Köşe Yazıları
Giriş Tarihi : 12-10-2017 14:58   Güncelleme : 12-10-2017 14:58

Değişmekte Zorlanıyoruz

Sezilerim; bu sessizliğin ve belirsizliğin içinde gizli bir gücün içimize sinsice görünmeden örümcek ağlarını ördüğünü söylüyor bana. Maalesef, basiretsizliğimiz, ferasetsizliğimiz ve inatçı duruşumuz yüzünden sanki bir felaketle yani hayal kırıklığıyla karşılaşacakmış gibiyim. Bu endişeyi taşıyorum.

Değişmekte Zorlanıyoruz

Endişeliyim!.. Eskisinden daha iyiye doğru gidebilecekken, sanki daha beter bir akıbet bizi bekliyormuş gibi hissediyorum...! Bir yerde hata var. Zira burnuma hiç iyi kokular gelmiyor. Göster dersen gösteremem. Âmâ söyle dersen söyler. İzah ederim. Çünkü elimde şimdilik bir belge yok ama içimde kuvvetli bir sezi var. Bu sezi sadece bende değil, istediğin herkese sorabilirsin. Aynı mana ve ruhu taşıyan birçok yol arkadaşlarımız dava arkadaşımızda  bu endişeyi taşıyor.

İçteki yarayı gerçek bir cerrahi operasyonla temizleyip bu endişelere son vermek varken.. palyatif müdahaleler ve pansuman tedbirlerle nereye kadar gidilebiliriz. Onu düşünüyorum. Gözlerimiz mi boyanıyor acaba ne..! Anlamış değilim..

Biri birinden kopuk ve anlayış ,tavanda ruh mana ideal birliği olmayan kalabalık otoriteyle çok başlılık almış başını farklı yönlere doğru yönelmiş gidiyor..! Nereye böyle..! Kimin ne dediği ne yaptığı belli olmayan karmaşa almış başını. Herkesin elinde görünmeyen bir kazma ve kürek ,gizli gizli birbirinin mezarını kazmakla meşgul..! 

Çoğu kişi üstünlük ve kendini beğenmişlik sevdasında, yarınından emin. istikbal derdi yok.! Ama buna mukabil Vatandaş Eyyüb’ün halini istikbalini düşünen, derdini dinleyen çözüm üreten kimseler ise yok ortalıkta ..!

Verilen ahitler, sözler sadakat ve ideallerin yerine insan egosu geçmiş oturmuş..! Unutturmuş geçmişte yaşanan zorluklarla geldiğimiz yeri... bize yani tabana şimdi tepeden bakıp gülüyor veya anlamıyor dedini milletin..! Ne oldu da böyle oldu..!? Niçin böyle oldu...Amacını mı veya amacımızı unuttuk.! Silkelenelim kendimize gelelim diye ayağa kalkıyoruz ama kalkmamız bile sahte... ! Çünkü sonuç ortada bu gidişattan değişen hiç bir müjde vaki değil..!

Bizi üzen ve tedirgin eden ,ruhu ve manası çok yüce bu mücadelenin sonunda rehavete kapılıp beyinsizliğimiz yüzünden Helak olmamızı, hepsi bu başka bir şey değil..! Kimlerin elinden bugün ne bulduysak ve ne duruma  geldiysek, yine aynılarıyla aynı sonuçla karşılaşmamız pek mümkün..! Değiştir sayfayı..

Kendimizi kandırmanın bir manası yok..! İnsanın kendi kendine ettiğini kimse insana edemezmiş sözü bu yüzden çok doğru ve isabetli. Her ne bulursak kendi elimizle hazırladıklarımız dan buluruz. Başka bir şeyden değil..!

Sorumlular yani çobanlarımız dediğimiz kişiler, mücadelesine amacına değer verene onunla yol arkadaşlığı yapmış olanlara ne zaman değer verecekler. Yer verecekler. Onlara ne zaman vefa gösterecekler... O zaman ne zaman gelecek. Unuttuk mu onları .! Artık duyulması gerekmiyor mu, şu feryadı figanı, dava ve yol arkadaşlarının tabanın..! 
Bizim derdimiz ne ..davamız ne?.. Dünyalık istikbal kazanma derdi mi yoksa şehitlerin kanlarıyla sulanmış bu mukaddes vatan ve millet için, ecdadımız için can mal verme derdimi bu aziz millete hizmet etme derdimi.? Hangisi ..!?

Değişim diyoruz ama bir türlü ruhumuza uygun değiştiremiyoruz değişemiyoruz.. Sanki gizli bir el istediğimiz bu değişime sinsice engel oluyor... Metal yorgunluğu diyoruz ,savsaklayanlar saklananlar, sıvı gibi olanlar her yerden sızıyorlar.! Su gibiler..! Damdan su damlıyor evimizin içine... apartman yöneticimiz ise uyuyor. Zile basıyoruz uyanmıyor..! Yakında evin içinde oturulacak ,mutlu bir yuva olmaktan çıkacak...! İster misin birden battaniyeyi alıp sokağa kendimizi atmaya, evdeki bu hali gördükten sonra çıkalım. Pek mümkün..! Akıl ve izan baştayken evden ocaktan olmamak gerektir. Vesselam..!

Hasılı sonuç, hırsız ne yapıp edip insanın bir gaflet anını yani zayıf anını kezler, nihayetinde fırsatını bulur ,neyin var neyin yok pılın pırtın hepsini elinden ocağından alır götürür .Sende hırsızın ardından baka kalırsın. Ah vah edersin. Âmâ iş işten geçmiş gitmiştir..

İş işten geçmeden acele etmek, hırsız senden bir şey çalmadan gizlenen hırsızı yakalamak gerek ..elinde avucunda ne varsa önce çaldırdıklarını bir bir geri alman gerek. Bir daha da aynı duruma düşmemeye dikkat etmen gerek. Henüz fırsat varken bunu yap. Yoksa rüsva olursun, oluruz. Sonra da dönersin gelirsin gerisin geriye  ilk başladığın o yere..! Orasını bana sorma, artık var orasını da sen bul. !Biz ordayız ayağımız yerde Hamdolsun!

Ahmet DÜZGÜN

adminadmin