Genel
Giriş Tarihi : 03-08-2017 10:08   Güncelleme : 03-08-2017 10:08

Diriliş Postası gazetesi yazarları, Siyonist işgali altındaki Filistin mücadelesini kaleme aldı

Özgür Kudüs'ün Şifresi Müslüman Gibi Direniş

Diriliş Postası gazetesi yazarları, Siyonist işgali altındaki Filistin mücadelesini kaleme aldı

İsrail, 50 yıldır işgal altında tuttuğu kutsal mabedimiz Mescid-i Aksa’da devlet terörünün tüm örneklerini sergilerken Haçlı Batı bu zulümden hoşnut, parçalanmış İslam âlemi de sessiz... Kudüs ve Mescid-i Aksa’nın esaretten kurtuluş yollarını değerlendiren Diriliş Postası yazarları ise tek çarenin Müslümanlar’ın tek vücut ve kendi göbeğini kendisinin kesme iradesine sahip olması gerektiği kanaatinde…

Abdullah Şenaslan

Fırtına ektiler rüzgâr değil bir esinti biçiyorlar.

Asıl vahşeti içinden sağ çıkmış. Mescid-i Aksalı, Kudüslü çocuklar büyüdüğünde dünyayı görün derim.

Abdülhamit Güler

KUDÜS’ÜN EVLİSİ VE YERLİSİYİZ

Kudüs, insanın toprakla ilişkisi gibi irtibatta olduğumuz bir belde. Varlık ve darlık ve insanlık meselemiz... Sınırlara kendini hapsetmeyen her insanın Kudüs ile alakalı hassasiyeti olmalı. Fakat bunun da ötesinde Müslüman olarak bizler için Kudüs demek, evimiz, yuvamız demek. Bu denli mühim olmasa zaten üzerinde böylesi planlar yapılmazdı. Haliyle, Kudüs’te olan her şeye ama her şeye, evimizde olan her şeye verdiğimiz tepkiyi vermeliyiz. Hepimizin memleketi Kudüs. İslam ümmeti de memleketine sahip çıkmalı. Artık sıla-ı rahim zamanı...

Ayşe Şahinboy Doğan

İNCE BİR ÇİZGİ ÜZERİNDE İMTİHAN

Maneviyatı, kutsallığı üzerine sayfalarca yazabilir, günlerce konuşabiliriz. Kudüs sadece Araplar’ın İsrail’le savaşının ortasında kalmış bir toprak parçası değildir. Kudüs bizim meselemiz, mescidimiz, evimiz, toprağımız, onurumuzdur. Kudüs namustur. Bunu maalesef cumhuriyet tarihi içerisinde bize unutturmak istediler. Mescid-i Aksa’nın onurunu, varlığını korumak için tüm zorluklara göğüs geren, canını feda eden Filistinli kardeşlerimizi yalnız bırakalım diyeydi tüm çaba...

Yıllardır haber bültenlerinden izlerken ah vah edip, sonra kendi dertlerimize daldığımız halden çıkma, ümmet bilincimizi tazeleme vaktidir. İnce bir çizgi üzerinde imtihan oluyoruz, ya birlik olup Kudüs’ü bu esaretten kurtaracağız ya da perişan olmaya devam edeceğiz. İşgali, katliamları, evlerin içine giren buldozerlerin o yıkıcı gücü altında can veren kardeşlerimizin acısını içinizde ne kadar hissediyorsunuz?

Bahadır Yenişehirlioğlu

MÜSLÜMAN KUDÜS’TEN SORUMLUDUR

Kudüs Müslümanlar için olmazsa olmaz olarak kabul edilen en önemli 3. İbadetgâhtır. Müslümanlar’ın kutsal 3. ibadethane merkezi olması hasebiyle kutsaldır ve bütün dünya tarafından da Birleşmiş Milletler, İnsan haklarıyla ilgili bütün kuruluşlar Mescid-i Aksa’nın Müslümanlar’a ait olduğunu kabul ediyor. Hıristiyanlar’ın ve Yahudiler’in bu noktada talepleri olmamaları çok açıktır. Müslümanlar için kutsal olan bir mekânın İsrail tarafından oldubittiye getirilerek iddiaları o ki “Süleyman Mabedi”ni inşa etmek amaçlı çalışmaları, provokasyonları kabul edilemez. Kudüs yeryüzündeki bütün Müslümanların var olma ya da yok olma meselesidir. Her Müslüman Kudüs’ten sorumludur. Kudüs’ün savunulması, Kudüs’te yaşananların gündeme taşınması ve daimi olarak canlı tutulması her Müslüman’a farzdır.

