Genel
Giriş Tarihi : 31-08-2019 09:13   Güncelleme : 31-08-2019 09:13

Dr. Şenocak, Kadın cinayetlerinde İslam'ı hedef gösterenlere seslendi: Kötü yola düşürülmüş kadınların kurtarılması için ne yaptınız!

Kadına yönelik şiddet ve cinayet olaylarında İslam'ı hedef gösterenlere ilişkin açıklamalarda bulunan Fıkıh Doktoru İhsan Şenocak, "İslam kadının sömürülmesine 15 asır önce insanlık tarihinin en büyük darbesini vurmuştur. Eğer bunların hakikaten kadın cinayetleri ve kadına yönelik zulümler noktasında bir vicdanları olsaydı bugün Türkiye'de meyhane ve pavyonlarda kötü yollara düşürülmüş kadınları korurlardı" dedi.

Dr. Şenocak, Kadın cinayetlerinde İslam'ı hedef gösterenlere seslendi: Kötü yola düşürülmüş kadınların kurtarılması için ne yaptınız!

Fıkıh Doktoru İhsan Şenocak, İslam'da kadına verilen değeri anlattı. İslam'ın 15 asır önce kadının sömürülmesini engellediğini söyleyen Dr. Şenocak, şunları söyledi:

"İslam kadına diyor ki 'Cahiliye döneminde seni sırf kadın olduğun için diri diri toprağa gömüyorlardı. Seni kuyulara atıyorlardı. Bunlar seni önce şehvet arenalarına çıkartacaklar. Sonra şehvet kuyularına atacaklar. Yaşın 50'ye geldiği zaman da kenarda köşede terk edecekler. Belki aile kuramadan hayatını bir huzurevinde bitireceksin. Bu dünyadan kararan bir hayatla ayrılacaksın.' İslam o kadına 'uyan' diyor. Dinimiz kadınları, 'Bak bunlar seni sen olduğun için sevmiyorlar. Bedenini sömürmek için bütün bunları yapıyorlar. Fuhuş albümüne dönen medyadan sana sürekli narkoz veriyorlar.' diyerek uyardı.

'KÖTÜ YOLA DÜŞÜRÜLMÜŞ KADINLARIN KURTARILMASI İÇİN NE YAPTILAR?'

Eğer bunların hakikaten kadın cinayetleri ve kadına yönelik zulümler noktasında bir vicdanları olsaydı bugün Türkiye'de meyhane ve pavyonlarda kötü yollara düşürülmüş kadınları korurlardı. Hangi kadın böyle bir ortamda bulunmak ister?

Peki neden o kadınlar için bir vicdan seferberliği ilan etmiyorlar? Neden vicdanları uyanışa davet etmiyorlar? Bu kadınların kurtuluşu için ne yaptılar? Yapmazlar çünkü bunların derdi İslamla.

Çünkü İslam kadının sömürülmesine 15 asır önce insanlık tarihinin en büyük darbesini vurmuştur.

'HİÇ KİMSE MAĞDUR KADINLARI DUYMAZKEN KUR'AN-I KERİM ONLARA DEĞER VERDİ'

Hazreti Muhammed (SAV) döneminde kadınlar sadece diri diri toprağa gömülmüyor, onlara mirastan da hiç pay verilmiyordu.

Gerekçeleri de kadının savaşamamasıydı.

Bir erkek öldüğü zaman akrabaları gider ve bütün mallarına el koyarlardı. Evs diye bir sahabe vardı. Savaşta Şehit olunca amca çocukları giderek onun da bütün mallarına el koydular. Eşi de yetim kalan kız çocukları ile Efendimiz (SAV)'ın yanına geldi. Dedi ki 'Ya Rasulallah. Ben savaşamam diye geldiler ve eşimden ne kadar mal kaldıysa hepsini aldılar. Kız çocuklarımla ortada kaldım. Ben bir kadın olarak hem iffetimi korumalıyım hem bu çocuklara bakmalıyım hem de bu aileyi devam ettirmeliyim. Tüm bunları nasıl yapabilirim? Müdahale et ya Rasullah.'

Bu konuda ne kilise ne havra ne de bunların hukuk kaynağı Roma konuştu. Hiç kimse 'kadına bu zülmü yapmayın' demedi. Kim dedi? Muhammed Aleyhisselatu Vesselam dedi.

Ona gelen Kur'an-ı Kerim dedi. Nisa Suresi'nin Ayet-i Kerimeleri dedi. İslam, 'Kadın da insandır. O da mirastan pay alacak.' emrini verdi.

'ANNE HAKKI ÖDENEMEZ'

İslam kadına, 'Annedir, kız kardeştir, eştir. Cennet onun ayağı altındadır.' dedi. Haklar sayılırken Efendimiz (SAV) üç defa anneyi saydı. 'Anne, anne, anne.' dedi.

Bir gün Efendimiz (SAV) Kabe'nin etrafında dururken topal bir adamı, sırtında annesini tavaf ettirirken görüyor. Tavaftan sonra sırtında annesi olan adam topallayarak Efendimiz (SAV)'ın yanına geldi. Dedi ki 'Ya Resullah. Bu benim annem. Uzaklardan geliyorum. Topal ayağımla sırtımda anamı getirdim, tavaf ettirdim. Acaba anneme karşı hakkımı ödeyebildim mi?' Efendimiz (SAV) buyurdu ki 'Vallahi hayır. Annenin karnındayken ona attığın bir tekmeyle ananın yaşadığı acının bile karşılığını veremedin.' Roma Hukuku'nda böyle bir ifade görebilir misiniz? Peki Yunan'da görebilir misiniz? Aydınlanmanın felsefesinde kadına bu zaviyeden değer veren bir 'aydın yazar, profesör' görebilir misiniz?

'ONLARIN KIBLELERİ LONDRA'DAKİ HAYVAN PAZARLARINDA KADIN SATIYORLARDI'

İngilizler 1838'li yıllarda hayvan pazarlarında analarının ya da karılarının boynuna tasma takarak onları satıyorlardı. Gazetelere de ilanlar veriyorlardı. Mesela 'Anam 60 yaşında. Artık işlerini yapamıyor. Satılık.' diyorlardı. Bakın bunların kıblesinden bahsediyorum. O adamların kıbleleri Londra'da hayvan pazarında kadın satıyorlardı.

Bunu şimdi nerede yapıyorlar? Fuhuş albümüne çevirdikleri medyada. Biliyorlar ki İslam ekranlardan kadın ticareti yapan şehvet haydutlarının sistemlerini dağıtacak. Bundan korktuklarından İslamiyet yeniden hakim olmasın diye ne kadar yalan varsa onunla İslam'a saldırıyorlar. Ama Allah'ın inayeti ile Rabbimizin takdir ettiği zaman İslam güneşi yeniden doğacak ve hiçbir baykuşun ötüşü o güneşin doğmasına engel olamayacak.

Taha Emre Özdemir  - Yeniakit.com.tr

adminadmin