Kültür
Giriş Tarihi : 06-01-2019 19:00   Güncelleme : 06-01-2019 19:13

Dünya Hükümeti / Fidel Castro

Dünya Hükümeti / Fidel Castro

TAKDİM

Aktif olarak iktidarda kaldığı 1959-2006 yılları arasında Amerikan gizli servisleri tarafından plânlanmış tam 638 suikast teşebbüsünden (ki bunlar sadece açığa çıkarılanlar!) kurtulan Küba lideri Fidel Castro’nun aşağıdaki makalesi, derin “dünya hükümeti” entrikalarından, “zihin kontrolü”nden, bu çerçevede “uyuşturucu”, “müzik”, “sinema” ve “televizyon” endüstrisinin geliştirilmesinden, “dünya hükümeti”nin arkasındaki TAVISTOCK adlı binbir kollu ahtapottan, Mustafa Kemal’in de “Nutuk”unda övdüğü ve görüşlerinin “tatlı” olduğunu ifade ettiği (“tek dünya devleti” ve “tek dünya dini” teorisyeni) İngiliz istihbaratçı-yazarı H.G. Wells’ten ve onun talebesi, İngiliz istihbaratçı-yazarı, Hollywood senaristi, uyuşturucu havarisi Aldous Huxley’den ve yine bunların “satanist” niteliklerinden HÂL haberdar olmayanlar için çok aydınlatıcı bir malûmat ihtivâ ediyor. Bu bakımdan Castro, burnunun dibindeki ABD’nin bugüne kadar teşebbüs ettiği bunca suikastten ve siyasî, iktisadî, askerî sayısız Amerikan saldırısından kurtulmasını, bu derin “dünya hükümeti”nin arka plânını ve dünya kamuoyundan gizlenen uygulamalarını dikkatlice ve ustaca tahlil etmesine borçlu. Castro, aynı suikastçiler tarafından her köşede “komplo teorisi bunlar, sakın aldırmayın!” şeklinde örtbas edilmeye çalışılan “kanlı canlı” komploları, ABD’yi “en yakından” ve “en uzun süreyle” tanıyan yegâne “devlet başkanı” sıfatıyla deşifre ediyor; bu çerçevede yayınlanmış ve muhtevâsının doğruluğuna kendi bilgi ve tecrübesine dayanarak kefil olduğu bir eser vesilesiyle, dünya kamuoyunu “uyandırmaya” çalışıyor. Metinde geçen büyük harfle vurgular bize âid. 

15 Ağustos günü yazdığım yazıda, Kübalı gazeteci Randy Alonso’nun yazdığı makaleye atıfta bulunarak, yazar tarafından “Dünya Hükümeti” olarak tanımlanan grubun Barcelona’daki Dolce Otelinde yaptığı toplantıyı sizlere aktardım. Şöyle yazdım; “Alonso gibi diğer dürüst yazarlar da bu GARİB BİRLEŞİME dair sızan bilgileri bir araya getirmeye çalışıyorlar. Onlardan daha fazla bilgi sahibi olan bir kişi, bu grubu yıllardır izliyor.”

Kasdettiğim bu kişi, YAZAR DANIEL ESTULIN’dir. Bilderberg Grubu olarak bilinen toplantılara katılanların inkâr etmesi durumunda, sizlere iktibaslarla anlatacağım 475 sayfalık eserin yazarı.

Yazarın “BİLDERBERG KLÜBÜNÜN SIRLARI” adlı eserinden iktibaslarımı, bu yazının fizikî imkânlarına sığabilecek şekilde, iki kısımda sizlerle paylaşacağım. Kitabta Estulin, çok sayıda tanınmış ismi yerle bir ediyor: Henry Kissinger, George Osborne, Goldman Sachs yöneticisi Robert Zoellic, Dominique Strauss-Kahn, Pascal Lamy, Jean Claude Trichet, Ana Patricia Botin, Coca Cola, France Telecom, Telefonica de España, Suez, Siemens, Shell, British Petroleum yöneticileri, sadece benzer siyasetçi ve zenginlerden bazıları.

