Köşe Yazıları
Giriş Tarihi : 28-06-2020 14:47   Güncelleme : 01-07-2020 13:08

“Çocuklarınıza Sahip Çıkın! Sonra Bizim Başımıza Sıkıntı Oluyorlar!!!”

“Çocuklarınıza Sahip Çıkın! Sonra Bizim Başımıza Sıkıntı Oluyorlar!!!”

“ Çocuklarınıza sahip çıkın! Sonra bizim başımıza  sıkıntı oluyorlar!”, Diye bağırıyordu Şahika abla camdan mahallenin çocuklarına. Oysa ki belliydi kime söylendiği bu lafın; Yan apartmanda ki herkesin tanıdığı babasının hakaret ve korkusuyla büyümüş Lütfiye’nin başı boş yaramazlıklarıyla tüm mahalleliyi canından bezdirmiş aslında huzurlu bir aile ortamında sevgiyle yetiştirilmiş olsa böyle davranışlar gerçekleştirmeyecek olan yüreği merhamet dolu,(nihayetinde çocuk) zeki, boncuk gözlü, güzeller güzeli kızı Zümra’ya.

 

Bilgisayarımın başında yarına yetiştirmem gereken dilekçe ile uğraşırken Şahika abla’nın biraz önce camdan mahallenin çocuklarına söylediği sözü düşündüm; “Çocuklarınıza sahip çıkın sonra bizim başımıza sıkıntı oluyorlar!” Bu çocuklar büyüdüğünde düşünürsek bu sözü acı ama ne kadar da doğruydu.(suç unsuru teşkil etmediği müddetçe çocukken yapılanların çocuktur yapar denilme lüksü var.) Huzursuz bir ailede, yanlış, merhametten uzak, sevgisiz, korku ve şiddetin içinde yetiştirilmiş her çocuk büyüdüğünde önce kendine, sonra her birimize, toplamda ülkemizin başına birer sıkıntı olup çıkıyordu. (Elbette ki genellemeden, istisnası da kaideyi bozmadan.)

 

Çocukken maalesef şiddetin her türü ile haşır neşir olmak zorunda bırakılmış, sevgiyi sadece bir insan adı olarak bilmiş, yalnızlığa terk edilip ne halin varsa görler ile büyümüş o küçük yüreklerin ruhlarında açılan derin yaralar büyüdüklerinde kapandı unuttum sanmalarına rağmen  kapanmıyor, unutulmuyor hafızalarınında ki ‘acı baş köşesinde’ ilk gün ki gibi diri bir şekilde duruyor. Bu tedavi edilmemiş kanamaya devam eden iç yaraları bazen isteyerek bazen istemeyerek çevrelerine öfke, ilerisi şiddet olarak yansıyor.

YAZININ DEVAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ

Recep YAZGANRecep YAZGAN