Kıbrıs’ta sorunun 1974 Kıbrıs Barış Harekâtı’yla tamamen çözülmüş olduğunu belirten Fatih Erbakan; “O günden bugüne kadar geçen 42 senede bir kişinin burnu bile kanamamış, ne Rum tarafından ne Türk tarafından hiçbir problem yok. Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde Türk kardeşlerimiz, Rum tarafında Rumlar huzur içinde yaşıyorlar. Sorun var diye ortaya koyup bir algı operasyonuyla ‘Bu sorunu da çözmemiz lazım’ diye bize birtakım olur olmaz şartlar dayatıyorlar. Hâlbuki sorun dedikleri orada bizim şehit kanıyla aldığımız vatan toprağımızı tekrar elimizden alıp, Rumlara vermek. Orada doğalgaz, petrol, hidrokarbon yataklarını, enerji kaynaklarını ele geçirmek ve orada Kıbrıs’a da stratejik ve jeopolitik önemi olan bir adada Müslüman Türk askerinin varlığına son vermek. Sorun dedikleri bu. Bir an önce bunu halletmek istiyorlar. Hâlbuki sorun Kıbrıs Harekâtı’yla çözülmüştür” diye konuştu.
KUZUYU KURDA EMANET EDEMEYİZ
Müzakere adı altında Kıbrıs’ta sahip olduğumuz toprakların geri alınmak istendiğine dikkat çeken Erbakan, “1974’teki harekâtla elde ettiğimiz kazanımlarımızı korumamız bizim için öncelikli. Cenevre’de yapılan müzakerelerde bizim mevcut toprağımızın neredeyse 4’te 1’e yakınını geri almak istiyor. Yani yüzde 36’dan yüzde 27’ye yaklaşık bizim elimizdeki toprak gidiyor. Tabii en az bunun kadar önemli olan da yeni kurulacak olan Kıbrıs Federasyonu’nda kuracakları tek devlet olan Kırıs Devleti’nde bizim Türk nüfusumuz adadaki toplam nüfusunun belli düzeyinin altında olduğu için yüzde bakımından burada azınlık statüsünde oluyor. Bu azınlık statüsünden dolayı da Bosna Hersek’te olduğu gibi Sırplar ile Boşnaklar dönüşümlü devlet başkanı oluyorlar biliyorsunuz. Burada Kıbrıs’ta dönüşümlü olmayacak bunların planına göre. Yani Kıbrıs Cumhuriyeti’nin devlet başkanı sürekli olarak Rumlar’dan olacak. Önemli konularda biri de oradaki kardeşlerimizin güvencesi olan Türk askerlerinin adadan çekilmesi. Bunun arkasından Türkiye’nin garantörlüğünün de kaldırılması. Tamamen kuzuyu kurda emanet edin şeklinde bir konu” şeklinde konuştu.
‘KIBRIS YAHUDİLERİN ADRESİDİR’
Kıbrıs’ın İsrail ve Siyonizm için de önemli olduğunu da belirten Erbakan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Nil ve Fırat arası nasıl alınmak isteniyorsa Kıbrıs’ı da buna dahil etmek istiyorlar. Bu sebeple de zaten bunu önünde engel olarak gördükleri Müslüman Türk askerlerinin adadan gitmesini istiyorlar. Örneğin Güney Kıbrıs’ta Lapra şehrinde Sinagog kurmuşlar. Ve Sinagog’ta bir tabela asılmış. Bu tabelada İbranice olarak ‘Kıbrıs Yahudilerin bir adresidir’ tabelası asılmış. Dolayısıyla buradaki Siyonizm etkisine dikkat çekmek ve BM, ABD, İngiltere, Yunanistan gibi aktörlerin arkasında İsrail’in büyük etkisinin olduğunu da göz ardı etmemek gerekir” dedi.
KIBRIS PEYGAMBER EMANETİ
Kıbrıs’ın manevi değerlerinden de bahseden Erbakan, “Rahmetli Necmettin Erbakan hocamız hep söylerdi, şu anda Rum kesiminde Peygamber Efendimizin (Hala Sultan) halasının türbesi var. Bundan dolayı Peygamber Efendimiz (SAV)’in emanetidir Kıbrıs. Bunun yanında 300 sene bizim kendi toprağımız olmuş. Anadolu’dan bir farkı yok bizim için. Bir diğer temel önemli noktada stratejik ve jeopolitik önemi. Kıbrıs’a hakim olan Doğu Akdeniz’e hakim olur. Böyle bir imkan, nimet varken bundan nasıl vazgeçilebilir. Bir diğer önemli konu da ekonomik önemi. Çünkü etrafındaki Akdeniz havzası Kıbrıs açıkları çok zengin doğalgaz ve petrol yataklarına sahip. Bu 3 sebepten dolayı çok önemli vazgeçilemez bir yer” diye konuştu.
Akit