Estulin, anlatmaya en başından başlıyor:

“Eşi benzeri görülmemiş şekilde iki hafta üst üste Ed Sullivan Şov programında 75 milyon Amerikalı, BEATLES’ın kafa sallayarak çılgınlar gibi danslarını seyretti.” Donald Phau, “ROCK’IN ŞEYTANÎ KÖKLERİ” adlı makalesinde, ileride yüzlerce rock grubunun taklid edeceği hareketlerin kaynağını böyle anlatıyor.

“Amerikalıların The Beatles grubunu sevmesini sağlayan adam, Walter Lippmann’ın tâ kendisiydi. Müzik tarihinde şarkıları en çok iktibaslanıp farklı versiyonları çıkan grub olan ve bir dönem dalga geçilen Beatles, keşfedilmek üzere Amerika seyircisinin önüne çıkarılmıştı.” Bir makalesinin adı “Entra Theo Adorno” (Theo Adorno Girer).

“ROCK AND ROLL MÜZİĞİNİN sosyal teorisinin tanımlanması sorumluluğu, Frankfurt akımının en önemli filozoflarından Alman sosyolog, müzikolog ve besteci Theodor Adorno’ya düştü. Adorno, 1939 yılında ABD’ye getirildi ve Princeton Üniversitesi Radyo Araştırma Merkezi kapsamında KİTLELERİ KONTROL ETME PROJELERİ üzerine çalıştırıldı. Proje doğrudan ROCKEFELLER VAKFI tarafından finanse ediliyor ve David Rockefeller’in çok güvendiği birisi olan Hadley Cantril tarafından yönetiliyordu.”

“Aslında faşist yönetimlerinin bir parçası olarak Naziler, radyo programlarını BEYİN YIKAMA aracı olarak yoğunlukla kullanıyorlardı. Bu metodlar TAVISTOCK kanalı tarafından izlenmiş ve takib edilmiş, ‘tecrübelerde-deneylerde’ kullanılmıştı. Projenin amacı, Adorno’nun Müzik Sosyolojisi adlı eserinde bahsettiği gibi ‘KİTLELERİN SOSYAL KONTROLÜNÜ SAĞLAMAK İÇİN KİTLEVÎ BİR MÜZİK KÜLTÜRÜ oluşturmaktı.’”

“Radyo istasyonları, en çok sevilen ilk kırk şarkıyı sürekli yeniden çalan makineler hâline geldi.”

“The Beatles, ABD’ye 1964 yılı Şubat ayında geldi. O dönemde insan hakları eylemlilikleri zirvedeydi. Ülke büyük çaplı bir travma geçiriyor ve Başkan Kennedy’nin suikast sonucu öldürülmesinin şokunu yeni yeni üzerinden atmaktaydı. Başkentin meydanlarında insan hakları savunucusu Dr. Martin Luther King tarafından düzenlenen gösterilere yüz binlerce Amerikalı katılıyordu.”

“1964-1966 yılları arasında İNGİLİZ İŞGALİ olarak adlandırılan dönemde, birçok İngiliz rock müzik şarkıcısı ve grubu ABD’de popüler oldu ve adeta Amerikan kültürünü kuşattı. 1964 yılı sonunda İngiliz işgalinin çok iyi plânlandığı anlaşılıyordu.”

“Bu yeni icad edilmiş müzik grubları, müziklerinin yanı sıra, beraberlerinde yeni tip hayat tarzlarını da getiriyorlardı. Çok geçmeden milyonlarca genç Amerikalı, yeni tarz elbiseler, saç stilleri ve yeni konuşma şekillerini benimsedi. Amerikan gençliği, farkında bile olmadan radikal bir değişim geçiriyordu. Ülkelerindeki sosyal kriz gündemlerine karşı yanlış bir tepki vermeye itilerek, yoğun UYUŞTURUCU, marihuana ve sonrasında LSD kullanımına maruz bırakılarak BEYİN YAPISI VE DÜŞÜNCE SİSTEMATİĞİ TAHRİB EDİLDİ.

