Aradan aylar geçti. Şehit olan ÖSO kahramanlarının kardeşleri, Türk Ordusu ve Suriyeli mücahitler, Afrin’i çete işgalinden kurtardı. İlkel putperestlerin şehit kardeşlerini dolaştırarak ayin yaptıkları o TIR’ı buldular. Yine Afrin’in sokaklarında gezdirdiler; ama bu sefer üzerinde Afrinli mazlum vatandaşlara getirdikleri yardım paketleri vardı. Bebeklere mama, çocuklara yiyecek, ailelere erzak ve ilaç ikram ettiler.
Geçen hafta olmuş bu olayı yeniden yazma sebebim de konferans sırasında gençlerden birinin sorduğu bir soru. Karşılıklı TIR görüntülerini izletip durumu izah ettiğim konferansta gençlerden biri “Anlamazlar ki ağabey” dedi. “Kim anlamaz” diye sordum; “PKK’nın ilkel putperestleri” dedi. Anlamasınlar; zaten iyilik, kötülerin gözüne girmek için yapılmaz. İyilik, iyilerin bile gözüne girmek için yapılmaz. İyilik, Allah rızası için yapılır. Herhangi bir kuldan rıza bekleyerek; geçiniz rızayı, teşekkür bile bekleyerek yapılmış her iyilik nefistendir ve az bir bedele satılmış demektir. Bedel deyince sizin aklınıza ne geliyor ki; para mı, makam mı? Karşılık demek sadece para demek değil ki. Asıl dünyalık karşılık; duygusal tatmindir, birinin size minnet duymasını beklemektir. Asıl nefisten olan, asıl beter olan karşılık bunlardır. En beteri ise yaptığı iyilikle, başına gelen bir musibetle imtiyaz kazandığını zannetmektir.
Müslüman, Allah öyle emrettiği için iyilik yapar. Sabreder, düşmana benzemez. Müslüman’ın en sert mücadelesi cephede silahaltında verdiği mücadele değil ki. Silahla mücadele en basit olanı. Eşiği bir kere aştın mı; konuşmaktan daha basit bir hal alır silahlı mücadele. Asıl mesele; o TIR’ı bulup üzerine itlaf edilmiş PKK’lı ölüler yerine yardım paketi koyabilecek yüreğe sahip olmaktır. Çünkü ancak böyle bir yiğitlik İki Cihan Sultanı Aleyhisalatu Vesselam Efendimiz’in ahlakıyla ahlaklanabilir…
Erem Şentürk – Diriliş Postası