Genel
Giriş Tarihi : 18-06-2018 11:26   Güncelleme : 18-06-2018 11:26

Cumhurbaşkanı Erdoğan Büyük İstanbul Mitinginde Muharrem İnceye yüklendi

Cumhurbaşkanı Erdoğan Büyük İstanbul Mitinginde Muharrem İnceye yüklendi

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti Büyük İstanbul Mitingi’ne katıldı. Yenikapı’da düzenlenen mitingde halka hitap eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, vatandaşları selamlayarak Ramazan Bayramlarını tebrik etti.

Mitinge katılanların Babalar Günü’nü de kutlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, babaları şehit olduğu için böyle bir günü boyunları bükük geçiren çocuklara seslenerek, “Sizin 81 milyon babanız var” şeklinde konuştu.

“İSTANBUL’A İTİBARINI YENİDEN KAZANDIRDIK”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasında İstanbul’un dünyanın merkezi olduğunu belirterek, bu şehre hizmetin sadece Türkiye’ye değil, dünyaya da hizmet etmek olduğunu söyledi. İstanbul’un aynı zamanda bir başlangıç olduğuna dikkat çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, kendilerinin de Türkiye’ye hizmet yolculuğuna İstanbul’dan başladığını hatırlattı.

“Milletimize dair hayallerimizin nüvelerini önce İstanbul’da hayata geçirdik” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçmişte İstanbul’un içme suyu olmayan, çöp dağlarının yükseldiği, havası kirli bir şehir olduğunu hatırlatarak sözlerini şöyle sürdürdü: “AK Parti temizliktir, AK Parti huzurdur, AK Parti mutluluktur. Biz bunu sağladık, bunu başardık, başarmaya devam ediyoruz. İnsanların yaşamaktan usandığı bir şehir 4,5 yıl içerisinde Türkiye’nin huzur ve güven adasına çevirdik. İstanbul’a itibarını biz yeniden kazandırdık. Kültür, sanat, ulaşım, çevre, sosyal yardım ve diğer alanlarda İstanbul’u tarihinin en kaliteli belediyecilik hizmetleriyle tanıştırdık.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, İstanbul’dan aldıkları güç, cesaret ve vizyonla ülkeyi yönetmeye talip olduklarını belirterek, İstanbul’da olgunlaştırdıkları hizmet anlayışını 2002’den itibaren tüm Türkiye’ye yaydıklarını ifade etti. Konuşmasında IMF’ye olan 23,5 milyar dolarlık borcu sıfırladıklarını hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Merkez Bankası döviz rezervlerini 27 buçuk milyar dolardan 110 milyar dolarak çıkardıklarını hatırlattı.

“ÜLKEMİZİ 16 SENEDE YEPYENİ BİR ÇEHREYE KAVUŞTURDUK”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Esnafın siftah yapamadığı için kepenk kapattığı bir ülkeyi bölgesinin ticaret merkezine biz dönüştürdük. Maaş ödemelerini dahi güçlükle yapabilen bir ülkeden, memurunu enflasyona ezdirmeyen bir ülkeye biz getirdik. İşçisini unutmuş, emeklisine sırtını dönmüş, çiftçisini kaderine terk etmiş bir ülkeyi, emeklisine bayram ikramiyeleri veren bir ülkeye biz getirdik. Nasıl 4,5 yıl içerisinde İstanbul’u yeniden yaşanabilir bir şehir haline getirdiysek, ülkemizi de 16 senede yepyeni bir çehreye biz kavuşturduk.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 16 yılda İstanbul’a 236 katrilyonluk yatırım yaptıklarını bildirerek şunları kaydetti: “İstanbul’a toplam 34 bin yeni derslik kazandırdık. Eğitim ve kültürde şehrimizin vizyonumuzu genişlettik. İstanbul’da 21 olan üniversite sayısını, 4’ü vakıf meslek yüksekokulu olmak üzere 57’ye ulaştırdık. 2002’de 206 bin olan İstanbul’daki üniversite sayısı bugün ne biliyor musunuz? 890 bini geçti. 14 bin 500 kişilik yeni yükseköğrenim yurt binaları açtık, önümüzdeki 3 yıl içinde 14 bin 250 kişilik yeni yurt binaları daha açıyoruz.”