Cem Mehmet Eren

MESCİD-İ AKSA SAHİPSİZ DEĞİLDİR

Filistin Akdeniz’e bakan avlusudur sarayımızın; Kudüs, bahçemizdeki misafir köşkümüz. Dört yüzyıl boyunca misafir ettik kapımıza gelenleri, dinine, ırkına bakmadık, saygı gösterdik, ağırladık. Yüzyıldır ilgilenme fırsatımız olmuyor diye duvarımızın dibinde biten İsrail denen habis ur sahipsiz mi zannediyor pencereleri Sidret’ül Münteha’ya açılan köşkümüzü?

Ey İsrail, zorlama kapımızı!.. Tarihimiz, cami duvarına meyledenlere verdiğimiz derslerden oluşuyor. Zorlama... İşten bile değildir bu millet için eceline susayanlar defterine bir sayfalık yeni bir öykü ilave etmek...

Cevdet Said

Çözüm için değişimi başkasında değil öz benliğimizde başlatmalıyız. Öncelikle yitirdiğimiz rüşdü/doğruluğu/dürüstlüğü yeniden kazanmalıyız.  Hilafet düştüğü ve İslam dünyası dağıldığı için Kudüs’ü kirletmeye cesaret edebiliyorlar. Müslümanlar olarak cehalet ve kaos içinde yüzdüğümüz, birbirimizin kanını dökmekten başımızı kaldıramadığımız için İsrail Kudüs’ün mahremiyetini çiğnemeye cesaret edebiliyor!

Cemal Hacıosmanoğlu

ÖNCE BU SEBEPLERİ İDAM EDECEĞİZ!

Bugün Kenan diyarını çepeçevre saran çamur deryası, hep aynı şer kürsüsünden fışkıran hastalıklı tükürüklerin birikiminden ibarettir. Kürsüde kimin olduğunun bir önemi yok. Hadis-i şerifte buyrulduğu gibi: Küfür tek millettir! Biz ki, fert fert, küfrün helezonlarını paramparça etmeye memur bir idrak kürsüsünün keskin kelâmı olmakla mükellefiz. Fakat bunu da kuru, işlevsiz sloganlara döndürmemek gerekiyor. Peki nasıl muvaffak olacağız? İman ve zihin çapında arınarak… Evvela üstümüze yapıştırılan reformist necasetleri silkeleyeceğiz. Ehl-i sünnet nurundan hisse feda etmeksizin, mutlak nizam üzere bir vahdete varacağız. Şahsiyetimizi ümmet planında kökleştireceğiz… İtikat ve aidiyet şuurumuzu bulanıklaştırdılar. Nice zamandır, mukaddes mabetlerimizde azgınca tepişmelerine ve mana iffetimizi hadsizce işgal etmelerine yol açan iç sebep bu.

Cihat Barış

Ey Kudüs!

Ey nadide çiçek!

Hürriyet denen tebessüm, dudaklarının kıvrımına ne zaman düşecek?

Erem Şentürk

FİLİSTİN MÜCADELESİ BİR BÜTÜNDÜR

Filistin bir bütündür. Gazze, Batı Şeria, Kudüs, Mescid-i Aksa başka başka yerler değil Filistin’dir. Filistin mücadelesi de bir bütündür. Sırayla mücadele sırayla işgal demektir aynı zamanda. Mücadele; Filistin’i işgalden kurtarmaktır. Filistin mücadelesinde harekete geçmek için İsrail’in saldırmasını, azgınlaşmasını beklemek bir olay olunca ayağa kalkıp sonra tekrar oturmak aslında İsrail’in kademeli işgaline destek vermek demektir. Gayreti bereketi sürekliliğindedir. Biz gayret edeceğiz, sürekli gayret edeceğiz Cenabı Allah bir netice takdir edecek.

Eymen Halid

Kudüs’ü korumak herkesin sorumluluğu

Kudüs’ün en önemli özelliği, Müslümanlar’ın ilk kıblesi olan Mescid-i Aksa’nın orada olmasıdır. Ayrıca, Hıristiyan kardeşlerimizin en kutsal kilise olarak kabul ettiği Kıyamet Kilisesi de Kudüs’tedir. Dolayısıyla Kudüs’ün kutsallığının ve saflığının korunması herkesin sorumluluğundadır.

