Genel
Giriş Tarihi : 05-08-2016 09:08   Güncelleme : 05-08-2016 09:08

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Zalime Şefkat Mazluma İhanettir

TRT özel yayınına katılan Cumhurbaşkanı Erdoğan, darbe girişimi sonrası süreci değerlendirerek, “Bu milletle bir olduk ve hep birlikte Türkiye olduk. Her gece bakıyorsunuz sabah namazlarına kadar bir dinamizm var.

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Zalime Şefkat Mazluma İhanettir

Ezanlarla birlikte halk ayağa kalkıyor. Ezanlar, selalar susturulamadı. Onlarla beraber halkımız harekete geçiyor, canlanıyor” dedi.

15 Temmuz süreci ile ilgili konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bendeki uyandırdığı his, ülkemde doğrusu böyle bir şeyi hissedeceksem, düşüneceksem, bu benim ülkemde akla hayale gelmez ve böyle bir havanın estirilmesi gerçekten düşündürücüydü. Haberi aldığım zaman, ilk etapta eniştemden, olmaz böyle bir şey dedim. Baktık ki belli kanallardan teyitler gelmeye başladı. Ne yapacağımızı hemen Berat Bey ile görüşmeye başladık. Ulaşmak istediğimiz telefonlara da anında ulaşamadık, daha sonra ulaşma imkanı yakaladık. Televizyonlar da artık yayına girmiş vaziyetteler, dedik ki cep telefonlarıyla bağlanalım ve 4 ayrı kanala bağlandık ve bu 4 ayrı kanalla sesimizi duyurma fırsatı bulduk. Uluslararası medya ne yazık ki yalan yanlış haberler verdi. Bizim ne kitabımızda, ne inancımızda böyle bir şey söz konusu olamaz. Biz bu adımları atarken bir şeye inanarak bunu yaptık, dedik ki kula kul olmayacağız. Sadece Allah'a kul olacağız. Bu yola da böyle çıktık” dedi.

“PİLOTLARIMIZ BİR ÇOK ŞEYİ GÖZE ALARAK ADIM ATTI”

“Ben aziz milletimi şu anda meydanlara, havalimanlarına davet ediyorum, sizlerin arasında olacağım, dedim. Tabii aynı mesajı, bu mesajı müteakiben gerek Sayın Başbakanımız, gerek emniyet teşkilatımızın ileri gelenleri, gerek yargı mensuplarımız, yapılanın bir suç olduğu ifade edilmek suretiyle, neler yapılabileceği duyuruldukça, askeri makamlardan yapılan açıklamalar, havayı çok kısa zamanda olumlu istikamete dönüştürdü” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Biz o durumla karşı karşıya kaldık, tabii bulunduğumuz yerden nasıl ayrılacağız? Helikopterle dolaşanlar var. Yanımdaki bütün güvenlik ekibim tedbirlerini aldılar. O ekipten iki şehidimiz var. Rabbim onlara rahmet etsin. Süratle çok yakın bir noktada olan bizim helikopter pistine hareket ettik. Ailemiz hazırlanmıştı. O gece benim için önemli isimlerden biri de pilotumdur. Helikopter pilotlarımız o noktada can siperane, çok şeyi göze alarak o adımı attılar. "Yakıtım bitene kadar bunlar beni yakalayamaz" dediler ve bizi 15 dakikada Dalaman'a ulaştırdılar. 4 ayrı noktada uçaklarımız hazır bekliyordu. Dalaman'a inerek makam uçağımıza bindik ve hareket ederken de pilotumuza hedef olarak Ankara ya da İstanbul dedik. Belli bir noktaya gelene kadar da pilot nereye ineceğimizi bilmiyordu. Gecenin kararan saatleri, helikopterle kalkışımız, Dalaman'a gelişimiz, uçağımız hareketi yaptı ve pilotumuza İstanbul'a inelim dedi ki "pist karanlık riski var." Bizim uçağımız kısa mesafede havalanma kabiliyeti olan bir uçak, "endişem buralarda tank koyarlarsa piste tehlike olur" dedi. 15 dakika içerisinde emniyet kuleyi temizledi. Pist aydınlatıldıktan sonra da rahatlıkla piste indik ama apron doluydu, terminal önünde on binlerce insan bekliyordu. İki kez F-16 uçaklarıyla ses hızını biliyorsunuz, aşmak suretiyle patlama, demek ki buraya bomba atanlar oraya da atardı, bomba yüklü değillerdi büyük ihtimalle. Konukevinin camlarını falan da patlattı, orada birkaç yaralı vardı. Bir kez yaptılar olmadı, bir daha yaptılar. Biz konukevine girmiş olduk. Valimiz, 1. Ordu Komutanımız ve bakanımız ile ufak bir kriz masası oluşturduk. Genelkurmay Başkanı'nın rehin alındığını duyduk. Başbakan'ımızla irtibat kurduk. Ümit Paşa'yı Genelkurmay'a vekaleten getirmiş olduk.”

