Güncel
Giriş Tarihi : 24-12-2019 09:31   Güncelleme : 24-12-2019 09:31

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Tarih bize geçmişimizi kucaklamanın yanında geleceği kurma fırsatı da veriyor!

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul Havalimanı'nda Prof. Dr. Fuat Sezgin Yılı Kapanış Töreni'ne katılarak bir konuşma yaptı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Tarih bize geçmişimizi kucaklamanın yanında geleceği kurma fırsatı da veriyor!

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Prof. Dr. Fuat Sezgin Yılı Kapanış Töreni'ni öncesinde Modern Bilimin Öncüleri İslam Bilim ve Teknoloji Tarihi Sergisi'nin açılışını yaptı. İstanbul Havalimanı'ndaki serginin açılış kurdelesini kesen Cumhurbaşkanı Erdoğan,  burada yaptığı konuşmada, böyle önemli sergiyi hep birlikte açmanın mutluluğunu yaşadıklarını belirterek modern bilimin öncülerine Allah'tan rahmet diledi. Onların bugünler için rehber olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, bütün arzu ve beklentilerinin; bugünkü neslin, bu yolda çok daha farklı bir konuma ulaşmaları ve sıçramaları olduğunu ifade etti.

“TARİH, BUGÜN BİZE GEÇMİŞİMİZİ KUCAKLAMA YANINDA GELECEĞİMİZİ KURMA FIRSATI DA VERİYOR”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, sergi açılışının ardından Prof. Dr. Fuat Sezgin Yılı Kapanış Töreni'ne katıldı. Törende yaptığı konuşmada, sergide adına özel bir bölümün yer aldığı, İslam bilim ve teknoloji tarihine yaptığı katkıların daima şükranla hatırlanacağını söylediği Prof. Dr. Fuat Sezgin'i rahmetle yâd eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Burada yer alan ve her biri bilim tarihinde önemli yere sahip özel bölümler, medeniyetimizin altın sayfalarını teşkil ediyor. Maziden atiye bir köprü kuran bu muhteşem birikimin yeni nesillere tanıtılması için çaba harcayan herkese şükranlarımı sunuyorum" dedi.

İnsanlık tarihinin, savaşlardan çok ilmi zenginliklerle şekillenerek bugünlere geldiğini anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti: "Tarih, bugün bize geçmişimizi kucaklama yanında geleceğimizi kurma fırsatı da veriyor. Semerkant'tan Kurtuba'ya kadar böyle büyük bir medeniyet inşa eden bir milletin mensubu olduğumuzu asla aklımızdan çıkarmamalıyız. Asırlar boyunca, İstanbul'u, Kahire'yi, Şam'ı, Bağdat'ı birer bilim ve kültür merkezi hâline getiren İslam dünyasının, yeniden tarihine yaraşır bir dirilişi gerçekleştirmesi mümkündür. Binlerce yıldır insanların sahip olduğu birikimin en önemli taşıyıcılarından biri olan İstanbul’umuz inşallah gelecekteki büyük atılıma da ev sahipliği yapacaktır. Sergiyi ziyaret edecek her yaştan kardeşimizin özellikle evlatlarımızın medeniyet perspektiflerinin genişleyeceğine, derinleşeceğine, zenginleşeceğine inanıyorum."

“İSLAM MEDENİYETİ İLİM VE İRFAN MEDENİYETİDİR”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, İslam medeniyetinin bir ilim ve irfan medeniyeti olduğunu belirterek, "İlk emri 'oku' olan, Peygamberi beşikten mezara kadar ilim öğrenmeyi tavsiye eden bir medeniyetin bilgiye, araştırmaya, kitaba, kütüphaneye önem vermesi kadar tabii bir durum yoktur. Kâğıdı Çinliler bulmuş olsa da onu hakkıyla kullanan ve daha sonra Batı'ya ulaştıran bizim ecdadımızdır. Açılışını yaptığımız sergi, medeniyetler tarihini yazanların düştükleri temel bir hatanın ortaya konması bakımından da çok önemlidir" ifadelerini kullandı.

Bilim tarihinin bugünkü kaynaklarının, büyük ölçüde Avrupa referanslı, istisnaları dışında oryantalist bakış açısının ürünü olduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, Avrupa'yı bilimsel gelişmenin merkezine alan, bilimler tarihini neredeyse 500 yıl öncesinin icat ve keşifleriyle başlatan bu oryantalist bakış açısının hem eksik hem de yanıltıcı olduğunu dile getirdi.

Avrupalı bilim insanları bu birikimle tanışmamışken, İslam şehirlerinin çoğunda çok kıymetli eserlerden oluşan kütüphanelerin bulunduğunu anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu kütüphanelerin, hem İslami ilimlerde hem de pozitif bilimlerde binlerce âlim yetiştirdiğini aktardı.

