, Austin’de SaferWay adlı küçük bir doğal yiyecek dükkanı açtılar. Burası, Mackey gibi vejetaryen bir dükkandı. Hatta tüm Teksas’taki tek vejetaryen süpermarketti. Market, ilk yıl 300 bin dolarlık satış yaptı. 2 yıl sonra, başka bir doğal yiyecek satıcısı Clarksville Natural Grocery’yle birleşince, ilk Whole Foods Market açıldı. Whole Foods bugün 300 süpermarket ve 56 bin çalışana sahip.Whole Foods Market’in başarısında sorumluluğu iş yapışına uygulaması; şirketin felsefesi ve sıradışı kurucusunun büyük payı var. Whole Foods’un mottosu "Tüm yiyecekler, tüm insanlar, tüm evren". Şirket, organik, işlenmemiş ve sağlıklı üretime olan bağlılığını koruyor ve 1998’den bu yana Fortune’un "Çalışmak için 100 en iyi şirket" sıralamasında yer alıyor. Sürdürülebilir tarımı teşvik etmek, çevreyi ve tarım işçilerini korumak için organik tarım destekleniyor. Şirket her yıl, bir günlük karının yüzde beşini sivil toplum kuruluşlarına bağışlıyor. Whole Foods’un başarısının, kurucusu John Mackey’in "biraz hippi, biraz da kurnaz işadamı" yönetim stilinde yattığı söyleniyor. Mackey çevre hareketinin hem kahramanı, hem de antikahramanı olarak değerlendiriliyor. Bunun nedeni ise, küçük tüccarı aradan çıkarıp, doğrudan yerel çiftçilere yönelmesi. Mackey ise bu eleştirilere şöyle cevap veriyor: "Konsolidasyon büyüyen her sektörde var. Çünkü müşteriler fiyatların daha düşük olmasını istiyorlar. Organizasyonun büyüklüğü ve düşük fiyat sunması doğrudan bağlantılı. WalMart’ın o kadar çok şeyi bu kadar ucuz fiyata, büyük olduğu için satabilmesi gibi. Bizim birinci önceliğimiz de müşterilerimiz."
 
 
 
9. HERB KELLEHER
 
Şirket: Southwest Airlines
 
Satış: 15.6 milyar dolar
 
Piyasa değeri: 6.4 milyar dolar
 
Çalışan sayısı: 45 bin 392
 
Tavsiye: "Önceliğiniz müşteri olsun"
 
Herb Kelleher, Wesleyan Üniversitesi’nde geçtiği bir test sonrasında, üç alana çok uyumlu olacağı ortaya çıktı. Bunlar, gazeteci; editör veya avukat olmaktı. Kelleher, avukatlığı seçti. Southwest Airlines’ı mahkemelerden kurtarıp, tekrar havalara çıkmasını sağlaması tam beş yıl sürdü. 1971 yılında, Southwest Airlines yeniden göklerdeydi. Havayolu sektörü son derece zorlu bir dönemden geçerken, Southwest Airlines 2011 yılında 39. karlılık yılına imza attı. Bu ABD havacılık tarihinde eşi benzeri olmayan bir durum. 81 yaşındaki Kelleher’in başarılı olduğu bir diğer konu da, düşük ücretli bilet satarak, kar edilebileceğini göstermek oldu. Bugün Southwest Airlines ABD’nin en büyük yerel havayolu şirketi değil, aynı zamanda, ABD’de ucuz havayolu sektörünün yüzde 90’ını temsil ediyor. Peki Kelleher bunu nasıl başardı? Fiyatları aşırı düşük tutarken, müşteri memnuniyetini en tepeye taşıdı. Bunun yanı sıra, çalışanlara saygıyı ön plana çıkartan bir kültür kurdu. Müşteri ile birebir ilişkide olan personelin, şirketi batırabileceği gibi en tepeye çıkarabileceğine inandı. Bu doğrultuda, çalışanlarını şirket hissedarı yaptı, kara ortak etti. Kelleher bir söyleşisinde şunları anlatıyor: "Yıllar önce, işletme fakülteleri şu soruyu sorarlardı: ‘Kim önce gelir? Çalışanlarınız, müşterileriniz ya da hissedarlarınız?’ Fakat bu bir soru değil. Önce müşteriler gelir. Ve eğer çalışanlarınıza iyi davranırsanız, bilin bakalım ne olur? Kaybettiğiniz müşterileriniz de geri gelir ve bu hissedarlarınızı mutlu eder. İşe çalışanlarınızdan başlayın. Gerisi de gelecektir."
 