Fatih Duman

FİLİSTİN BİZİMDİR

Kudüs bizimdir. İstanbul’un, Bursa’nın, Konya’nın, Erzurum’un, Bosna’nın, Kosova’nın, Karabağ’ın, Semerkant’ın, Buhara’nın, Şam’ın, Bağdat’ın, Yemen’in bizim olduğu kadar bizimdir. Sivas kadar bizim, Trabzon kadar bizim, Urfa kadar ve Maraş kadar bizimdir. Sultanahmet ne denli mabedimizse ve değdirmezsek göğsüne namahrem elini, Selimiye’nin minarelerinden ezanı dindirmez, Süleymaniye’nin tek taşını cihanın mülküne değişmez ve nasıl ki Ayasofya hayalimizden, davamızdan, mefkûremizden vazgeçmezsek işte tam da öyle Mescid-i Aksa’mızdan da vazgeçemez, ezansız kalmasına tahammül edemez ve zalimlerin ayaklarının altında ezdiremeyiz. Ve elbette kahrolsun İsrail!

Fatih Sevgili

SİYONİZM’E TEPKİSİZ KALMAMALI

Dünya tarihi içerisinde Kudüs’e hâkim olan kimse dünyaya da hâkim olan odur. Tarihte Hz. Ömer Kudüs’ü fetih ettiği zaman İslam hızla dünyaya yayılmaya başladı. Haçlılar daha sonra Kudüs’ü aldıklarında dünyanın hâkimi haçlılardı. Selahaddin Eyyubi ile birlikte tekrar Müslümanların hâkimiyetine geçen Kudüs tekrardan Eyyubi ve Selçuklu gibi devletler dünya hâkimiyetini ele almış. Bugün Kudüs’e Siyonizm hâkim olduğu için dünyaya da Siyonizm hâkimdir. Ekonomi ile, siyaset ile, dünyaya yön verme ile hâkimler. Siyonizm’in her zaman bir taktiği vardır. Bir adım atar ve tepkileri ölçer. Her seferinde attı adımların tepkileri Siyonizm’i durdurmaya muktedir olmadığı için, Müslümanların vahdeti, birliği olmadığı için Siyonizm’in attığı adım yanına kar kalıyor. Sonrasında daha büyük adım atıyor. Filistin topraklarına da böyle hâkim oldu. Siyonizm elindeki terör örgütleriyle, medyasıyla, sermayesiyle bir şey yapacağı zaman bütün dikkati başka yere çekiyor. Bütün ümmetin dikkatini Mescid-i Aksa’ya çevirirken Pakistan’da başbakanı belki de Siyonizm devirdi. Nihayetinde Siyonizm’in taktiklerine karşı dikkatli olmalıyız.

Ferhat Ersin

FİLİSTİN İÇİN BİR ŞEYLER YAP!

Kudüs bir emanet bize Peygamber Efendimiz’den (sas), Kudüs bir emanet bize Hz. Ömer’den, Selahaddin Eyyubi’den... Biz iki milyar Müslüman ise emanete sahip çıkma konusunda aciziz... Önce Filistin işgal edildi gözümüzün önünde, Filistinliler sürgün edildi kendi topraklarından; direnenler ise terörist bir devlet olan İsrail tarafından zulme uğruyor, aşağılanıyor, zindanlarda çürütülüyor. Şimdi ise sıra Kudüs’e, Mescid-i Aksa’ya gelmiş durumda... Kudüs, tamamen bir Yahudi şehri yapılmaya çalışılmakta; Mescid-i Aksa ise günden güne elimizden kayıp gitmekte... Müslümanların, İslâm Dünyası’nın tepkisi/zliği/nin sınırlarını ölçüyorlar, bizi Mescid-i Aksa’nın yokluğuna alıştırmaya çalışıyorlar, alıştırıyorlar yavaş yavaş bizi işgal edilip yok edilmiş bir Mescid-i Aksa’ya... Alışma, sineye çekme, kabullenme; elinden geldiğince tepkini göster, yardım et, destekle Filistin’i, Kudüs’ü, Mescid-i Aksa’yı ey Müslüman!.. Gündeminden çıkardığın gün bu kutsal beldenin elinden çıkmasına razı olup işgale ortak olmuşsun demektir.

Doç. Dr. Fethi Güngör

BATI’NIN AĞZINI BAĞLAYAN NEDİR?

Yahudiliği bir din ve inanç sistemi olarak benimseyenlere de bir çift sözüm var: Dininizi Siyonizm’in ve küresel sömürge düzeninin elinden kurtarmaya ve bizzat onlar eliyle maruz kaldığınız zulmü bahane ederek hiç alakası olmayan Müslümanlar’a zulmetmeyi ne zaman bırakacaksınız? Psikolojik sağlığınız kırmızı alarm veriyor, kendinize gelebilmek için ciddi bir tedavi sürecine girin artık.