İstanbul’daki Atatürk Kültür Merkezi’ni Türkiye’nin bir numaralı opera binasını yapmak üzere yıktıklarını aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ağa Camii dışında camisi olmayan Taksim’e 5 bin kişilik cami yapmakta olduklarını dile getirdi.

“İSTANBUL’U KÜLTÜR VE SANAT MERKEZİ HÂLİNE DÖNÜŞTÜRÜYORUZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Rami Kışlası’nı 7 milyon ciltlik bir kütüphaneye çevirdiklerini belirterek, “Biz yeniden İstanbul’u kültür, sanat noktasında bir merkez hâline dönüştürüyoruz, bu adımları biz atıyoruz. Kuleli Askerî Lisesi’nin restorasyonunu yaparak onu da müzeye dönüştürüyoruz. Ülkemizin birçok şehrinde tematik müzeler yapıyoruz. İstanbul’da müzik müzesi ve sikke müzesi kuracağız. Şimdi bir önemli müjde var, o da şu: Yassıada vardı ya, o Yassıada’yı biz Demokrasi ve Özgürlükler Adası’na çeviriyoruz” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Haliç’te bir bilim ve teknoloji merkezi kuracaklarını belirterek, “Haliç tersanesini bilim ve teknoloji merkezi yapıyoruz. Hazırlıklar tamam ve süratle inşallah yıkımı yapılacak ve Haliç Tersanesi devasa bir bilim ve teknoloji merkezine dönüşecek ve bu Avrupa’nın en büyük bilim ve teknoloji merkezi oluyor” dedi.

“ATATÜRK HAVALİMANI’NIN TAMAMI MİLLET BAHÇESİ OLACAK”

Sağlıkta İstanbul’a adeta çağ atlattıklarını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “53’ü hastane olmak üzere, toplam 129 adet sağlık tesisi inşa ettik. Yatırım bedeli yaklaşık 5 katrilyon olan 14 adet sağlık tesisimizin inşası devam ediyor. İstanbul’un iki yakasına toplamda 7 bin yataklı 2 dev şehir hastanesi yapıyoruz. 2 bin 682 yataklı Başakşehir Şehir Hastanesi’nin yapımı devam ediyor, 2 yıla kadar tamamlanacak. 4 bin 200 yataklı Sancaktepe Şehir Hastanesi ise şu anda YPK onayında. Sosyal hayatta İstanbul’da 30 yeşil alan ve 5 büyük millet bahçesini hayat geçiriyoruz. Daha önce söyledim, Atatürk Havalimanı’nın tamamını yeni havalimanın hizmete girmesiyle birlikte İstanbul için bir millet bahçesine dönüştürüyoruz. Amerika’daki Central Park’ın 3,5 kat büyüklüğünde; bize bu yakışır. Başakşehir, Maslak, Pendik ve Bakırköy’deki 4 büyük şehir parkları tamamlanarak İstanbullu hemşerilerimin hizmetine sunulacak.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Haliç Kompleksi projesiyle İstanbul’un çehresinin değişeceğini söyleyerek konuşmasına şöyle devam etti: “İmar planı tamamlanan ve yaklaşık 1,5 katrilyon lira maliyet olan projeyle yat limanı, yaşam merkezi, sosyal ve kültürel alanlar yapacağız.”