 
 
10. NARAYANA MURTHY
 
Şirket: Infosys
 
Satış: 6.0 milyar dolar
 
Piyasa değeri: 32 milyar dolar
 
Çalışan sayısı: 145 bin 088
 
Tavsiye: "Bugünden fedakarlık edin; yarın nakitiniz olsun"
 
28 yaşında sol görüşlü bir mühendis olan Narayana Murthy, trenle Fransa’dan ülkesi Hindistan’a giderken, söyledikleri yüzünden trenden indirildi ve 72 saat boyunca aç ve susuz olarak bir odada tutuldu. Daha sonra bir başka trene bindirilerek İstanbul’a gönderildi. Bu muamele sonrasında solcu görüşlerini bir kenara bırakan Murthy, ülkesinin en başarılı kapitalisti oldu. Murthy’nin şirketi Infosys, yazılım hizmetlerinin stratejik off-shore dış tedariki alanında öncülerden biri. Narayana Murthy, Hindistan’ın lider teknoloji hizmetleri şirketi konumunda olan Infosys Technologies’i altı yazılım uzmanıyla birlikte 1981 yılında 250 dolarla kurdu. 1991 yılında Hindistan ekonomisinin serbestleşmesinden sonra şirketin gelirleri tavana vurdu ve 1999 yılında Infosys, Nasdaq’ta işlem gören ilk Hint şirketi oldu. Murthy’nin liderliğinin belirleyici özelliklerinin başında şeffaflık ve kurumsal yönetim konusunda koyduğu standartlar geliyor. Ernst and Young tarafından verilen " 2003 Yılın Girişimcisi" ödülünü alan Murthy, 2005 yılında The Economist dergisinin " En Çok Hayranlık Duyulan 15 Üstün Global Liderler" listesinde yer aldı. Bugün 65 yaşında olan Murthy’nin savunduğu temel görüşler şöyle özetlenebilir: "Yeni bir organizasyon kalıcı değer sistemine sahip olan bir ekip etrafında kurulmalı. Bugün fedakarlık ederek, yarın başarılı olursunuz. Her şey fedakarlık, çok çalışma, zorluklara kutlunmu, ailenizden ayrı kalma ve birgün tüm bunların sonucunu alacağınıza inanmakla ilgili."
 
 
 
11. SAM WALTON
 
Şirket: WalMart
 
Satış: 446.9 milyar dolar
 
Piyasa değeri: 36.5 milyar dolar
 
Çalışan sayısı: 2 milyon
 
Tavsiye: "İnsanlara ne istiyorlarsa onu verin"
 
66 yaşındaki Sam Walton, 1984 yılında rengarenk bir gömlek giyip, Wall Street’te dans etti. Çok sayıda insan onun bu dansı reklam olarak yaptığını düşündü. Walton ise, "Sam Walton: Made in America" isimli biyografisinde, "İnsanlar şu anlamadı: Biz bu tür şeyleri WalMart’ta her gün yaparız. İster inanın, ister inanmayın, bu çalışmaktır, inovasyondur." İlk WalMart mağazasını açtıktan 30 yıl sonra, 1992 senesinde 74 yaşındayken hayatını kaybeden Walton, hala ABD tarihinin en başarılı perakendecisi olarak anılıyor. WalMart’ın rakiplerinden ayrılmasındaki en net dönüm noktası, ürünleri mümkün olan en ucuz fiyata satması oldu. Walton sayesinde, "Ucuza al, çok stokla, ucuza sat" düşüncesi, sürdürülebilir iş modeline dönüştü. WalMart, perakende sektöründe, "WalMart Etkisi" kavramını getirdi. Wal- Mart Etkisi şöyle tanımlanıyor: WalMart ve benzeri süper marketler çevrelerindeki esnafın iflas etmesine yol açıyor. Bu perakende zincirleri çalışanlarına az para ödüyorlar. Buna karşı, daha ucuza mal satıyorlar. Tüketimi artırdığı için, bu zincirlere ürün verenler iyi kazanıyor. Ayrıca bu süper market zincirlerinin enflasyonun düşük kalmasında da etkili oldukları belirtiliyor. Bir araştırma, WalMart sayesinde ABD’li tüketicilerin alışverişte 20 milyar dolar tasarruf etttiklerini ortaya koyuyor. Uzmanlara göre iş dünyasının geleceğini anlamak için WalMart’ı yakından anlamak gerekiyor. Sam Walton’un 10 Altın Kuralı ise şöyle sıralanıyor:
 