Son sözüm Batılı insan hakları ve demokrasi havarilerine: Büyük bedeller ödeyerek ürettiğiniz kavram ve değerlerin bozuk para gibi harcanması karşısında ağzınızı bağlayan nedir? Bir avuç sus payına fit olduysanız artık bu türküleri söylemeye de çabalamayın, komik oluyor!

Gökhan Yılmaz

Sev kardeşim!

Filistin’de zulüm mü var? Direnmek lazım! O halde “Sev kardeşim!”

Gazze abluka altında mı? Direnmek lazım! O halde “Sev kardeşim!”

Kudüs işgal altında mı? Direnmek lazım! O halde “Sev kardeşim!”

Mescid-i Aksa’yı yıkmak üzereler mi? Direnmek lazım! O halde “Sev kardeşim!”

Kudüs sokaklarında her gün bir kardeşini mi katlediyorlar? Direnmek lazım! O halde “Sev kardeşim!”

Önce “Gazze”, sonra “Kudüs”, daha sonra “Doğu Kudüs” diyerek zihninde yeni haritalar mı şekillendiriyorlar? Direnmek lazım! O halde “Sev kardeşim!”

Şeytanın Müslümanlar arasına soktuğu en büyük fitne sevgisizlik değil mi? O halde “Sev kardeşim!”

Direnişe ilk sevgisizliğe direnmekle başla…

Müslüman kardeşini sev, onda gördüğün kusurları artık görme, kusur aramaktan vazgeç!

Nefret etmek için değil, sevmek için bahaneler üret…

Müslüman kardeşini sev ki bir olasın, sev ki diri olasın, sev ki direnesin…

Direndikçe güçlenesin…

Önce şeytana galip gelesin…

Severek İsrail’e nasıl mı diz çöktüreceğiz?

Sen sevdikten, sevmeyi bildikten, direnişe geçtikten sonra en kolayı o!

İbrahim Kılıç

ÖNCE MÜSLÜMAN KENDİNİ KURTARMALI

Hiç kimse “Benim ne katkım olabilir ki?” diye kendini önemsiz görme hakkına da sahip değil. Kudüs davasında herkesin yapacağı bir şey mutlaka vardır.

Israrla vurgulamaya çalıştığım bir diğer husus hamasetten uzak durup samimiyetle harekettir.

Samimiyet berekettir.

Samimiyet can suyudur.

Samimiyet her davada olduğu gibi bu davada da olmazsa olmaz, mütemmim ana unsurudur.

Kudüs için en can alıcı, en mükemmel en müstesna şeyleri söylemek değil asıl önemli olan. Halisane bir şekilde, karınca-kararınca bir şeyler söylemek ve yapmaktır.

Sonuç olarak Müslümanlar’ın kurtuluşu ile Kudüs’ün kurtuluşu dolaylı olarak birbirine bağlıdır. Önce İslam ümmeti olarak kendimizi kurtaralım. O zaman Kudüs zaten kendiliğinden kurtulmuş olacaktır.

İkram Bağcı

KUDÜS BİZİ KURTARACAK

Bir söz vardır: “Biz Kudüs’ü kurtarmayacağız, Kudüs bizi kurtaracak!” İnşallah üzerimizdeki ölü toprağını Kudüs davası ve sevdası kaldıracak!.. İşte buradaki sözde olduğu gibi biz Kudüs’ü kurtarmak için çaba gösterdiğimizi zannederken aslında aslımıza dönüyoruz ve bu asıla dönüşle kendimizi kurtarıyoruz.

Doç. Dr. İsmail Şahin

KUDÜS ORTAK DERDİMİZ OLMALI

Bir kez daha anlaşılmıştır ki, Kudüs’ün enginliğini ve azametini tamamıyla kavrayacak derecede dini ve tarihi bilgiye sahip değiliz. Ayrıca İslam âleminin bir Kudüs mefkûresinin de olmadığı müşahede edilmiştir. Dahası, görülmüştür ki, Kudüs, İslam âleminin ortak bir derdi de olmamıştır. İşgal altındaki bir Kudüs’ün varlığı kaç Müslüman gönlü incitmektedir? Asıl cevap aranması gereken soru bu. Demek ki, Müslümanlar olarak bizler de en az Kudüs kadar işgale uğramışız ama ne yazık ki, bu işgalden de bihaberiz! İşte tarif edilmeye çalışılan derin uyku hali ya da şuursuzluk bu olsa gerek.