“ÜMİT PAŞA ESKİŞEHİR’E AKINCILAR’IN BOMBALANMASI EMRİNİ VERDİ”

“Ümit Paşa Eskişehir ile görüşmeyi yaptı, talimatı verdi” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “O talimat verildikten sonra hemen Akıncılar'a bombalama başladı. 3-3.5 saat içinde 12 bomba atıldı. Pist kullanılamaz, helikopterler uçamaz hale geldi. Akıncılar atıl hale gelince daha da rahatlamış olduk. Eskişehir bu işin harekat merkezidir. Bu atılan adımla bir rahatlama oldu. Ondan sonra iş hızlandı. Bizim 1-2 hitabımız havalimanındaki vatandaşlarımıza, onların heyecanı coşkusu çok farklı. Boğaz köprülerinde yapılan bütün o tanklarla, hatta kulelerden sniperlarla yapılan ateşler, orada da malum birçok şehidimiz oldu. Anlatılacak aslında çok şeyler var. Tankların altına yatan, paletlerin arasından çıkan var. Ve onlar hala bize "siz nasılsınız" diyor. Gerek eşim, gerek kızım, gerek damadım, hepsi de bir metanet içerisindeydi. Sadece büyük torun "ne oluyor" baba diye soruyordu. Babası onu teskin ediyordu. Bir de ortanca torunum var, o uykuya dalmıştı o esnada. Bir de 8-9 aylık torunumuz var, bunlardan bihaber. Onlarla beraber geldik ama hepsi de temkinliydi. Herhangi bir telaşları falan yoktu. Bir şeye inandınız mı orada telaş falan olmaz. Teslimiyet, inanmak ve yürümek, bütün mesele odur. Kaza ve kader imanımızın gereği değil mi? Ölüm bizim için haktır, orada da mesele bitmiştir. Benim yol arkadaşım Erol Olçok orada şehit oldu. Şimdi telefonlarda çekilmiş o anı izliyorum, Abdullah Tayyip de orada şehit oldu. Bunlarla beraber birçok kardeşlerimiz, köprüde olsun, Esenler'de, Kızılay'da olsun, sadece düşünün Özle Harekat'ta 53 şehidimiz var. Bombayı indirdiler ve orada 53 kardeşimiz şehit oldu. Bunları ne ile izah edeceğiz, bu ne vicdandır? Bunların insanlıktan nasibi yok” dedi.

“FETÖ’NÜN ÖRGÜTLENME AĞINI EN YAKIN ARKADAŞLARIMA ANLATMAKTA ZORLANDIM”

Cumhurbaşkanı Erdoğan sözlerinin devamında şunları söyledi: “Din Şurası'nın sonuç bildirgesi açıklandı ve o 17 maddelik açıklanan bildirge hakikaten çok çok önemli. Bunun kitapçık haline getirilmesi ve milletimiz tarafından iyice anlaşılmasında fayda var diye düşünüyorum. Ben bunu 2010'dan beri dillendiriyorum. FETÖ'nün örgütlenme ağının ne denli geniş olduğunu, en yakın mesai arkadaşlarıma anlatmakta zorlandım. Bunları hep işledik, anlattık. Çoğu zaman şu ifade kullanılıyordu: Acaba delil var mı? Her şey ortada. Adamlar kendilerinden başka hiç kimseyi bir yere yaklaştırmıyor. Diyelim uluslararası bir seyahata gidiyorsunuz; diyorum ki bütün STK'lardan temsilci alınsın. Filanca vermiyor, onların bu tür işleriyle iştigal eden kuruluşları. Niye? Biz tek başımıza organize edelim. Kendilerinden başkasına hayat hakkı yok. O zaman kesinlikle biz bunlara bu tür yolculuklarda kota vermeyeceksiniz.”