LONDRA’DAKİ MI6 KARARGÂHI VE LANGLEY VİRJİNYA’DAKİ CIA MERKEZİ, İNSAN DAVRANIŞINI KONTROL ETMEK İÇİN GİZLİ BİR İNCELEME ÇALIŞMASI İÇİNDEYDİLER. O dönem CIA Başkanı olan Allen Dulles, MK-ULTRA [ZİHİN KONTROLÜ] ile başlattığı projeyle, İsviçre Bern’deki SANDOZ ile beraber yürütülen çalışmaları yönetti.”

“Hem ABD hem de İngiltere’de, toplum içindeki memnuniyetsizliklerin artmasını engellemek ve bir çıkış noktası icad etmek için geniş dış mekânlarda rock konserleri düzenlenmeye başlandı.”

“BİLDERBERG ve TAVISTOCK’lar tarafından yürütülen bu saldırı sonucu, koca bir nesil LSD ve marihuananın pençesine kurban edildi.”

ALDOUS HUXLEY SAHNE ALIR

“Aldous Huxley, meşhur RHODES YUVARLAK MASA GRUBUNUN KURUCUSU, Charles Darwin’e tekâmül teorisini geliştirmesine yardım eden biyolog ve İngiliz Afyon Savaşlarının ardındaki Thomas H. Huxley’in torunudur.”

“Oxford mezunu olan Toynbee, Paris’de 1919 yılında yapılan barış konferansında İngiliz delegesidir.”

“[HUXLEY’İN] OXFORD’DAKİ HOCASI H.G. WELLS’DİR. WELLS, I. DÜNYA SAVAŞI SIRASINDA İNGİLİZ İSTİHBARATININ BAŞINDAKİ İSİMDİR ve ‘Aquarian Conspiracy’ adlı fikri ilk öne sürenlerdendir. Aldous Huxley, ‘Güneşin Çocukları’ adıyla bilinen ve elit İngilizlerin çocuklarının katıldığı bir grubun da örgütleyicisidir. EN MEŞHUR ROMANI OLAN ‘CESUR YENİ DÜNYA’, GELECEKTE OLMASI ÖNGÖRÜLEN TEK BİR HÜKÜMETİN ALTINDA OLACAK OLAN ÜTOPİK BİR SOSYALİST DÜNYAYI ANLATIR. HOCASI H. G. WELLS’İN DE BU UNSURU KENDİ ESERLERİNDE SIK SIK KULLANDIĞI GÖRÜŞÜLMÜŞTÜR.”

“‘Cesur Yeni Dünya’ eserinde Huxley, HÜKÜM SÜREN AZINLIĞIN BÜYÜK KİTLELERİ YÖNETİMDEN UZAK TUTMASININ İLMÎ YOLLARINA YOĞUNLAŞIR ve sürekli olarak baskı altında tutulmalarını teklif ederek, esaretlerini sevmelerinin yollarını arar. Bu yoldaki EN ÖNEMLİ ARAÇ, BEYNİN DÜŞÜNME YAPISINI ETKİLEYEN ve kullanılması devlet tarafından zorunlu hale getirilen AŞI BENZERİ İLAÇLARDIR. Wells’e göre, bu bir art niyeti plan değil sadece DÜNYANIN TEK BİR AKIL TARAFINDAN YÖNLENDİRİLMESİ VE TOPLUM İÇİN AKLA POLİSLİK YAPMASI olarak değerlendirilmekteydi.”

“1937 YILINDA HUXLEY, KALİFORNİYA’YA TAŞINIR VE BURADA METRO GOLDWYN MAYER, WARNER BROTHERS VE WALT DİSNEY İÇİN SENARYO YAZARI OLUR. Bu gelişmeler Los Angeles’deki tanıdığı Jacob Zeitlin sâyesinde olacaktır. Mayer, Lansky mafya örgütünün bölge sorumlusu Bugsy Siegel, Warner Brothers ve MGM ile yakın ilişki içindedir.”

