Anadolu’nun şuurlu ve inanmış bekçileri ev ev, kalp kalp müdafaa ettikleri teklifi ikram ediyorlardı insanlığa ve hep bir ağızdan “Biz kardeş ilan edildik; gelin bir olalım, onlar tek millet, biz tek ümmetiz” diye anlatıyorlardı.
İçtimai, iktisadi, siyasi ve askeri olarak tek devlet ve tek sembol atında toplanmış haçlı milleti birbirinden şikâyet eden hilal milletinin tefrikalarından besleniyor. Her gün, her vakit ve her an “Dengeli olun, uzlaşın, taviz verin, yola gelin, boyun eğin” diye vesvese verdiler, biz de inandık. İnandık çünkü biz neticeyi kendimizden sanma gafletinde boğulup kendimiz sayesinde kazanacak, kendimiz sayesinde kaybedeceğiz zannettik.
Şeytanı beslemeyin ve savaşların neticesinden korkmayın; çünkü Allah Celle Celalühu kaç savaş kazandığımızı sormaz ama kaç savaşa katıldığımızı sorar. Allah’a (cc) kul olmak bu dünyadaki en değerli ve dahi tek hazinemizdir; çünkü biz gayret eder ve neticeyi sadece Allah’tan(cc) bekleriz. Çünkü ayakkabı bağını bile Allah’tan isteyen hür ve şerefli kulların izzeti, dünyanın hatta kâinatın bütün varlığından bile daha üstündür, daha kıymetlidir. Allah (cc) ümmetin son kalesi Türkiye’yi muhafaza etsin. El-Müslimûn ümmetü vahide...
