Köşe Yazıları
Giriş Tarihi : 29-03-2020 11:54   Güncelleme : 29-03-2020 11:54

Çalışma ilişkilerinde yeni dönem!

Korona virüsü salgınından sonra bütün dünyada köklü değişiklikler meydana geldi. Eğitim okullarda değil artık evlerde veriliyor. Bir çok şirket çalışanların işlerini evden yapmasını istiyor. Otomasyon ve uzaktan çalışma neredeyse dünyanın bütün ülkelerinde uygulanmaya başladı.

Çalışma ilişkilerinde yeni dönem!

Bu durumu 2015 yılında yazmış olduğum “Kapitalizm Sonrası Dönem; Malikiyet ve Serbestiyet Devri” başlıklı doktora çalışmasında dile getirmiştim. Çalışmam İstanbul Üniversitesinde oybirliği ile kabul edilmişti. 2017 Yılında da bu çalışmayı kitap olarak yayınlamak nasip oldu.

Yapmış olduğum bu çalışma, Bediüzzaman Said Nursi’nin Mektubat isimli eserinden istifade edilerek hazırlanmıştır. Said Nursi, bu eserinde bir gelecek tasavvurunda bulunarak insanlığın “Malikiyet ve Serbestiyet Devri” adını verdiği yeni bir dönemden bahsetmektedir.

Bu dönemin en önemli özelliği “ücretli” sistemin sona erecek olması ve yerine özel mülkiyetin daha yaygınlaşacak olmasıdır. İnsanlar başkalarının yanında ücretli olarak çalışmak yerine; kendi işlerinin sahibi olacağı yeni bir çalışma ilişkisini öngörmektedir.

İnsanlık tarihinde beş aşamalı bir sosyal değişim ve çalışma ilişkisi meydana gelmiştir. Bunlar Marx’a göre ilkel komünal dönem, kölelik devri, feodal dönem, kapitalizm ve sosyalizm (komünizm) devirleridir. Said Nursi, bu dönemleri benzer bir şekilde ele almakla birlikte kapitalizm ve komünizm dönemlerini  tek bir devirde ele alarak “ücretli sistem” ismini vermiştir.

Ücretli sistemin dahi bir gün mutlaka sona ereceğini zira insanların esir olmak istemeyeceği gibi ücretli olmak da istemeyeceğini dile getirir. Bunun yerine serbest piyasa ekonomisi ve hürriyetin önem kazandığı özel mülkiyet sisteminin yerleşeceğini ifade etmiştir.    

Gerçektende insanlık tarihi incelendiğinde ücretli sistemin yaygınlaşması ile birlikte toprak ağalığı yani feodalizm ortadan kalkmıştır. Fakat bu sefer de toprağa bağlı köleliğin yerine emeğin metalaştırılması süreciyle karşı karşıya kalınmıştır. İşte ücrete bağlı bu sistemin diğer bir adına da “modern kölelik” denilmektedir.

Kapitalist sistem, ücretli emek ilişkisinin ve özel mülkiyet hakkının sürekliliğinin ve genişlemesini güvence altına almıştır. Bununla birlikte insan emeğinin sömürülmesi ve özgürlüklerinin kayıtlar altına alınmasına engel olamamıştır. Bu nedenle kapitalist sistemin anlaşılması ve değerlendirilebilmesi için ücret sistemlerini gözden geçirmek önemlidir.

Michel Husson, “Çalışma Hakkı Ya da Evrensel Gelir” başlıklı çalışmasında ücretliliğin köleliğinden sadece yarı zamanlı kurtulmanın mümkün olmadığını dile getirmiştir. Yani günde iki saat dahi olsa bir başkasına ücretli olarak çalışmasının sömürülmek olduğunu ifade etmektedir. “Bu şekildeki bir çalışmaya mecbur olmak, zamanın geri kalanında köleleşmektir” demektedir.

Said Nursi’nin eserlerinden ilham alarak ücretli sitemin aslında “modern kölelik” olduğunu yapmış olduğum çalışmalarda dile getirmiştim. Bunun yerine insanların kendi işlerine sahip olacağı eğer bu mümkün değil ise hiç olmaz ise ortaklık ilişkisi ile kısmen dahi olsa işine malik olacağı bir dönemin yaklaşmakta olduğunu ifade etmeye çalıştım.

YAZININ DEVAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ

adminadmin