“ASLINDA GÖSTERİ DÜNYASINA AİT YAPIM, DAĞITIM, SATIŞ VE REKLAM SEKTÖRLERİ, ÖRGÜTLÜ SUÇ VE WALL STREET DOLANDIRICILARININ BİRLEŞİMİNDEN OLUŞAN BİR MAFYANIN DENETİMİNDEYDİ. HEPSİNİN DENETİMİ İSE BİLDERBERG’DEYDİ. GÖSTERİ DÜNYASI DA DİĞER SEKTÖRLER GİBİ BİLDERBERG TARAFINDAN YÖNETİLMEKTEYDİ. ”

HUXLEY İŞ BAŞINDA

“1954 yılında Huxley mescalin adlı katkı sayesinde, farkındalığın artırılmasını inceleyen makalesini yayınladı. ‘Algının Kapıları’ adlı çalışma HAYÂL GÖRDÜREN UYUŞTURUCU KÜLTÜRÜNÜN İLK MANİFESTOSU oldu.”

“1958 yılında Newsday için yazdığı yazıları bir araya getirip ‘YENİDEN CESUR YENİ DÜNYA’ adlı eserde yeniden yayınladı. Bu eserde ana amacı yönetilenlerin herhangi bir sorun çıkartmasının önüne geçmek isteyen bir yöneten sınıfın yapması gerekenleri ele aldı.”

“Onun öngörüsüne göre, DEMOKRASİLER ileride ana unsurlarını değiştireceklerdi: Eski ve garib gelenekler olarak adlandırılan seçimler, parlamento, yüksek adalet mahkemeleri sadece SEMBOLİK olacak kalacak, teröre başvurmayan totaliter bir yönetimin göstermelik organları olacaklardı. BU SIRADA İKTİDARDAKİ OLİGARŞİ VE ONUN İYİ EĞİTİMLİ ASKERLERİ, POLİSLERİ VE İNSAN AKLININ İDEOLOGLARI DÜNYAYI İSTEDİKLERİ GİBİ YÖNETECEKLERDİ. Aslına bakılırsa Huxley’in anlatımı bugünkü duruma tıpatıp uyuyor.”

“1960 yılı Eylül ayında Huxley, Boston Massachusetts Institute of Technology (MIT) bünyesindeki Centennial Carnegie’de öğretim üyesi olarak görev alır. Burada sadece bir sömestr kaldıktan sonra işine son verilir. Burada kaldığı süre boyunca Harvard’da kendisine bir sosyal çevre kuracaktır. ”

“Harvard’daki çevresinde tartıştıkları temel konu, DİN VE MODERN DÜNYADAKİ ANLAMIYDI. 1974 yılı Nisan ayında The Campaigner adlı dergide basılan bir yazıda Michael Minnicino şunları savunuyordu: ‘Harvard dönemi sırasında Huxley, SANDOZ şirketi Başkanı ile temasa geçti. Sandoz bu dönemde CIA ile birlikte faaliyet gösteriyor ve CIA tarafından yürütülen MK-ULTRA kimyevî savaş programı altında teşkilat için çok büyük miktarlarda LSD ve HALÜSİNASYON GÖRDÜRÜCÜ psilocybin üretiyordu. İnsanlar, kobay hayvanları gibi kullanılıyor ve çoğunda ölümcül LSD doz tecrübelerinde yer almaları sağlanıyordu.’

BİLDERBERG’lerle ilişkisi olan Montreal Kanada’daki McGill Üniversitesi 1960’lı yıllarda MK-ULTRA kapsamındaki deneylerde yer aldı ve [TAVISTOCK KURUCUSU DOKTOR, PSİKİYATRİST, GENERAL] JOHN RAWLINGS REES adlı dejenere bir FAŞİST yönetimindeki uygulamada, yetimhanedeki kimsesiz çocuklar üzerinde ölümcül dozlarda LSD tecrübeleri yapıldı. Gizliliği kalktığı için yeni yayınlanan CIA belgelerinde, Allen Dulles’in 100 milyon doz LSD temin ettiği görülüyor. Bunun neredeyse tamamının ABD sokaklarına sürüldüğü anlaşılıyor.”

“Binlerce üniversite öğrencisi ve mezunu, bu tecrübelerde kobay olarak kullanıldı. Çoğu, tecrübeler bittikten sonra, bu alışkanlıklarına ‘kendine has’ çözümler bularak devam etti.”