İsmail Yaşa

SİYONİZM’İN BÖLGEYİ YENİDEN DİZAYN ETME DÜŞÜNCESİ VAR

İsrail iki ileri bir geri adım atarak planlamalar yapıyor. İslam âleminin tepkisine bakarak hareket ediyor. Müslümanlar’dan tepki geldiğinde bir adım geri atıyor. Belli bir zamandan beri belli saatlerde Yahudiler polis güçleriyle birlikte Mescid-i Aksa’ya girş yapıyorlardı. Müslümanlar’ı yavaş yavaş buna hazırlıyorlardı. Dün 200’e yakın Yahudi yine aynı şekilde Mescid-i Aksa’ya giriş yaptı. Önce turistlik bir gezi gibi giriyorlar daha sonra ayin yapıyorlar. Bu zamanla Mescid-i Aksa’nın şu bölümleri Yahudilere, şu bölümleri Müslümanlar’a ait şu saatte Yahudilere şu saatte Müslümanlara ait zamansal ve mekânsal olarak bölmek istiyorlar. X-Ray cihazlarını Mescid-i Aksa’nın önüne koyarak buranın sahibi benim mesajı verdi fakat ciddi tepkiler gelince bir adım geriye attı. İsrail’in boş duracağını düşünmek yanlış olur. İsrail’in emelleri de bitmedi. Kudüs halkına destek verilmeli. Kudüs’te Müslümanlar’ın evini yıkarak göçe zorlamak isteniyor. Müslümanların desteğe ihtiyacı var. Dikkatimizi ne zaman Mescid-i Aksa’dan çevirirsek o zaman İsrail emellerine bir adım atıyor.

İsrafil Kuralay

FİLİSTİN’İN KURTULUŞU DÜNYANIN KURTULUŞU DEMEKTİR

Mescid-i Aksa özgür olmadıkça ne Kudüs’te ne Filistin’de ne de dünyada huzur olacaktır. Dünyanın gözü önünde bir ülke işgal ediliyor ve halkı soykırıma tabi tutuluyor. Vicdanlı yürekler her yerde kanarken dünyaya egemen olan emperyalist zihniyet ve onun uşakları kendi aç gözlülüklerinin peşindeler. Dünyanın da Filistin’in de kurtuluşu bu emperyalist zihniyetin yeryüzünde egemenliğine son vermekten geçiyor.

Küresel sömürü odaklarından kurtuluş için medet ummak beyhudedir. Çünkü onların varlık sebebi sömürüdür. Onlar vampirdir ve kandan beslenirler. Ama daha acı olan Müslüman milletlerin durumudur; küresel eşkıyaların kuklaları tarafından yönetilen Müslüman ülkelerin, Arap ülkelerinin durumu yürekler acısı. Bu kuklalarından kurtulmadıkça ümmete huzur yok. Onun için görev milletlere düşüyor; önce kendi zilletlerinden kurtularak bağımsız olacaklar.

Katar için bir araya gelerek tehditler savuran gafil adamlar bunu neden Filistin için Kudüs için Mescid-i Aksa için yapmazlar.

Yazıklar olsun size ve sizin gibi düşünenlere…

Kerem Gümüş

KUDÜS GİDERSE NAMUS GİDER

Evin iktidarı anne ve babadır. Bu yüzden küçük çocuklar kötü bir davranış yaparken aslında çaktırmadan ebeveyninin bu davranışa ne tepki verdiğine bakar. Eğer ebeveyninin tepkisi çocuğun hoşuna gitmezse olumsuz davranışı söndürürler. Ebeveyn, tepkisiz kalır sınır koymazsa çocuk, olumsuz davranışlarını artırarak ebeveyninin tekrar tepkilerine bakar. Yine tepki almaz, sınır koyulmaz ise çocuk, tepki alana kadar olumsuz davranışlarını artırır. Sonrasında büyüyen çocuk, kontrol edilemez, güç geçirilemez, söz dinlemez bir hal almakla birlikte güç ve iktidar noktasında kendisini evin lideri zanneder. Küçük çocuk İsrail’in ve benzerlerinin yıllardır yaptıkları bu denemelere sessiz ve tepkisiz kalan güçlü Müslüman âleminin, küçüklükten çıkıp büyük ergen tripleriyle işi ileriye götürmek isteyen ve bunun için daha büyük hamlelere hazırlanan tüm katil kişi ve devletlere, gücün ve iktidarın kimin olduğunu öğretme vakti gelmiştir. Çünkü biz Müslümanlar’ın tepki ve sınır koymadığı bu fiziksel ve yarı psikolojik tüm hamleler, sınırları zorlayan ve sınırsızca ilerlemeye devam eden bir “iktidar çocuk” ortaya çıkarır. Şunu unutmamak gerekir; Kudüs senin evindir ve evin iktidarı giderse fikrin gider, dinin gider, namusun gider, aklın gider, ruhun gider, her şeyin gider. Her şeyini kaybedersin. Vakit daha da geçmeden evin iktidarının kim olduğunu/kimde olduğunu göstermek gerekir. Haydi hep bir sesten!

