Fikir
Giriş Tarihi : 20-07-2017 09:50   Güncelleme : 20-07-2017 09:50

Deaflympics 2017 error!

​20 Temmuz 2017, bundan 43 sene evvel asrın zaferi Kıbrıs’ın yeniden fethi, Milli Görüş Lideri Prof. Dr. Necmettin Erbakan’ın talimatıyla gerçekleştirildi. Her şeyden önce Kıbrıs Fatihi merhum Erbakan hocayı ve aziz şehitlerimizi rahmet, minnet ve özlemle anıyor, Kıbrıs zaferinden ders çıkarmamız gerektiğini hatırlatmak istiyorum.

Deaflympics 2017 error!

Kıbrıs Zaferini uzun, uzun yazmak ve detaylandırarak anlatmak isterdim ancak şimdi Deaflympics 2017’de yapılan bir hatadan, bir yanlıştan bahsedeceğim.

Geçtiğimiz günlerde Türk spor tarihinin ve Deaflympics tarihinin en yüksek katılımlı organizasyonu 23. Yaz İşitme Engelliler Olimpiyat Oyunları, Yeni Samsun 19 Mayıs Stadyumu’ndaki görkemli açılış seremonisiyle resmen start aldı. 

Altı kıtadan 97 ülkeyi, 3 bin 148 sporcu ve 5 binin üzerinde katılımcıyı bir araya getiren 23. Yaz İşitme Engelliler Olimpiyat Oyunlarına Filipinler, Malta, Güney Kıbrıs Rum Kesimi, Yemen ve Guatemala birer sporcuyla katıldı.

Böylesine büyük bir organizasyonun tertibinde başta açılış seremonisinin üzerinden bir gün bile geçmeden Gençlik ve Spor Bakanlığı koltuğunu Osman Aşkın Bak’a bırakan Samsun Milletvekilimiz Akif Çağatay Kılıç’a ve katkısı bulunan herkese teşekkür ediyoruz.

Ancak bu teşekkürlerin yanı sıra hemen ifade edelim ki, ülkelerin geçit töreni sırasında ülke isminin ve bayrağının dalgalandırıldığı ekranda Güney Kıbrıs Rum kesiminin geçişi sırasında adanın tamamını temsil ediyormuş gibi lanse edilmesi dikkatlerden kaçmadı.

Güney Kıbrıs Rum kesiminin geçişi sırasında adanın tümünün temsil edildiği izlenimini oluşturacak olan bu ayrıntı, aynı zaman da protokoldeki davetlilerin de kendi aralarında eleştirilere sebep olmuş.

Hakikaten böylesine büyük bir organizasyonda böyle bir konuya neden dikkat edilmez?

Evet, Dünya ‘Kıbrıs Cumhuriyeti’ olarak tanımlamak isteyebilir ancak Kıbrıs bizim milli davamızdır. Orada ‘Kıbrıs’ ifadesi yerine ‘Güney Kıbrıs’ ifadesi kullanılmış olsa daha iyi olmaz mıydı?

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ni yok sayma çalışmaları gayet başarılı bir şekilde gerçekleştirilirken bizde mi bu yok sayma çalışmalarının parçası olalım?

1689 Karlofça’dan beri sürekli toprak kaybedişimizin durdurulduğu ve 300 yıl sonra yeniden toprak kazandığımız Kıbrıs davasında neden bu kadar gevşek davranıyoruz?

Kıbrıs’ı, Güney Kıbrıs’tan ibaret saymak, o izlenimin oluşmasına vesile olmak, o algıyı uyandırmak; uğruna Mücahid’lerin verdiği canları da, dökülen kanları da yok saymak anlamına gelmez mi?

Böylesine ciddi ve titiz bir hazırlığın neticesinde gerçekleşebilecek görkemli açılış seremonisinde umursamaz ve vurdumduymaz bir tavrın neticesinde ancak ortaya çıkmış olabileceğini düşündüğümüz bu rahatsız edici manzara bu programa gölge düşürmez mi?

Kendimize gelelim!

Davamıza sahip çıkalım!

Uğruna verilen aziz şehitlerimizin ruhlarını incitmeyelim!

Son olarak, bugün müzakereler, görüşmeler falan, filan yapılıp duruluyor. Kıbrıs Fatihi Erbakan hocanın o tarihi ifadeleriyle bir kez daha sesleniyoruz; ‘’Kim zorluyor? Rum bizim peşimizden koşsun. Bırakın bu görüşmeleri, kesin. Kesin de sizi 60 Milyon alkışlasın, sizi 1,5 Milyar alkışlasın, size 6 Milyar insan selam dursun.’’

Ahmet Mücahid YILDIZ

adminadmin