Gündem
Giriş Tarihi : 16-04-2018 13:10   Güncelleme : 16-04-2018 13:10

Cumhurbaşkanı Erdoğan: 12 bin kilometre mesafeden Buraya Niye Gelinir?

Global Girişimcilik Kongresi'nde konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bizim Suriye ile 911 kilometre sınırımız var. İlk vurdukları yer biz oluyoruz, kimse bize sus diyemez. Peki 12 bin kilometre mesafeden buraya niye gelinir? Avrupa'dan buraya niye gelinir? Bunların hepsi düşündürücü" dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan: 12 bin kilometre mesafeden Buraya Niye Gelinir?

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul'da düzenlenen Global Girişimcilik Kongresi'ne katıldı. Burada konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Ülkemizin içinde ve yurtdışında sayısız defa elinde bir çantayla yola çıkıp 5-10 yıl içinde çok ciddi ciro ve varlıklara sahip işletmeler kurmuş ticaret ağları oluşturmuş insanlara rastladık. Her biri bir başarı hikayesi olan bu örnekler istisna değil oldukça yaygındır. İnsanlarımızın ruhunda zaten var olan bu girişimcilik mayasını doğru yöntemler ve yönlendirmelerle çok daha büyük başarılara dönüştürmemiz gerekiyor. Tabii biz aynı zamanda maalesef her işimizi el yordamıyla yapma, her şeyi sıfırdan inşa etme alışkanlığı olan da bir milletiz. Halbuki dünyada ve ülkemizde her konuda olduğu gibi girişimcilik hususunda da çok ciddi bir birikim var. Bu birikimi değerlendirmeyi öğrenmek mecburiyetindeyiz" dedi.

"DEMOKRASİDE VE EKONOMİDE ADETA SINIF ATLADIK"

"Geçtiğimiz 15 yılda yaptığımız reformlarla ülkemizi demokraside ve ekonomide adeta sınıf atlattık" diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bu sayede ülkede 2006 yılından 2017 yılına kadar yaklaşık 180 milyar dolarlık uluslararası yatırım çekmiş bir ülkedir. Bu tabii her şeyden önce bir güvendir. Bu güven olmamış olsa bu 180 milyar dolarlık yatırımı, küresel sermayeyi siz ülkenize çekemezsiniz. Bu başarının 2008 küresel finans krizine, Irak ve Suriye'de yaşanan hadiselere, 2013 yılından bu yana neredeyse kesintisiz bir şekilde maruz kaldığımız saldırılara, 15 Temmuz darbe girişimine rağmen elde edildiğinin unutulmaması lazım. Şayet daha stabil bir gündemle bu dönemi geçirebilmiş olsaydık inanıyorum ki uluslararası yatırım rakamlarını 2'ye 3'e katlayabilirdik. Ve yaptığımız yatırımların bir başka önemli yanı var. O da şu; yatırımlar dünyadaki tüm yatırımlar içerisinde bakıyorsunuz örneklemede ilk 10'na giren yatırımlar var" ifadesini kullandı.

"İLK DEFA 1 TRİLYON LİRAYI AŞACAK"

Cumhurbaşkanı Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü:

"Türkiye geçmişte G-20 ülkeleri arasında yer alan bir ülke değildi; ama şimdi biz G-20 ülkeleri arasında yer alıyoruz. AB ortalamasının yüzde 2,4 olduğu dikkate alındığında Türkiye'nin büyüme başarısı daha da iyi anlaşılacaktır. 2003-2017 yılları arasında ortalama yüzde 5,8 büyüme oranını elde ettik. Bu yıla kamu ve özel sektörün yatırımları tarihimizde ilk defa 1 trilyon lirayı aşacak. Bu da 2002 yılına göre yaklaşık 4 katlık bir artışı ifade ediyor. Milli gelirimiz de 4 kata yakın bir artışla 236 milyar dolardan 860 milyar dolara çıktı. Bu nereden nereye geldiğimizi göstermesi bakımından çok önemli. Bugün Türkiye gayri safi milli hasıla bakımından dünyanın 17'nci bunu bir de eğer satın alma paritesine göre değerlendirirsek 13. sırada yer alan büyük bir ekonomi. Burada güven ve istikrar var. Eğer bu istikrar, güven olmamış olsa küresel sermayenin de Türkiye'ye girmesi mümkün değil, kendi girişimcilerimizin de bu alanlarda adım atması mümkün değil."

"DARBE GERİŞİMLERİ SEBEBİYLE SIKINTILAR YAŞADIK"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Turist sayımız 13 milyondan 32 milyon; turizm gelirimiz 12,4 milyar dolardan 26,3 milyar seviyesine çıktı. Bu ara biraz tabii turizmde malum darbe girişimleri sebebiyle sıkıntılar yaşadık; ama onları da aştık aşıyoruz. Daha da iyi olacak bundan hiç endişemiz yok. Ve bu yıl turizmde beklentimiz çok yüksek. Turist sayısında inanıyorum ki 36 milyonu falan yakalayabiliriz. Şuanda özellikle ciddi manada tabii başka işaretler de geliyor 40 olur diye. Biz şimdilik 36'ya bir defa kenetlendik" şeklinde konuştu.