Mehmet Emin Ay

Bugün koca İslam âlemi, suni gündemlerle meşgul edildiği için Kudüs’ün ve Mescid-i Aksa’yı dert edinecek şuuru ve gücü kaybetmiştir. İsrail’in planlı işgallerine geçici tepkiler vermek yerine planlı ve devamlı politikalar geliştirme zamanı gelmiş de geçmiş durumdadır...

Mehmet Ödemiş

EY PEYGAMBER KATİLLERİ! İYİ BİLİN Kİ BU ÜMMET ARTIK EBABİL BEKLEMEYECEK!

Harem-i Şerif’te son günlerde yaşananların ne anlama geldiğinin farkındayız. Orada yapılanın ve yapılmak istenenin aslında ne olduğunun da farkındayız.

Biz Aksa’nın, bizde neye tekabül ettiğini biliyoruz da Siyonist İsrail ve onun köpekleri, bu yaptıklarının ümmette neye karşılık geleceğini kavramakta direniyorlar.

Her ne kadar Irak’ı, Suriye’yi, Libya’yı parçalasalar da Yemen’i kıtlığa mahkûm etseler de Somali’yi sömürseler de Filistin’i fil misali tepeleyip dursalar da Ebrehe’den mülhem süper güç olduklarını sansalar da bu ümmet, kendi 15 Temmuz’u için gün saymaktadır. Beklenense sadece bunu tetikleyecek ahmakça bir kalkışmadır.

Emin olduğum bir şey varsa o da şudur: Siyonistlerin içerideki çomarları, bu milletin sosyolojisini nasıl yanlış analiz ettiyse thing-tank çilingirlerindeki stratejistler de bu ümmeti yanlış analiz etmekteler.

Muhammed Şimşek

AH ŞU KABİL’İN ÇOCUKLARI…

Hayır ve Şer iki kardeş mi yoksa yüzyıllardır koynunda uyuyan?..

Ya da patika yollarında biri durmadan diğerinin kuyusunu kazan…

Karanlığın çocukları durmadan kanıma giriyor da umurunda değil senin. Hesabımız hep mahşere mi kalacak sanırsın?

Ey Şeroğlu Şer! Dinle… Belki yıktığın şehir bir gün başına yıkılır da tepende ebabilleri görürsün kanat çırpan…

Belki ben kanatlanamadım ayaklarım çakıl taşlarına takıldı ve tuttu çekti beni dalgalar.

Ama unutma tepende dolaşır kibirden kuduran Ebrehe’yi kor ateşten taşlarla yenik yaprağa çeviren kuşlar…

Murat Çetin

MESCİD-İ AKSA BİZİM NAMUSUMUZ

Orası Darul-İslam’dır. Her Müslüman’ın mescid-i Aksa’yı ve Kudüs’ü muhafaza ve müdafaa etmek dini mümini İslam’a göre farzdır. Çünkü oradaki Müslümanlar kâfir İsrail’e mukavemet gidemiyorlar. İsrail hakkında yürüyüşler yapmaktan ziyade toplum olarak daha etkili yöntemlerle kararlar almak lazım. Filistin ve Mescid-i Aksa bizim kanayan yaramız ve kalbimiz kanıyor.

Muzaffer Dereli

ÜMMETİ MUHAMMED BİRLİK OLMALI

Allah (cc) Ümmet-i Muhammed’e birlik beraberlik nasip etsin. En önemli husus bu. Kâfir ve zalimler birbirlerine ulaşmak için birlik içinde çalışıyorlar. Müslümanların ayrılığı birliksizliği onların birçok oyununa düşmemize sebep oluyor. Bu hususta Müslümanlar olarak birlik ve beraberliğe ehemmiyet göstermeliyiz. Birbirimizle kavga etmek yerine Kuran-ı Kerim ve Sünnet ölçüsünde vahdet sağlamalıyız. İsrail öteden beri maalesef arzusunu yerine getirmeye çabasında. Vahşice hal ve hareket ederek insanlığın yüz karası olduğu halde diğer devletler onlara destek çıkıyorlar. “Yahudiler ve Hıristiyanlar asla ve katha bizi sevmezler sevemezler. Onlara katılmadıkça, onlardan olmadıkça.” Allah Teâlâ (cc) bu ayette şu anda yaşadıklarımızı gözlerimizin önüne seriyor. Filistinli kardeşlerimizi desteklemeliyiz. Siyasi, medya her alanda uyanış içinde olup destek ve birlik olmalıyız.