“Savaş karşıtı eylemcilerin çoğu, Vietnam’da ortaya çıkan korkunç durum sonucunda Demokratik Toplum İçin Öğrenciler (SDS) adlı örgüte girdi. Ancak TAVISTOCK ENSTİTÜSÜNÜN PSİKOLOJİK SAVAŞININ ETKİSİYLE, ahlâksız olarak adlandırılan savaşa karşı HEDONİZM adı verilen hazcı akımı takib ettiler. Gençliğin bütün değerleri ve doğurucu potansiyeli, HAŞHAŞ dumanlarıyla beraber uçup gitti.”

KARŞI-KÜLTÜRÜN OLUŞTURULMASI

“Amerikan gençliğine karşı, açıklanmadan başlatılan bu KÜLTÜREL SAVAŞ, 1967 yılında BİLDERBERG’in amacına ulaşmak için açık hava konserleri düzenlemesiyle başladı. Bu gizli silâh sâyesinde, festival adı verilen etkinliklere 4 milyon genci çekmeyi başardılar. Farkında olmayan gençler, kitlevî ölçekteki plânlı ‘tecrübenin-deneyin’ bir parçası olarak uyuşturucu kullanmaya başladı. The Beatles tarafından kullanımı özendirilen halüsinasyon gösterici UYUŞTURUCULAR BU KONSERLERDE ÜCRETSİZ OLARAK DAĞITILDI. Çok geçmeden bu tür konserlere katılan 10 ila 25 yaş aralığındaki 50 milyon genç, evlerine döndüklerinde ‘Yeni Dönem’ olarak adlandırılan uyuşturucu kültürünün birer havarisi ve yayıcısı oldular.”

“Bu tür konserlerin en büyüğü olan Woodstock Müzik ve Sanat Fuarı, Time dergisi tarafından Aquarian festivali ve tarihteki en büyük gösteri olarak adlandırıldı. Woodstock bu dönem gençliği için ayrı bir öneme sahib bir kelime haline geldi.”

“Gazeteci Donald Phau’ya göre Woodstock’da yarım milyon genç, uyuşturucuya maruz bırakılıp beyinleri yıkanmak için bir çiftlikte biraraya getirilmişti. Kurbanlar, çevre etkilerinden tecrid edilmiş, pisliğin içine bulanmış, güçlü uyuşturucular sâyesinde üç tam gün boyunca uyumadan ayakta kalmış ve bütün bunlar FBI ile güvenlik güçlerinin izniyle gerçekleşmişti. Konserin güvenliği, LSD dağıtımını üstlenen bir hippi komünü tarafından sağlanmıştı. Bir kez daha bu olayın sahne arkasında CIA desteğini arkasına alan İNGİLİZ GİZLİ SERVİSİNİ görmek mümkündür. Bolşevik Devrimi sırasında Lenin ve Troçki ile temas kuran Bruce Lockhardt ve Sefton Delmer, William Casey ile birlikte plânlarını uygulamaya koyarlar.”

“Karşı-kültürün Amerikan kültürünün bir parçası olması için bir on yılın daha geçmesi gerekecekti. Ancak ABD değerlerini alt üst edecek olan gizli projenin tohumları sağlam atılmıştı. SEKS, UYUŞTURUCU VE ROCK AND ROLL, ülke çapındaki gösteriler, hippiler, okulu bırakan uyuşturucu bağımlıları, Nixon’ın başkanlık dönemi ve Vietnam Savaşı, Amerikan toplumunu parça parça ediyordu. Eski ile yeni kaçınılmaz bir hesablaşmaya doğru ilerlemekteydi ve kimse bunun bazıları tarafından tezgâhlanan gizli bir sosyal plânın parçası olduğunun farkında değildi.”