“ZALİME ŞEFKAT MAZLUMA İHANETTİR”

Dersanelerin kapatılma kararına da değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bunların tam menşeine inersek, biz iktidara geldikten kısa bir süre sonra o zamanki Millî Eğitim Bakanımıza dershaneleri kapatalım dedim. Okul varsa dershane niye var, dershane varsa okul niye var? Hafta sonlarında telafi kursu veririz, yine öğretmenlerimiz verir. Maalesef anlatamadık. Ta Nabi Bey'in dönemine kadar bu adımı atamadık, bunlar kayıp yıllarımızdır. Siz de Başbakansınız ama bir yere kadar anlatıyorsunuz, ileri gidemiyorsunuz. En büyük parayı bu adamlar bu dershanelerden kazandılar. Bunu kaybedince ilk tepkileri başladı. Bunlar için en önemli kaynaktı. Bunların can damarı oydu. Ve insan kaynağı da oralardı. Ondan sonra havasını atıyorlardı. Sağdan soldan seç, sonra "ben şu kadar başarılı öğrenci çıkardım" diye hava at. Orada iş başladı. Bunun ondan sonra arkadaşlarım farkına vardı. Ve dedim ki, bundan sonra geri adım yok. Onların içinde dost bildiklerimiz de bizden kopmaya başladı. Köşelerinde vurmaya başladılar. Her şey menfaat endeksliydi. Mama ellerinden alınınca bunlar düşman oldular. Başladılar bağırıp çağırmaya. Şu an gelinen noktada bizler demek ki adresi bulduk, ilk müdahaleyle de şu anda Silahlı Kuvvetlerimiz ve diğer kurumlar içindeki yapılanmayı şu an inşallah temizlemeye başladık. TSK'nın yeniden yapılanması, devletin yeniden yapılanması; bu iki başlığı çok iyi değerlendirmemiz lazım. Hukuka aykırı, adalete ters bir adım atalım demiyorum ama kusura bakmasınlar, zalime şefkat mazluma ihanettir. Mazlumun hukukunu koruyacağız” dedi.

“BU TEMİZLİK HAREKATINI YAPMAK DURUMUNDAYIZ”

FETÖ’nün çaldığı sorulara değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü: “KPSS ile nerelere nasıl insanlar sokulmuş, takip ediyorsunuz. TSK'ya, polise, yargıya istedikleri gibi elemanlarını bu şekilde yerleştirdiler. Atamaları, tayinleri yaparken bütün bunları yaptılar. Bu temizlik harekatını yapmak durumundayız. İnşallah o kurumlarımızdaki aklı selim sahibi yöneticilerle el ele verip, bakanlarımız, Başbakanımız başta olmak üzere, tabii muhalefet yöneticileri inşallah başta olmak üzere, çünkü yasamayı dışlayamayız, küçük bir anaysa değişikliği paketiyle inşallah bu iş başarılırsa inanıyorum ki çok daha sıkı temel atılmak suretiyle, OHAL ile bu işi kaynaştırarak mesafe alırız diye düşünüyorum.”