Muzaffer Kahraman

MESCİD-İ AKSA, KUDÜS VE FİLİSTİN İSLAM’INDIR.

Mescid-i Aksa, Mescid-i Haram ve Mescid-i Nebevi’den sonra İslam âleminin en önemli üçüncü kutsal mekânı olup, Müslümanlar’ın ilk kıblesidir. Kudüs kesinlikle Yahudiler’in değil, Hz. Âdem’den bu yana gelen tevhidin temsilcisi peygamberlerin mirasıdır.

Yani demem o ki dostlar: “Kudüs bizlere sadece bir sokak ötededir.” Katil ve Siyonist İsrail’in tüm dünyanın gözü önünde, Müslümanlar’ın inanç hürriyetlerine ve insan haklarına yaptığı çirkin saldırıları asla kabul edemeyiz. “Mescid-i Aksa’nın şahsında inançlarımıza ve inanç değerlerimize saldıran katil İsrail’in, işgal ettiği Filistin topraklarından bir an önce çekilmesi gerekmektedir.” Güçsüzlüğümüz dağınıklığımızdandır. Bizler birleşip bir birimize sahip çıkmadıkça gâvurdan daha gâvur İsrail asla dize gelmeyecektir. Zaman, zalime korku, mazluma umut olma zamanıdır. Unutmayın uyursak ölürüz..!

Orhan Pekçetin

HAYDİ! AKIN AKIN KUDÜS’E…

Filistin’de topraklar 70 yıldır işgal altında. cennet mekân sultan Abdülhamid Han’dan para ile satın alamadıkları toprakları emperyalist güçlerin desteğiyle işgal ettiler. Hüzün içinde o topraklar için kan dökmüş şehitler. Hüzün içinde ata toprağımız. Hüzün içinde atamız Hz. İbrahim (as). Hüzün içinde ilk kıblemiz. Hüzün içinde “Gidin, gidemiyorsanız kandillerine yağ gönderin” buyuran Rasul-ü Zîşan, Enbiya-i Kiram Efendimiz (sav). Hüzün içindeyiz ümmet olarak. Kudüs’ü sürekli gündemde tutmalıyız.

Kudüs’ü gündemimizden düşürürsek Kudüs düşer, Filistin düşer. Bilinç düzeyimizi artırmalıyız. Kudüs’ü tanımalı ve ne anlam ifade ettiğini bilmeliyiz. Öğretmeliyiz çocuklarımıza, gençlerimize. Kudüs’ü Hakka’l-yakîn bilmeli ve bunun yollarını aramalıyız. Bugün durmak zamanı değil. Bugün koşmak zamanıdır. Kudüs’e gitmek, Aksa’nın sahibinin olduğunu göstermek zamanıdır. Biz Kudüs’ümüzü yalnız bıraktıkça bu hüzün devam eder. Her gün binlerimiz Kudüs’te olmalı. Ata toprağını beklemeli ve Kudüs’te nöbete durmalıyız…

Recep Yazgan

İsrail göçten anlar!

Ey İsrailoğulları!

Allah sizleri düşmanınızdan kurtardı ve Tûr Dağı’nın sağ yanında size söz verdi, üzerinize de kudret helvası ve bıldırcın indirdi.

Sonra sizi on iki kabileye, bir o kadar ümmete ayırdı.

Ve siz Musa’dan su istediğiniz zaman elindeki asâyı taşa vurdu.

Vurunca on iki pınar akmaya başladı.

Allah, bulutu da üzerinize gölgelik olsun diye gönderdi.

“Allah’ın size rızık olarak ihsan ettiği nimetlerin temizinden yiyin, için” dendi ama siz, bugün olduğu gibi o gün de zalimlerden oldunuz.

Vallahi siz kendi kendinize zulmediyorsunuz.

Ve şüphesiz siz, tarih boyunca en çok göç eden kavimsiniz.

Bekleyin Selahattin’i…

Bekleyin kabrini İngiliz Edmund Allenby’e tekmelettiğiniz Selahattin Eyyubi’yi…

Ve sırca sarayların başınıza yıkılacağı ve bu sefer ceddi Osmanlı’nın aksine Türkiye’nin ve dünyanın hiçbir devletinin size sahip çıkmayacağı, çöllerde sürüneceğiniz ve yine çadırlarda yaşayacağınız günler çok yakındır.