“İLİM ÇOK EMEK, SABIR VE AZİM İSTER”

İslam mütefekkirleri ve bilginlerinin, 8. yüzyıldan itibaren bilimsel düşünceye kaynaklık edecek çok yönlü araştırmalar yaptığını, başarılı sonuçlara ulaştığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bilimi dünü ve bugünüyle yalnızca Batı'ya hasretmek ve Müslüman âlimleri yok saymak, şayet kasıtlı değilse ancak cehaletle izah edilebilir" diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Medeniyetler tarihini İslam medeniyetini görmezden gelerek yazmak mümkün değildir. Türkiye olarak işte bu bilinçle bilim ve teknoloji sahasında bugün ulusal ve uluslararası seviyede büyük atılımlar gerçekleştirmenin gayreti içindeyiz” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, sergilenen medeni mirası paha biçilmez değerde görmekle kalmadıklarını daha da zenginleştirilerek geleceğe taşınması gereken bir emanet kabul ettiklerini belirtti.

Bugün insanlığın bilim ve teknolojide vardığı noktanın, hayranlık uyandırıcı olduğunu aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti: "Tabii ilim çok emek, sabır ve azim ister. Mesela Biruni, boylam derecelerini ölçmek için Gazne'den Bağdat'a iki sene yürüyüş yapmıştır. Fuat Sezgin hocamız, günün 17 saatini çalışarak geçiren ve daha fazla çalışamadığı için hayıflanan bir ilim adamıydı. İslam, bilim ve teknoloji alanındaki çalışmalarıyla bu zenginliğin yeniden keşfedilmesini sağlayan Fuat Sezgin hocamız bize neyi kaybettiğimizi hatırlatmıştır. Kendisi 'Türkiye'de bir uyanma başladı' derken, sahip olduğu büyük birikime bakarak konuşuyordu. Ülkemizin, Fuat Sezgin hoca gibi bir deryayı çok geç keşfetmiş olması en büyük kaybıdır, kaybımız olmuştur. Hocamızın 'İslam medeniyetinin büyüklüğünü, kendi insanımıza anlatmak, Batılılara anlatmaktan zordu' tespiti acı bir gerçeği ifade ediyor.”

“TÜRKİYE 17 YILDA BİLİM VE TEKNOLOJİ SAHASINDA DA KENDİSİNE ÇİZİLEN HUDUTLARI AŞIP GEÇMİŞTİR”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Yıllarca bu milleti aşağılık kompleksi bataklığında çırpınmaya zorlayanların istediği de tam olarak buydu. Geçmişte ilim adına hiçbir şey yapılmıyor muydu? Elbette yapılıyordu ama ilk düğme yanlış iliklenince, başlangıç noktası hatalı olunca, doğru sonuçlara ulaşılamıyordu. Üniversitelerimiz başta olmak üzere bu konuda öncülük etmesi gereken kurumlarımız, asli işleri yerine öğrencilerin kılık, kıyafeti gibi meselelerle uğraştıkları için ilim adına mesafe kat etmek mümkün olamıyordu. İşte sergiyi gezerken bize rehberlik eden Sümeyye kızımız, başörtüsü sebebiyle ülkemizde okuyamayıp, Avusturya'ya gidip orada üniversitesini bitirip, oradan başarılı bir matematikçi olarak ülkemize dönmüş, bugün de bize bu güzel sergiyi hazırlayan kardeşlerimizden biri olmuştur. Biz işte bu yanlışlığı düzelttik. Ülkemizin ve milletimizin medeniyeti ile tarihi ile kültürü ile barışmasını sağlayarak başlangıcın doğru olmasını sağladık. Sonrası zaten kendiliğinden geldi, geliyor" açıklamasında bulundu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'nin geçen 17 yılda her alanda olduğu gibi bilim ve teknoloji sahasında da ayağına vurulan prangaları parçalayıp kendisine çizilen hudutları aşıp geçtiğini anlattı. İstanbul Havalimanı'nın bu başarının en güzel örneklerinden biri olduğuna dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan,  Türkiye bu abide esere sahip olana kadar içeride ve dışarıda pek çok engelle karşılaştığını söyledi.

Projenin dış kredilerinin iptal edildiğini, yeri geldiğinde olumsuz kampanyalarla inşaatın durdurulmak istendiğini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Fakat ülke ve millet olarak kararlı duruşumuz sayesinde bugün herkesin kullanırken hayran kaldığı bu eser ortaya çıkmıştır. Tabii işimiz var. Daha bu eserde yapılacak çok şeyler var. Onlar da bittiği zaman bu eser çok daha farklı bir konuma gelmiş olacak. Tam kapasiteyle nisan ayında hizmet vermeye başlayacak havalimanımızda bugün 50 milyonuncu yolcuya ulaşıldı ve bir saat önce onu da Amerika'ya uğurlamak için kendileriyle orada bir merasim düzenlendi. Böylece ilk etabın kapasitesi olan 90 milyon yolcu hedefine kısa sürede varılacağı anlaşılıyor. Bu da bize 150 milyon yolcu kapasitesi ile ilgili hazırlıkları hızlandırmamız gerektiğini gösteriyor. Ardından da 200 milyonluk kapasiteye doğru yürüyeceğiz" diye ekledi.

adminadmin