Eğitim
Giriş Tarihi : 01-12-2013 13:52   Güncelleme : 01-12-2013 13:52

‘EF’ KLAVYE Mİ, ‘FE’ KLAVYE Mİ?

Klavyede Türk sistemine geçiş için çalışma yapan Hükümet, çıkaracağı bir genelgeyle kamu kurum ve kuruluşlarında ‘F’ klavye kullanımını zorunlu tutacakmış.

‘EF’ KLAVYE Mİ, ‘FE’ KLAVYE Mİ?
‘F’ klavye zorunluluğunun mimarı AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Ekrem Erdem.

Sayın Erdem aynı zamanda Türkiye Dil ve Edebiyat Derneği’nin genel başkanlığı görevini yürütüyor. Genel başkanı olduğu derneğin misyonu gereği de ‘F’ klavye öncülüğü Sayın Ekrem Erdem’e yakıştı.

İnsan tabiatı hep serbest kalmayı ister. Bu tür zorunluluklar karşısında hemen gardını alır: “Kime ne benim ‘Q’ klavye ile yazmama!” Kendince haklı sebepleri de vardır. Haklıdır da… Bence de bu türlü işler zorunlulukla değil de özendirmeyle olmalı. Hatta öyle olmalı ki, bir zaman sonra on parmak ‘F’ klavye yazabilmek ayrıcalık sayılmalı, işe alımlarda tercih sebebi olmalı. Bu türden değişikliklerde taban olarak yeni yetişen gençlik seçilmeli ve onlar üzerinde çalışılmalı. Mesela ben ticaret lisesi çıkışlı birisi olarak bakmadan on parmak ‘F’ klavye kullanabiliyorum. Çünkü 90’lı yıllarda ticaret liselerinde ‘daktilografi’ adında bir dersimiz vardı ve o kocaman klavye ve şaryonun ahenkle dansı çok hoşuma giderdi. Düşünün ki bir sınıfta 30 tane daktilo var ve hepsi bir anda birbiriyle yarışırcasına “çat, çut” sesleriyle yazıyor ve ince bir zil sesini duyan şaryoya yükleniyor “tak” diye. Şimdi bunlara gerek de yok. Teknoloji ilerledi ve her okulda bilgisayarlar var. Bu bilgisayarların hepsi ‘F’ klavye yapılmalı ve daktilografi dersi verilmeli. Böylelikle yeni yetişen nesil ‘F’ klavye kullanıcısı olacak ve üretici firmalar da bu talebi karşılamak için ‘F’ klavyeli bilgisayarlar satmak zorunda kalacaklar.

Tedarikçiler, ‘F’ klavye zorunluluğuna sıcak bakmıyor. Çünkü üretici firmaların buna hazır olmadığı için satışlarının düşeceği endişesini taşıyorlar. Bu geçiş sürecini 10 sene gibi uzun yıllar alacağını ileri sürüyorlar. Bir de dikkatimi çeken önemli bir nüans vardı. ‘F’ klavye öncüsü Ekrem Erdem ısrarla “Fe klavye” dese de tüm tedarikçiler ve hemen hemen bütün kullanıcılar belki de gayri ihtiyari “Ef klavye” diyorlar. Bu deyişe ben de dahildim, ta ki Türkçe’yi dejenere ettiğimizi fark edene kadar. Teşekkürler Ekrem Bey. Özellikle de teknoloji terimlerindeki bu İngilizce hayranlığının altında yatan sebep, yeterince teknoloji üreten bir toplum olmadığımızdan mıdır? En azından sebeplerinden biri budur. Ama üretemiyorsak bile hiç olmazsa talepkâr olmalıyız ki, üretici firmalar ‘Fe’ klavyeli ürünleri üretip satsınlar. Böylelikle mecburen ‘Q’ klavye kullanıcısı bir neslimiz olmasın.

Türkçe’ye en uygun olan ‘F’ klavye konusunda uzmanların görüşünü de yabana atmamak gerekiyor. Yıldız Teknik Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Yıldırım, gelişmiş ülkelerde klavyeyi on parmakla kullananların sayısının yüzde 85, Türkiye'de ise yüzde 5 civarında olduğunu belirterek, "On parmakla klavyeye bakmadan, ‘F’ klavye ile yapılan yazışmalar, ‘Q’ klavyeye göre ortalama beş kat, yabancı dille yapılan yazışmalara göre ise iki kat daha hızlıdır" diyor. Uzmanların sesine kulak vermeliyiz.

http://www.netgazete.com/sirri-soztutan/591553.html
SIRRI SÖZTUTAN – NET GAZETE
 
adminadmin