Bekleyin o büyük göçü…

Ey İsrailoğulları, and olsun ki o gün gelecek…

Saadettin Bayçelebi

KUDÜS İÇİN BİR ŞEYLER YAPMALI

İbadethanelerin cami, sinagog, kilise fark etmeksizin engellenmesi, baskı ve zulüm altında kalmaması gerekmektedir. Mescid-i Aksa’nın ilk kıblemizin baskı ve zulüm altında son derece çirkin bir tutuma maruz kalması zalimlere karşı nefret uyandırmıştır.

Biz Müslümanlar’ın ciddi planlamalar yapmamız lazım. Daha çok çalışmalıyız. İlim adına bilim üretmeliyiz.

Ta ki dünyaya sözümüz geçene kadar.

Sabri İşbilen

AMAÇ RUHEN ÖLDÜRMEK

En büyük Türk-İslam devleti Osmanlı’nın yıkılışının ardından Müslümanlar hiçbir zaman tek bir sancak altında buluşamadı; fikirleri, uyguladıkları stratejiler kesişmedi. Tam aksine ideolojiler, emperyal işgaller, kukla hükümetler, terör yapıları bizi birbirimizden kopardı. Şimdi bir fırsatımız var. O da yeryüzünün ilk kıblesi, Müslümanlar’ın 3 kutsal mabedinden biri. Bedenimiz teslim alındı ama Aksa, ruhsal, manevi birlikteliğimizin testi; eğer bugün Siyonizm’e “Dur” demezsek, ruh cephesinde de öldürecekler bizi. Aksa’ya sahip çıkarsak, vallahi kazanan biz olacağız…

Av. Sadık Durak

KÜFFAR BİRLİK OLMUŞ!

Ne kadar garip değil mi?..

İngiliz General Allenby 9 Aralık’ta Kudüs’e Halil Kapısı’ndan girdiği esnada, müttefikimiz Almanlar da dahil olmak üzere de Avrupa’da kiliselerde zafer çanları çalmıştır.

Selahattin Eyyubî’den bu güne değin Müslümanlar’ın hâkimiyetinde olan Kudüs’ün yeniden Hıristiyanların eline geçmesini kutlamışlardır.

Selçuk Özdağ

MÜSLÜMANLAR BİR OLUN BERABER OLUN

Kudüs 3 din (İsailik-Hıristiyanlık, Musevilik ve İslamiyet-Müslümanlar) için de manevi değere haiz kutsal belde. Dünyanın 3. mukaddes beldesi.1.’si: Mekke, 2.’si: Medine 3.’sü ise Kudüs Mescid-ül Aksa’dır.

Bugün İsrail’in tecavüzkâr yönetimi tarafından işgal edinmek isteniyor. İslam dünyası liderleri sessiz-R. T. Erdoğan hariç-Ümmet bilgiden, teknolojiden çok uzak.

Bugün dünyanın efendileri bilgiye sahip milletler ve devletlerdir. İslam’ın onurunu korumak ahlaklı, bilgili, dünya ayetlerini doğru okuyan Müslümanlar’la Ve kültürel, ekonomik, siyasi vb. her alanda işbirliği içinde olan devletlerle olacaktır.

İsrail akıttığı kanlarda boğulacak, yaptığı zulümlerin altında ezilecektir. İsrail de yaşayan insaf, izan Ve vicdan sahibi Yahudiler seslerinizi bu zulme karşı yükseltin. Meşrep, mezhep ve etnisite farklılıklarınızı kaldırın. Hıristiyan dünya; İsrail’in bu işgal Ve mütecavizliği e sessiz kalmayınız. Filistinliler direnişiniz kutlu olsun.

Er ya da geç Doğu Kudüs’ü başkent olan devletiniz kurulacak ve dünya tanıyacaktır. İsrail ateşle oynuyor bir kez daha terörist devlet olduğunu tescilliyor.

Hak galip gelecektir.

Senai Demirci

ALLAH’A (CC) LAYIK BİR MÜSLÜMAN OLMALIYIZ

Mescid-i Aksa bizlere Mirac’ın hatırası. Secdenin de belgesidir.

Biz ne zaman ki secdemizi düzeltiriz, ne zamanki namazımızın hakkını veririz o zaman Mirac’ın kendisi oluruz.

İşte o zaman Allah c.c bize Mescid-i Aksa’yı Kudüs’ü yakıştırır, lütuf eder.

Mescid-i Aksa ve Kudüs için yapacağımız içsel çabamız ile beraber siyasal, fiziksel tüm çabaların da yanındayım.

Göz ardı edilmemesi gereken gerçek var ki Allah’ın koyduğu kanundur: “Şüphesiz ki, bir kavim kendi durumunu değiştirmedikçe Allah onların durumunu değiştirmez.”

(Ra’d 11)

Diriliş Postası

adminadmin