 

THE AQUARIAN CONSPIRACY

“Lyndon La Rouche tarafından yazılan DOPR INC. adlı kitabta yazıldığı gibi, 1980 baharında The Aquarian Conspiracy adlı kitab bir ânda meşhur oldu. Kitab milyonlarca sattı ve birçok dile çevrildi. Kitab, karşı-kültürün bir manifestosu gibiydi. Kitaba göre, ABD’de radikal bir değişiklik gerçekleştirmek için, karşı-kültür içindeki 15 milyon Amerikalının bir araya gelmesi gerekiyordu. Aslında bu kitab, ilk basıldığında takım çalışması çerçevesinde değerlendirilen bir kitleye hitab etmekteyse de, kısa sürede kitabtaki mantık çok sayıda yönetici tarafından benimsendi.”

“Kitabın yazarı Marilyn Ferguson, yeni ortaya çıkan sosyal alternatiflerle ilgili henüz adı konmamış kitabı üzerinde çalışırken, bu hareketin ayrıksı yanlarını, sıradışı liderliğini, takibçilerinin yoğunluğunu ve başarı kazanma şansını fark ettiğini belirtir.”

“1961 yılındaki bir konferansta, ALDOUS HUXLEY POLİS DEVLETİNİ ‘son devrim’ olarak tanımlayacak ve halkın sevgiyle kölelik gereklerini yerine getirdiği ‘GÖZYAŞSIZ DİKTATÖRLÜK’ olduğunu belirtecektir.”

“TRİLATERAL KOMİSYONUNUN KURUCUSU VE BİLDERBERG GRUBUNUN ÜYESİ olmasının yanısıra ABD Başkanı Carter’ın millî güvenlik danışmanı olan ZBIGNIEW BRZEZINSKI, benzer fikirlerini 1970 yılında Viking Press tarafından basılan ve Kolombiya Üniversitesindeki Komünizm Araştırma Enstitüsü tarafından desteklenen Between Two Ages: America´s Role in the Technotronic Era (İki dönem arasında: Teknotronik Çağda Amerika’nın Rolü) adlı kitabında anlatmış.”

“FİZİKÎ BASKI YÖNTEMLERİNE BAŞVURMAKSIZIN YENİ DÜNYA DÜZENİ’NİN ‘BARIŞÇI VATANDAŞ’INI İNŞÂ ETMEK için çok sayıda uygulama başlattılar. Aynı zamanda ‘HİSSÎ ZEKÂ’ gibi yeni tanımlamalar geliştirerek, insanın kendisini sevmesini ve başkalarına da sevgiyle yaklaşmasını teklif ettiler. ‘Sanayi toplumu vatandaşı’nı ‘barışçı vatandaş’a dönüştürmek için, sivil toplum örgütleriyle birlikte çalışan işbirlikçileri toplumda yücelten bir anlayış pazarlandı. Bu yaklaşım, Bilderberg Kulübünü Gerçek Tarihi adlı eserimde anlatılıyor.”

Harmon’a göre:

“ABD yumuşatıldıktan sonra şimdi EROİN gibi uyuşturuculara hazırdı ve bu uyuşturucu yasağı döneminde büyük kâr elde edilecekti.”

“1981 yılı Ocak ayında başkan seçilen Ronald Reagan’a sunulan 3 bin sayfalık teklifler raporunun, Willis Harmon tarafından yazılan The Changing Images adlı kitabtan yararlandığı bilinmektedir.”

“8 Aralık 1980 günü akşamı dolunay ışığı altında John Lennon, Mark Chapman adlı birisi tarafından vurularak öldürüldü. Chapman’ın aşırı uyuşturucu etkisi altındaki bir katil mi yoksa CIA ve MI6 tarafından artık kontrol edilemeyen Lennon’u susturmak için kiralanan bir tetikçi mi olduğunu belki de hiç bilemeyeceğiz.”

MTV: MÜKEMMEL BEYİN YIKAMA ÂLETİ

“MTV, müzik televizyonu yayınına başlar.”