“YAPACAĞIMIZ DAHA ÇOK İŞ, YÜRÜYECEĞİMİZ ÇOK YOL VAR”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Yapacağımız daha çok iş var, yürüyeceğimiz çok yol var” diyerek sözlerini şöyle sürdürdü: “Hızlı tren inşallah Avrupa’yla buluşacak. 230 kilometre ve yatırım bedeli 3,2 katrilyon Halkalı-Kapıkule hızlı tren hattının ihalesine 2018 yılı sonunda çıkılacak. İstanbul üçüncü havalimanının inşası bitmek üzere. İnşallah 29 Ekim’de ilk etabını hizmete sunuyoruz. Tabii şimdi bir başka hedef daha var; 3 katlı büyük İstanbul tüneli projesi. Dünyada örneği yok, Boğaz’a onu yapıyoruz. Kanal İstanbul projemizle ilgili hazırlık çalışmalarımız devam ediyor. Yaklaşık olarak uzunluğu biliyorsunuz Kanal İstanbul’un, 45 kilometre. Ama burada iki adete butik şehir kuracağız her iki tarafta ve bu aynı zamanda bizim rezerv alanlarımız da olmuş olacak. Ve biz bunu kurarken Boğaz’ın o stratejik sıkıntısını ortadan kaldıralım istiyoruz.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının devamında hayvanlara kötü muamele ile ilgili olarak son günlerde kamuoyunda yer alan farklı olaylarla ilgili değerlendirmelerde bulundu.

“ADALAR’DAKİ ATLARI FAYTONLARIN BOYUNDURUĞUNDAN KURTARIP ÖZGÜRLÜKLERİNE KAVUŞTURACAĞIZ”

Adalar’daki faytonlarda kullanılan atlarla ilgili vicdanları yaralayan görüntülere şahit olunduğuna dikkat çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu konuda gerekli kararı aldık, Adalar’daki atları faytonların boyunduruğundan kurtarıp özgürlüklerine kavuşturmak için bir çalışma yapıyoruz. Ecdadı camilerinin üzerine kuş evleri yapmış, Peygamberi kedisi ölen bir çocuğa başsağlığına gitmiş bir medeniyetin mensuplarıyız. Zaman zaman gerek eziyet gören köpeklerle ilgili, gerek Adalar’daki faytonlarda kullanılan atlarla ilgili vicdanları yaralan görüntülere şahit oluyoruz. Ve şimdi yeni düzenlemelerle özellikle bu hayvan sevenler, ister ev, ister sokak, bunlar üzerindeki çalışmaları 5119 Sayılı Yasayı çok daha farklı bir şekilde ele alıp değerlendireceğiz. Sapanca’daki olayla ilgili yargı tutuklama kararını verdi ve o da tutuklandı. Tabii olayın kabul edilebilir hiçbir yanı yok, ama bu hassasiyeti göstermek çok çok önemli” şeklinde konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasında ezanın Türkçe okunmasının yıl dönümü olan 16 Haziran’a dair değerlendirmelerde de bulundu. İstanbul’un CHP faşizmini iliklerine kadar yaşamış bir şehir olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti: “16 Haziran 1950 bu ülkede Ezan-ı Muhammediye’nin 18 yıllık hasretin ardından tekrar semalarımızda yankılandığı gündür. O gün yaşananlara dair inanın çok hüzünlü anılar, hikayeler var. Ben bugün burada sizlere bir tanesini aktaracağım. Özellikle gençler bunu bilmez, bu acı hikâyeyi çok iyi dinlemesi gerekir. Sultanahmet Camii’ndeki müezzinler ‘Allah-u Ekber Allah-u Ekber’ diye haykırınca, Beyazıt, Süleymaniye, Fatih derken İstanbul bir anda ezan sesleriyle dalgalandı. Aynı makamda biri bırakıyor, öbürü başlıyor. Herkes heyecandan tir tir titriyor. Hıçkıra hıçkıra ağlıyor. Ezanlar bitene kadar millet avluda oturdu kaldı. Adeta bir şaşkınlık içindeydiler. Bir başka vatandaşımız ise o gün Bursa’da yaşananları şöyle dile getiriliyor: Bursa’da bir camide o gün ikindi ezanının tam yedi defa okunduğunu öğrendim. Halk bir türlü doyamamıştı ezanı Muhammedi’ye.”