MİT’e yönelik eleştirilere dair de konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ben bu televizyon programlarında özellikle sadece bir tespit yapıp bazı kurumlarımızı öyle geçmek istiyorum. İstihbarat örgütü yıpratılacak bir örgüt değildir. İstihbarat örgütüyle ilgili yapılacak bir iş varsa, hükümet değerlendirmesini yapar, kararını alır. Ama sürekli televizyon programlarında istihbarat teşkilatımızın üzerinde bu denli yüklenirsek, çalışamaz hale getiririz. İstihbarat zaafı vardır dedim, tamam. Ama dünyada olmadığı ülke var mıdır? Hepsinde birçok terör eylemlerinde vs. istihbarat zaafı olduğunu görürsünüz. Dere geçerken at değişilmez. Bir defa şu süreci başarılı şekilde atlatmamız lazım. İrtibat kuramayışım, bulundukları şartlar sebebiyle olabilir. Kendileri de böyle ifade ediyor. Kendileri koruma müdürüme ulaştılar. Gönlüm arzu ederdi ki, keşke o an ben istirahatteydim, benimle böyle bir görüşme yapmamı isteyebilirdi. Bu olaylardan hemen sonra şunu söyledik, dedik ki çalışma yapın, tüm istihbarat teşkilatına, jandarma ile de malum polisin İçişleri'ne bağlanması süreci var ya, istihbaratı da aynı çatı altında koordine edebiliriz. Buna yönelik bir çalışmayı bugün bana sundu” dedi.

TİB’İN KAPATILMASI

“TİB'in kapatılması gerek, çünkü bu örgüt, paralelin en önemli yapılandığı yer” diye konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Burayı tamamen kapayarak, işlevleri BTK'ya devredilecek. Orası zaten aynı işi rahatlıkla yapabilecek güç ve kabiliyette. Aynı şekilde emniyet istihbarat, jandarma veya MİT, burada da değerlendirilmesi mümkünse aktarılabilir. Ama böyle lüzumsuz bir yeri tutmanın hiçbir anlamı yok. Süreçten zarar görmeme diye bir şey olmaz.”

“EZANLAR, SELALAR SUSTURULAMADI”

“Bu milletle, Allah'ın izniyle hep birlikte Türkiye olduk” diye vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Her gece bakıyorsunuz sabah namazlarına kadar bir dinamizm var. Ezanlarla birlikte halk ayağa kalkıyor. Ezanlar, selalar susturulamadı. Onlarla beraber halkımız harekete geçiyor, canlanıyor. Hepsi de bizi duygulandırıyor. Duygulandırmayan bir tanesi yok. Şehidimizin görüntüsü bizi duygulandırıyor, annesinin babasının dedesinin kullandığı ifadeler bizi duygulandırıyor. Gazilerimizin kimisinin bakıyorsunuz kolu kopmuş, kimisinin dizden ayağı yok. Onların hala bu haliyle kullandıkları ifadeler çok ilginç. Bunları görünce tabii, milletimle iftihar ediyorum. Bu millet büyük bir millet. Bütün bu ailelerin ortaya koydukları tavır, 88 yaşında bir annenin evladının gazi olmasıyla ilgili, telefonda bana söyledikleri, ister istemez milletime olan güvenimi daha da arttırıyor. Bunlarda istisna olmaz. Hepsi birbirinden çok etkileyici, geleceğe yönelik bizim imanımızı, azmimizi arttırıcı olaylar. Şehitler tepesi elhamdülillah boş değil, boş kalmayacak. Darbeler tarihi inanıyorum ki 15 Temmuz'u çok farklı yazacak. Bizim şu anki genç kuşaklarımız için, oralardaki şehit olan gazi olan, o olayların içinde olan, az önceki ikiz kardeşleri de gördük, bu ikiz kardeşlerimizin eşlerinin duruşunu gördük, bakın geleceğe bakış çok önemli, bu çok farklı bir anlayış. Pazar günü inşallah, tek bayrak, bayrağımızla şu parti bu parti demeden Yenikapı'da toplanacağız ve 81 ilde aynı anda izlenecek. Ülkenizde yer verdiğiniz haşhaşilerin ne yaptığını gelin görün. Erdoğan'a diktatör diyebilirsiniz, insaf edin de gelin görün. Sadece kendilerine ait malum haberleşme organlarıyla, yalan yanlış haberlerle işi yönlendirmeye çalışıyorlar. Millî iradeyi söndüremeyecek, bölemeyecek ve bu ülkeyi parçalayamayacaklar” dedi.

adminadmin