“Robert Pittman tarafından icad edilen ve hayata geçirilen MTV adlı gençleri hedef alan ve ağırlıklı olarak rock müzik videoları gösteren televizyon kanalı, 1 Ağustos 1981 tarihinde yayına başlar. Bugün Viacom imparatorluğunun bir parçası. İmparatorluğun diğer adı CBS Corporation. KURUMUN BAŞINDAKİ SUMNER REDSTONE, BİLDERBERG GRUBUNUN MEDYA BÖLÜMÜNDE YER ALIYOR. Toplumun engeli olmadan gençlere ulaşmak için, toplumda hâkim olan yargılara karşı çıkan bir “karşı yapı”nın olması gerekir. MTV tam da buraya oturmaktadır. Ancak böyle bir çabanın başarılı olması için, ebeveynlerin ve okul eğitiminin etkisini kırmak veya en azından hafifletmek gerekir.”

“MTV İÇİN ÖRNEK, NAZİ DÖNEMİ ÖNCESİ RICHARD WAGNER TARZI TİYATRO OLMUŞTUR. BURADA İZLEYİCİ BİR TÜR KENDİNDEN GEÇME HÂLİNE GETİRİLİYOR VE COŞTURULUYORDU. Naziler özellikle Nuremberg Mitinglerinde bunu yapıyorlardı. MTV’Yİ KURAN BEYİN YIKAMA UZMANLARI bu etkinin farkındaydı. Televizyon kanalı ile ilgili yazılan Rocking Around The Clock adlı eserde, MTV’nin diğer televizyon kanallarına göre daha bağımlılık yaparak etkilediği belirtilirken, buna sebeb olarak, kısa ve öz metinlerin coşkuyu ve beklentiyi artırdığı anlatılıyor. Bir sonraki müzik-videonun artık beklentilerimizi karşılayacağını bekleyerek, çakılıp kalıyoruz ekranın karşısına. Hemen tatmin olma beklentisi ve umudu içinde, sonsuza kadar kısa metinleri yutmaya devam ediyoruz.”

“Bir müzik-videonun sürdüğü ortalama süre olan 4 dakika boyunca (TAVISTOCK BİLİM ADAMLARI, KOBAYLARIN BİR MESAJI ALABİLECEKLERİ SÜRE OLARAK 4 DAKİKAYI BULMUŞLAR) insanın beynine gerçekliğe dışlayacak şekilde sanal gerçekler yüklenmekte.”

“Walter Lippmann, insanların bu sürece yoğunlaşması durumunda bunun sona erebileceğini söylerken, etrafta muazzam sayıda okuma yazma bilmeyen, zayıf, nevrotik, yeterli beslenme şansına sahib olmayan ve ümitsiz fertler oldukça bunun zor olduğunu belirtiyor. Böylelikle süreç, akıl sağlığı açısından bakıldığında, ya çocuk yahud barbar olan insanlar için. Hayatları berbat durumda olan bu insanlar, basit ve kesin mesajları çok rahat kabul edip benimsiyor. Crystallizing Public Opinion (Kamuoyunu Sadeleştirmek) adlı kitabında Edward Bernays, ortalama bir vatandaşın dünyadaki en gelişkin sansürcü olduğunu ve GERÇEKLERLE YÜZYÜZE GELMESİNİN ÖNÜNDEKİ EN BÜYÜK ENGELİN KENDİ BEYNİ OLDUĞUNU YAZIYOR.”

“BEYİN YIKAMAYA MARUZ KALAN İZLEYİCİ, SEÇME HÜRRİYETİNİN HÂLÂ ELİNDE OLDUĞU YANILSAMASINI YAŞIYOR, UYUŞTURUCUYA ASLINDA BAĞLI OLMADIĞINI DÜŞÜNEN BAĞIMLI GİBİ. Ann Kaplan, MTV ile ilgili olarak yaptığı açıklamada, PSİKOLOJİK MANİPÜLASYON METODLARININ GELİŞMESİ sonucu bu kanalın ortaya çıktığını belirtiyor. Televizyonun keşfedilmesinden bu yana, günlük izlenme oranları sürekli artıyor. Öyle ki 1970’li yılların ortasında, uyumak ve çalışmaktan sonra, günlük hayatta en çok yer alan faaliyet oldu. VİDEOLARIN keşfinden sonra, izlenme oranı daha da arttı. Okul çağındaki çocuklar, uyudukları süreyle eşit süre boyunca TELEVİZYON seyrediyor.”