“DAHA DÜNE KADAR DİN DERSLERİNE KARŞI ÇIKAN SİZ DEĞİL MİSİNİZ?”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerinin devamında muhalefetin eleştiri ve yorumlarına da değindi. Bugün din eğitimi, din hürriyeti üzerine ahkâm kesenlerin vaktiyle kamuda çalışan personelin kılık kıyafetiyle ilgili AK Parti ve MHP’nin 411 oyla Meclis’ten geçirdiği düzenlemeyi Anayasa Mahkemesi’ne götürüp iptal ettirdiklerini hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ya siz ne zamandan beri tereciye tere satmaya başladınız. Dürüst olun dürüst. Daha düne kadar imam hatiplere de, diğer okullarda verilen din derslerine de karşı çıkan siz değil misiniz ya? Arşivlerde bu seçimlere kadar senin camide namaz kılarken çekilmiş tek bir resmin var mı ya? Maşallah şimdi camiden çıkmıyor. Ama biz bundan üzülmeyiz, tam aksine seviniriz” dedi.

“ANA DİLDE ÖĞRENMENİN ÖNÜNÜ BİZ AÇTIK”

Muhalefet adayının Kürtlerin dillerini öğrenme hakkından bahsettiğine de işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “AK Parti’nin tüm bu hakları verdiğinden haberi yok. Ya bunun hakkını biz verdik. Geldik, ana dilde öğrenmenin önünü biz açtık. Bütün billboardlara seçim kampanyalarında kendi ana dillerinde kampanya yapabilmelerinin önünü biz açtık. Başbakanlığım döneminde annelerin evlatlarıyla cezaevlerinde Kürtçe konuşabilmelerinin önünü biz açtık, kimi aldatıyorsun ya, dürüst ol. İstismar peşinde. Dün biz bu hakları getirirken hakkımızda demediklerini bırakmamışlardı. Şimdi kendileri aynısını söylüyor.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu milletin hak ve özgürlüklerini CHP’nin lütfuyla değil idam edilen başbakanlarının fedakârlığıyla, bedel ödeyerek kazandığını söyleyerek, 10 yıl boyunca milletimizi tarihi nitelikte hizmetlerle buluşturan Adnan Menderes’in, hizmetlerinin karşılığını CHP’nin kışkırtmasıyla gerçekleşen darbe sonucu canıyla ödediğini hatırlattı.

“CHP’NİN KARAKTERİ YILLAR GEÇSE DE ASLA DEĞİŞMİYOR”

Görev süresi boyunca Turgut Özal hakkında da atılmadık iftira, söylenmedik söz bırakılmadığını hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ecdat ne diyor, ‘can çıkar ama huy çıkmaz.’ CHP’nin faşist, baskıcı karakteri yıllar geçse de asla değişmiyor. Her seferinde çuvallasalar da iftira ve yalan siyasetlerinden bir türlü vazgeçemiyorlar. Dün merhum Menderes’e iftira atıyorlardı, bugün bize atıyorlar. Dün hizmetlerinden dolayı merhum Özal’ı eleştiriyorlardı, bugün bizi eleştiriyorlar. Yaptırmamak için diğer siyasetçilere adeta kan kusturdukları eserler üzerinden güya bizim eserlerimizi de kötülemeye çalışıyorlar” ifadelerini kullandı.

“Bunların en büyük hizmetleri, darbe şakşakçılığı yapıp Başbakan astırmak” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Dikkat ederseniz kendilerinin yaptığı bir tek hizmetten bile örnek veremiyor. Örnekleri Demirel’den veriyor, Özal’dan veriyor, hatta farkında olmadan AK Parti’den veriyor. Niye biliyor musunuz? Çünkü onların bu ülkede dikili ağacı yok. Yalan yanlış bile olsa bizi üzerinden eleştirebilecekleri ortada tek bir tane eseri yok. En önemli icraatları 18 yıl boyunca bu milleti Ezan-ı Muhammediye’ye hasret bırakmak oldu. Yasaklar, baskılar, Nazileri aratmayan uygulamalar dışında bu ülkede sayabilecekleri tek bir eserleri dahi yok. İşte dün iktidar yolunu cuntacılara yaranmakta buldular.”

adminadmin