Köşe Yazıları
Giriş Tarihi : 20-11-2017 13:39   Güncelleme : 20-11-2017 13:39

En Büyük Hediye

Yurtdışında postanelerde ileri tarihli posta gönderme diye bir uygulama var, Ülkemizde de olsa ne kadar güzel olurdu, değil mi?

En Büyük Hediye

Hazırladığınız postayı istediğiniz kişiye, belirlediğiniz ileri bir tarihte teslim edilmek üzere postanede bekletilse ve günü gelince teslim edilse, çok güzel olur bence.

Düşünsenize; hiç görmediğiniz büyük dedeniz size hitaben bir mektup yazmış ve aradan yıllar geçmiş ve büyük dedenizin size ulaştırılmasını istediği bu mektup size ulaştırılıyor. Hiç göremediğiniz büyük dedenizden kendi el yazısı ile o zamanın hâlini, kendisi ve ailesini anlatan güzel ve duygulu bir mektup alıyorsunuz ve mektup ile beraber dedeniz ve ailesinin fotoğrafı ve de dedenize ait küçük bir eşyayı size hediye olarak bıraktığını görüyorsunuz, ne kadar sevinir, duygulanır ve mutlu olursunuz değil mi?

Bunu daha da ileri bir seviyesini gelin beraber hayal edelim.

Hani meşhur bir hadis var; başka bir gölgenin bulunmadığı Kıyamet gününde, Cenab-ı Hak’ın arşının altında gölgelenecek yedi sınıf insanın anlatıldığı hadis. O yedi sınıf insanı sayarken bir sınıf insanı da “birbirini Allah için sevenler…” diye belirtiyor Efendimiz Aleyhissalâtü Vesselâm. Herkesin vardır can-ı gönülden sevdiği; hakkında hayır temenni ettiği; üzülsün, sıkılsın, yüzü asılsın istemediği; ayağına diken bile batsın istemediği; Allah için çok ama çok sevdiği biri mutlaka ama mutlaka vardır, değil mi?

İşte o çok sevdiğiniz insana, onun sevdiği ve onunda çok seveceğini düşündüğünüz bir hediye vermekten de mutlu olursunuz değil mi?

Bir düşünün bakalım, ne hediye etseniz mutlu olur o çok sevdiğiniz insan?

Güzel bir kalem mi?

Güzel bir elbise mi?

Güzel bir saat mi?

Ya da ebediyete kadar uzanacak bir hediye mi?

Bunların hepsi çok güzel bir hediye olur elbette ama ben olsam son saydığımı ilk saydıklarımdan önde tutarım.

Neden mi?

Çünkü ebediyete uzanıyor.

Peki tamam da bir hediye nasıl ebediyete uzanabilir ki? Ebediyete uzanan bir hediye nasıl olur?

Hemen anlatayım.

Can-ı gönülden sevdiğiniz; hakkında her daim hayır temenni ettiğiniz; üzülsün, sıkılsın, yüzü asılsın istemediğiniz; ayağına diken bile batsın istemediğiniz; Allah için çok ama çok sevdiğiniz insana en güzel hediye; onda geçici bir mutluluk, kısa bir sevinç ve zamanla eskiyip çöp olmayacak, yani ebediyete uzanabilen bir hediye olmalı.

Peki, tamam eyvallah ta nasıl bir hediye bu?

Hemen anlatıyorum.

Bu hediye, kendiniz ile beraber o çok sevdiğiniz insanı da gıyabında niyet ederek hayır yapmanızdır. Mesela; bir sadaka verince sadece kendi adınıza değil de o çok sevdiğiniz insanı da niyet ederek verebilirsiniz o sadakayı. Hem size yazılır o sadakanın sevabı, hem de o kalpten niyet ettiğiniz sevdiğiniz kişiye yazılır.

Düşünsenize; o sevdiğiniz insanın eline amel defteri veriliyor. Amel defterini açıp bakınca, yapmadığı halde yazılmış güzel ameller görüyor. Ne kadar mutlu olur? Ne kadar şaşırır ve ne kadar sevinir değil mi? Hele bir de kendi adınıza verirken kalpten sevdiğiniz insanı niyet ederek verdiğiniz sadaka, sadaka-i cariye ise, amel defteri kıyamete kadar açık kalmış ve kıyamete kadar sevap yazılmasına vesile olmuş bir sadaka ise, hissedilen sevinci, süruru ve mutluluğu inanın idrak etmekte aciz kalıyorum, idrak edemiyorum…

Kim bilir, belki bu iyi niyetinizden bile affa mazhar olabilirsiniz…

Hayatınızda, sırf Allah için sizi can-ı gönülden seven; hakkınızda her daim hayır temenni eden; üzülmenize, sıkılmanıza, yüzünüzün asılmasına razı gelmeyen; ayağınıza bir diken bile batsın istemeyen; kendisi için yaptığı hayırda sizi de kalbinden niyet ederek, size ahirette açılmak üzere ebedi bir hediye hazırlayan, iyi niyetli, İslam ahlakı ile ahlaklanmış dindar insanlar olması duası ve temennisiyle.

Halil İbrahim Dede

[email protected]

facebook.com/dedehalilibrahim

adminadmin