Sokaktan geçen on kişiye “aklınıza ilk gelen kola markası” diye sorsak, muhtemelen 7,8 kişi Coca-Cola diyecektir.
Pazarı domine eden 2 büyük Amerikan içecek şirketi sürekli birbiri ile uğraşarak araya üçüncünün girmesine izin vermediler, ama netice de aralarından biri de lider olmak zorunda.
Geçtiğimiz dönemde kurgu hep 2 büyük arasında kurulurdu. McDonald’s ve Burger King, Nike ve Adidas, Apple ve Samsung gibi. Üçüncüyü araya almamak için çeşitli taktikler vardı, Recep Tayyip Erdoğan’ın Has Parti Lideri Numan Kurtulmuş’a hiç cevap vermeyerek %1’in altında bırakması gibi.
Konjonktür gereği, halkı isyana sürüklememek için üçüncü, dördüncü partiye ihtiyaç duyulduğunda ise Erdoğan, Meral Akşener’in adını zikretmeden kendisine cevap vererek 39 milletvekili ile bir Türkiye gerçeği haline getirdi.
Aynı şekilde artık üçüncülere, dördüncülere tüm sektörlerde daha fazla yer verilmesi gerekiyor. KFC, Red Bull, Reebok, Puma, New Balance, Huawei, Xiaomi gibi markaların ön plana çıkma sebebi artık bir zorunluluk. Ama konumuz İlkadım ve orada yarışan 2 aday var. Coca Cola’nın sürekli olarak birinci çıkma sebebi Pepsi’nin sürekil olarak onunla uğraşması, oysa Coca Cola “aynası iştir kişinin lafa bakılmaz” prensibi ile hep kendi işine bakmıştır. Youtube’da en iyi kola savaşları reklamlarını izleyin Pepsi sürekli olarak Coca Cola ile uğraşıyor, ondan daha üstün olduğunu millete yalvarırcasına anlatmaya çalışıyor.
Tadım testlerinde bile isim vermeden ben ondan daha iyiyim diyor, Coca Cola’yı adam yerine koyuyor. Oysa Coca Cola “tadını çıkar” diyerek Pepsi’yi kaale bile almıyor, işine bakıyor. Tabiatımız gereği, özgüveni yüksek olan, karşısındakini şikayet etmeyenlerden daha çok etkileniriz. Bütün pazarlamacılar bilir, rakibi kötüleyerek bir yere varamazsın. Elbette bunu Pepsi de biliyor, ama ikinci olmak üçüncü, dördüncü olmaktan iyidir ve o yüzden lobilerin uygun görmüş olduğu bu rölü seve seve oynuyor.
Ama Demirtaş’ın olduğu yarış zaten sadece 2 kişilik, burada ikinci olmak demek sonuncu olmak demektir. Demirtaş neler yapıyor bir bakalım. Demirtaş daha adaylığını açıklarken Erdoğan Tok’u yüceltemeye başladı. ‘Erdoğan Tok aday olmasa idi aday olmazdım’ dedi. O yetmedi bir de ikisinin karşılaştırılmasını talep ediyor; “Elinizi vicdanınıza koyun. Hangisinin hakkıyla layıkıyla görev yaptığı kanaatindeyseniz ona göre oy verin. Çünkü oy namustur.” diyerek somut olarak karşılaştırılamayacak bir yarışa sokarak kazananı olmayan bir yarış başlatıyor.
Pepsi’nin Coca Cola ile uğraşarak vakit kaybetmesi, enerji kaybetmesi gibi Demirtaş asıl işine odaklanamıyor. İnsanları büyüleyecek, belli bir seviyeyi yaşayan insanları uçuracak projelerinden bahsedemiyor.
Maalesef dahası da var. Göktuğ Derin adlı bir facebook kullanıcısı Sayın Demirtaş’ın koltuk sevdalısı olması ilgili bir yorum yapıyor. Demirtaş maalesef birebir kendisi cevap veriyor, cümle sayısına bakılacak olursa epey de bir emek sarf etmiş. Yok muydu bir sosyal medya danışmanınız, küçük kırıntılar ile (kastım Göktuğ Derin bizzat değil) o uğraşsaydı.
Çıkarılan işçiler ve intihar eden kişi ile ilgili savunmayı bizzat Erdoğan Tok yine yapmıyor, ilçe başkanı Oktay Avcılar, Demirtaş’ın provokatörlük yaptığını resmi belge göstererek açıklıyor, halkta karşılığı olmayan “bankamatikçiler” diyerek sert bir tepki gösteriyor.
Yani, Erdoğan Tok, Demirtaş ile birebir muhatap olmayarak kendisini üste konumlandırıyor, Coca Cola’nın “tadını çıkar” sloganı gibi “aynası iştir kişinin lafa bakılmaz” söylemi ile işine bakıyor, projelerini anlatıyor.
Hatta Erdoğan Tok, Samsun Canlı Haber’e çıkıyor, yılların deneyimli gazetecisi Necdet Uzun, Erdoğan Tok’un başka siyasi partilerden de adaylık teklif aldığını ifade ederek, siyasetteki duruşun önemine vurgu yapıyor ve adeta Tok’un gol atması için bir pas vermiş oluyor. Ama Tok bu pası bile görmezden geliyor ve golü atma tenezzülünde bile bulunmuyor. Zira biliyor ki o gol kendisine puanlar kaybettirecek. Uzun lafın kısası, tarihte liderler hiçbir zaman ikinciler ile uğraşmamıştır.
Yıllardır Samsung Apple ile dalga geçen reklamlar yapmıştır ama o taht yine de Apple’a aittir. 2014, 2009 ve 2004 yerel seçimlerinde ustalığını konuşturan Tok, bu seçimi de başarıyla geçecektir diye düşünüyorum.
Semih Şener / Samsun Gazetesi