“Emery’ye göre, FREUD AKIMINDAKİ BEYİN YIKAMA TERMİNOLOJİSİNE GÖRE, VİDEO-MÜZİK İZLEYENLER UYKUYA BENZER BİR SÜREÇTEDİRLER. Parlak görüntü ve renklerin yok olup yeniden belirmesi onları bu duruma sokuyor, aynı şey rock müziğin kulağa olan etkisinde de geçerli. Dönem sadece televizyon değil, TELEVİZYON TARAFINDAN BELİRLENEN BİR DÖNEM. Rahatsızlık, mutsuzluk, hayâl kırıklığı ve hiçbir şeye ve her şeye kızgınlık durumu ile belirlenen bir dönem, aynı bir TELEVİZYON PROGRAMI gibi.”

“Gizli kurumlar, Bilderbergciler, etki sahibi dar çevreler, içtimaî alışkanlıkları etkileyen lobilerin tek bir amacı var; o da sadece kendisine karşı sorumlu olacak olan ve gücünün sınırı olmayan bir dünya hükümetinin iktidara gelmesi.”

“Karamsar ve çökmüş hâldeki toplumlara fanatik bir grub azınlığın iktidarının güzellenmesi, bu kişilerin kimseye karşı hesab verme sorumluluklarının olmaması, insanlık haysiyetine karşı tüm aşağılamaların yapılması, BİLDERBERG-CFR-TAVİSTOCK ORTAK MANİPÜLASYONLARI HÂLİNDE BEYİN YIKAMA ÇALIŞMALARI VE FEN ADAMLARI, PSİKOLOGLARI, SOSYOLOGLARI VE ANTROPOLOGLARIYLA BİRLİKTE İLERİ SÜRDÜKLERİ YENİ BİLİM ANLAYIŞI VE MİSTİSİZM, NEW AGE TÜRÜ CEREYANLARLA BERABER FAŞİZM UYGULAMALARI, akla yeni bir Roma İmparatorluğunu getiriyor.”

“İlk önce Edward Berneys ve Walter Lippmann vardı. Sonra Gallup ve Yankeloviç. Onları Rees ve Adorno, Aldous Huxley ve H. G. Wells, Emery ve Trist, uyuşturucu kültürü ve son olarak Aquarian Conspiracy takib etti. Buna göre, ESKİ KÜLTÜRÜN YERİNE, İNSANÎ OLAN HÜRRİYET SOSLU HAYVANLAŞTIRMA GELİYOR; İNSANIN İRADESİNİ ALARAK ONU BİR ÇİFTLİK HAYVANI YAPMA ÇABALARI ve kendi aralarında anlaşmalarını engelleme denemeleri.”

“Yeni Dönem (NEW AGE), Karanlık Çağ olacak. Tüm toplumun yarısından çoğunun daha doğmadan ölmesi anlamına gelecek. İnsanoğlunun gerçekleştirdiği en büyük ilerlemeler unutulacak. YENİ DÜNYA DÜZENİ’nin teklif ettiği totaliter ideoloji, insanları cesetler üzerinden yönetecek.

Medeniyetimizi neden savunmalıyız? Bugün gezegenimizin çoğuna hükmeden tiranlığa kıyasla hürriyet sistemi neden daha iyi ve tercih edilir? Bazıları için cevab açık ve net ama çoğunluk için durum hiç de öyle değil.”

(…)

Fidel Castro Ruz

17 Ağustos 2010

KAYNAK

Prensa Latina Türkçe

http://www.plturkce.org/kuba/fidel-castro-dunya-hukumeti (9 Nisan 2012)

Türkçe tercümenin yetersiz kaldığı yerlerde, makalenin İngilizce orijinali esas alınmıştır. Bkz:

http://inteltrends.wordpress.com/2010/08/20/fidel-castro-the-world-government-part-one/ (9 Nisan 2012) 

Kaynak: Akademya Dergisi, II. Dönem, Sayı 3, Mayıs-Temmuz 2012, s. 257-275.

adminadmin