Yeşil’in, yardımcı doçentliğin yerine getirilmesi planlanan sistemin akademik ve toplumsal algı bakımından olduğu kadar hak ve yetkiler bakımından da bir geriye gidiş olduğunu kaydettiği soru önergesi şöyle:
YÖK'ün kaldırılması planlanan Yardımcı doçentlik yerine getireceği sistem üniversitelerde endişelere neden oldu. Yeni modelde öngörülen unvan akademik ve toplumsal algı bakımından olduğu kadar hak ve yetkiler bakımından da geriye gidiş olarak görülmekte ve bazı endişeler gündeme getirilmektedir
Bu bağlamda;
1.YÖK'ün düzenlemesinde, Yardımcı Doçentliğin kaldırılmayıp 'isim değişikliğine' uğradığı iddiası doğru mudur?
2. Yardımcı doçentliğin adının değiştirilip 'Doktora Öğretim Görevlisi' olarak düzenlenen yeni uygulamada, yeni modelde öngörülen unvanın akademik ve toplumsal algı bakımından olduğu kadar hak ve yetkiler bakımından da uygulamada aslında bir tenzil-i rütbe değil midir?
3. "Doktor öğretim görevlisi" zaten üniversitelerde eskiden beri uygulanan bir sistem değil midir?
4.Bu düzenlemenin, akademik personel tasfiyesine yönelik, dolaylı gizli bir ajandası var mıdır?
5. Geçmiş yıllarda cemaatif Rektörlük yönetimlerin, Yrd. Doçentlik kadrosuna kurum içinden başvuru yapılmaması ve bu kadroyu kurum dışından atamak istemesi de göz önüne alınır ve hatırlanırsa, bu yeni süreç ile; kurum içinde bir kısım muhalif akademisyenin dolaylı tasfiyesi mi gündemdedir.?
6. YÖĶ içinde şuana kadar, FETÖ bağlamında bir ihraç yapılmış mıdır? Haklarında paralel yapı kapsamında dava açılan kaç YÖK personeli vardır?
7. Hakkında FETÖ yayınevi ortaklığı olduğu bilinen bir YÖK üyesinin aynı zamanda, şu anda Cumhurbaşkanı başdanışmanı olduğu iddiası doğru mudur?