"SİYASETİN VE TİCARETİN ODAK NOKTALARI DEĞİŞİYOR"

"Dünyada hem siyasetin hem de ticaretin odak noktaları değişiyor" diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Geçmişte küresel politikalar, şirketler, üretim ön plandaydı; ancak dünyanın tek bir merkezden ve tek bir yaklaşımla yönetilemeyecek kadar büyük olduğu yavaş yavaş anlaşılmaya başladı. Bugün artık giderek belirginleşen bir şekilde bölgesel ve yerel odaklı yaklaşımlarla hareket ediliyor. Eski sistemin zaaflarından biri de ekonomiyle siyasetin birbiriyle çok fazla karıştırılmış olmasıydı. Ekonomide elde edilen gücün siyasi müdahalelere kadar sıkıntılara yol açması devletleri ve toplumları  çeşitli tedbirler almaya itmiştir. Türkiye olarak biz de bu sıkıntıyı yaşamış bir ülkeyiz. Ekonomimiz düzeltmek için IMF ile yaptığımız anlaşmaların adeta ülkemizin siyasi olarak vesayet altına alınması noktasına gittiğini gördük" diye konuştu.

"IMF'NİN RUHUNDA VESAYETÇİLİK VAR"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Şimdi IMF'nin ruhunda vesayetçilik var. Dünyanın zavallı o garip ülkelerinin birçoğu bunların bu vesayetçilik anlayışından bugüne kadar kurtulamadıkları için onları inim inim inletiyorlar" ifadesini kullandı.

"BU ÜLKELER BOMBALAR YAĞDIRMAYALIM"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Şu anda Suriye'de yaşananlar. Suriye'de yaşananları ne ile izah edeceğiz. Suriye'de 7 yıldır bir süreç var. Bu 7 yıllık süreç içerisinde bu emperyal güçler acaba Suriye'den ne kadar insanı kendi ülkelerine çekip aldılar. Almadılar; ama Türkiye 3,5 milyon insanı kendi ülkesinde barındırıyor, onlara misafirperverliğini gösteriyor. Peki onlar ne yaptı? Onlar geldiler kimyasal silah dediler, vurdular. O çocuklar bize geliyor. O çocukların ne halde olduğunu ben görüyorum; ama diğerleri bunu görmüyor. Ve tutturdukları tek şey var; 'kimyasal silah kullanıldığı için vurduk'. Ben de diyorum ki niye sadece kimyasal silahı değerlendiriyorsunuz, konvansiyonel silahı niye değerlendirmiyorsunuz? Kimyasal silah ile 1 kişi öldüyse konvansiyonel ile 10 kişi öldü. Dolayısıyla konvansiyonel silahlarla ölenleri bir kenara koy sadece kimyasal silahlarla öldürülenlere bak. Böyle adalet olur mu? Ve bunu uluslararası toplantılarla birçok kez gündeme getirdiğimiz halde kimsenin umurunda değil. Diğeri basit çünkü. Biz diyoruz ki; gelin bu dünyada yeni bir barışın temelini atalım ve böyle rastgele bu ülkelere bombalar yağdırmayalım. Varil bombalarını yağdırmayalım" dedi.

"TÜRKİYE'NİN KİMSENİN TOPRAĞINDA GÖZÜ YOKTUR"

Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasında ayrıca şunları kaydetti:

"Avrupa'nın mülteci göçü karşısında yaşadığı panik ve aldığı insanlık dışı önlemleri unutamayız. Bizim Suriye ile 911 kilometre sınırımız var. İlk vurdukları yer biz oluyoruz, kimse bize sus diyemez. Peki 12 bin kilometre mesafeden buraya niye gelinir?

Avrupa'dan buraya niye gelinir? Bunların hepsi düşündürücü. Ve kimseyi zalimlerin insafına veya denizlerde boğulmaya terk etmeden herkese kapımızı ve soframızı açtık. Ülkemize verilen sözlerin tutulmamasına rağmen bu insani tutumumuzdan asla taviz vermedik. Bununla kalmadık. Ülkemize gelen mültecilerin sebebi olan, aynı zamanda Suriye topraklarından ülkemize yönelen tehditlerin kaynağı durumundaki terör örgütlerinin üzerine de kararlılıkla gittik. Burada bir kez daha ifade ediyorum; Türkiye'nin kimsenin toprağında gözü yoktur. Yaptığımız operasyonların iki amacı vardır. Birincisi ülkemize yönelik tehditleri ortadan kaldırmaktır. İkincisi hayatlarını ülkemizde sürdüren mülteciler için Suriye'de güvenli, huzurlu ve yaşanabilir bir bölge oluşturmaktır."

adminadmin