Siyaset
Giriş Tarihi : 28-02-2017 08:43   Güncelleme : 28-02-2017 10:16

Ceddimizin Mirasına Sahip Çıkmak İçin “Evet”

Dünya tarihi açısından 1789 Fransız İhtilali ve 31 Mart Vakası bir dönüm noktasıdır. İşçi isyanı, hak arayışı görünümlü ihtilal, milliyetçilik akımıyla tüm dengeleri değiştirdi, isyanlar, çeteleşmeler, iç savaşları doğurdu, emperyal devletler “Özgürlük” vadettikleri devletleri kolonileri haline getirdi.

 Ceddimizin Mirasına Sahip Çıkmak İçin  “Evet”

Tabii bu ihtilal en çok Osmanlı’yı vurdu, 500 sene kardeşçe yaşayan milletler, İngilizler’in, Fransızlar’ın, Ruslar’ın, Almanlar’ın hipnozuyla düşman oldular, 22 milyon kilometrekarelik devleti ebedi müddet eridi.  1909’da İttihatçılar tarafından Sultan Abdülhamid’in tahtan indirilmesiyse Ortadoğu’da, Güney Asya’da, Kuzey Afrika’daki sömürgelerin yolunu açtı. Sultan Abdülhamid hilafet bayrağı altında İslam âlemini, fitnelere, savaşlara, isyanlara, içerideki hainlere rağmen dimdik ayakta tutmuştu. Ancak 1909 darbesi, yıkım oldu. Cumhuriyet döneminde de 1909 zihniyetinin dışına çıkılmadı, Türkiye bin yıl sürdürdüğü İslam’ın sancaktarlığı görevini ifa etmedi. 

Batı, Ortadoğu’ya ilerlerken, parlamenter sistemin başbakanları Müslümanlar’ı yalnız bıraktı, Batı’yı bölgede hakim kıldı. 

Türkiye Ortadoğu’yu ne zaman hatırladı, bin yıllık tarihine ne zaman sarıldı? Tek başına iktidar olan Özal ile ve tabii Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’la. 

Türkiye, ayakta kalmak zorunda, bazıları rolümüzü reddetse de adil bir dünya için Güçlü Türkiye’ye ihtiyaç var. Parlamenter sistem güçsüz, parçalanma adayı, şeftali üretebilen Türkiye’den yana. Çünkü kaygan zemin, çünkü kaos yumağı, çünkü istikrar yok, çünkü güçlü iktidarlara izin vermiyor,  ülkenin geleceğini bir pamuk ipliğine bağlıyor. Her karışı şehit dedelerimizin kanıyla sulanmış topraklarımızda farklı haritalar çizmek istiyorlar, parlamenter sistem Türkiye düşmanlarına bir nebze yardımcı olmaktır? Niye zira parlamenter sistemde Türkiye belini asla doğrultamaz, daima hasta adam olur. Cumhurbaşkanlığı Sistemi’nde ise sürekli istikrar var, hedeflere hızla koşulabiliyor, düşmanlara karşı birlik ve beraberliğin sağlanmasının önü açılıyor. İşte bu yüzden hem Güçlü Türkiye, hem dünyanın kalbi olan Ortadoğu’yu yalnız bırakmamak için Cumhurbaşkanlığı Sistemi’ne “Evet”…

 

adminadmin