1) Başarıya ulaşacağına söz ver, daima hırslı, azimli ol;
 
2) Hayallerine ulaşmak için hem kendini hem de diğer insanları motive et;
 
3) Sana yardım edenlerle başarıyı paylaş;
 
4) İnsanlarla iletişim kur ve onları dikkate aldığını göster;
 
5) İnsanların yaptıklarını takdir et;
 
6) Kendinin ve diğerlerinin başarılarını kutla;
 
7) Diğerlerinin fikirlerine önem ver;
 
8) Müşterilerin ve diğerlerinin beklentilerini aş;
 
9) Masrafları kontrol altında tut ve zenginleşmek için tasarruf yap;
 
10) Akıntıya karşı yüz, farklı ol ve mevcut durumu sorgula.
 
 
 
12. MUHAMMED YUNUS
 
Şirket: Grameen Bank
 
Tavsiye: "Küçük armağanlar, büyük etkiler yaratabilir"
 
1970’lerin başında Bangladeşte bir üniversitede ekonomi teorisi dersi veren Muhammed Yunus, kampüs dışındaki açlık ve fakirliği görmezden gelemedi. Bu insanlara yardım etmek isteyen Yunus, üniversite kampüsünün hemen yanındaki köyde sepet ören kadınlara 27 dolar borç verdi. Bu kadar küçük bir miktar paranın yarattığı heyecan karşısında gözlerine inanamadı. Günlerini bir kaç penni ile sürdüren insaların, 27 dolarla hayatları değişmişti. Bu armağan, yaptıkları küçük işi desteklemek ve geliştirmek için kullanıldı. Sonunda birçok kişi fakirlikten kurtuldu. Yunus’u şaşırtan bir diğer olay ise, sepet ören köylülerin borçlarını tam zamanında ödemeleri oldu. Yunus bunun
 
ardından köy köy dolaşarak, fon sağlayabileceği girişimcilik projelerini aramaya başladı. Yunus 1983 yılında ise mikrokredi kavramını destekleyen Grameen Bank’ı kurdu. 2006 yılında Nobel Barış Ödülü’nü kazanan Yunus, banka aracılığıyla Bangladeş’in 73 bin köyünde yaklaşık 7 milyon fakir insana fon sağladı. Dünyadaki bankacılık anlayışının dünya nüfusunun 3’te 2’sini sistemin dışında bırakmaya yönelik olarak tasarlandığını söyleyen Muhammed Yunus, yeni bankacılık anlayışının insanların bankaya gitmesindense bankaların insanlara gitmesi ilkesine göre şekillenmesi gerektiğini savunuyor. Mikrokredilerin kadınların ve dolayısıyla ailelerinin hayatlarını değiştirdiğini ifade eden Yunus, dünyada halihazırda 8,3 milyon mikrokredi kullanıcısının yüzde 97’sinin kadın olduğunu söylüyor. Yunus, "Yoksulluğun suçu yoksul insanlar değil, bizleriz. Dünya ekonomisinde rekabetin tüm sorunları çözmesini beklemek imkansız. Yoksullukla mücadelede ve kalkınmada tamamen farklı girişimlere ihtiyaç var. Yoksulluğun arkasındaki sorun kaynak dağıtımından ziyade toplumların yoksul insanlara yeterli hareket alanı bırakmaması. Neden yoksulluk, sorusunun yanıtını yoksullarda aramayın, kendinizde arayın" diyor. Bugün 71 yaşında olan Yunus’un en önemli katkısı, mikrokredi kavramını tüm dünyaya yayması oldu. Grameen modeli 100’den fazla ülkeye yayılarak milyonlara yardım etti. Her ne kadar banka fakirliği yok edemese de, sayısız hayatı değiştirdi; milyonlarca gencin sosyal sorumluluk konularına yönelmesine öncülük etti.
ekoayrıntı
adminadmin