Global ölçekte ülkenin bekasıyla alakalı bakıldığında üç tane büyük hata olduğunu Erbakan Vakfı olarak söylüyoruz diyen Suat Zor bu hatalatı şöyle sıraladı;
TÜRK ORDUSUNA KUMPAS KURULMUŞTUR
Bunlardan birincisi hata; Ergenekon Balyoz darbesinde cemaatin çok ciddi bir kumpası ile karşılaşılmıştır. Erbakan Hocamız o zaman bile ‘Türk Ordusuna kumpas kurulmuştur’ diye söylemiştir. Anti Amerikancı tüm paşalar içeriye alındı onların yerine cemaatin adamları yerleştirildi.
ÇÖZÜM SÜRECİ ÇÖZÜMÜ İMKANSIZ HALE GETİRDİ
İkinci büyük hata; Çözüm sürecinin başlatılması oldukça hatalı noktalara taşındı. Çözüm süreci derken terör örgütlerinin çözülmesinden deşifre edilmesinden bahsedilmişken bu farklı noktalara giderek çözümü imkânsız hale gelmiştir. Devlet Temel prensip olarak devletin ne denli merhametli şefkatli olduğu bilinmesi halinde bir çözüm yaşanmasını sağlamaktı. Akil adamlar topluluğunu kurarak devlet burada bir inisiyatif aldı. Göz ardı edilen gerçek Cemaatle restleşmelerden sonra devlet KCK ve PKK’ya yerleştirdiği tüm ajanlarla irtibatı kaybetti. Devletin yerleştirmiş olduğu kişiler askeriye içerisinde cemaatin adamları tarafından deşifre edildi ve birçoğu da bunlar tarafından katledildi. Cemaatin adamlarının yerleşiminden sonra daha önceden devletin bilgisi dâhilinde olan PKK’ya gelen silahlar bombalar ve onları destekleyenlerin bilgisine erişilemedi. Sokaklara tuzaklanan bombaların bile haritaları yok edildi. Bu yüzden çözün sürecinde çok sayıda kayıplar yaşandı. Akil adamlarla halkla buluşup terörü silahtan siyasi alana çekmeyi hedefledi. Ama göz ardı edilen bir gerçek daha vardı ki bu meselenin arkadaşında Kürt hareketi değil İsrail, Amerika, Almanya, Fransa vs. üst akıllar vardı. Hasan’ın arkadaşında Hans, Mikail’in arkadaşında aslında Michael olduğunu çok sonra gördü. Bunlar anlaşıldıktan sonra çözüm süreci kaldırıldı. Devlet çözüm süreci esnasında PKK ve HDP’yi muhatap almasaydı halkı muhatap alsaydı daha başarılı sonuçlar alınırdı.
DAVUTOĞLU’NUN DIŞ POLİTİKASI HEP HATAYDI
Üçüncü hata olarak; Dış Politika hatalarımız. En az Milli Eğitim kadar başarısız olunan bir alan. Ahmet Davutoğlu iyi, bir akademisyen olabilir ama iyi bir siyasetçi olarak yer edinemedi. Hiç kimse ile bir sorunumuz olmayacak diye hayal ederken şuan neredeyse tüm komşularımız ile savaş halindeyiz. Ahmet Davutoğlu Dış işleri bakanlığı döneminde uyguladığı mantığı başbakanlıkta devam ettirmesi ülkeyi kötü bir duruma getirdi. Görevden alındıktan sonra devlet biraz daha rahatladı ve hatalarını telafi etme yoluna girdi. Ahmet Davutoğlu döneminde Suriye sınırlarını açarak büyük bir hata yaptı. Sınırlarımızdan o kadar çok terörist girdi ki içeriye onları tanımlama şansını kaybettik. Bu sınırlar açılırken Erbakan Hocaya soruluyor ve yaşanabileceklerin vahametini dile getiriyor. Dış politika uygulamasında Türkiye 15 Temmuz’dan itibaren yapılması gerekeni yaptı ve Fırat kalkanı operasyonu ile hayati bir önlem aldı. Başarısız hamlelerden sonra bizlerinde içine sinen hamleler yapılarak ülke olarak bizleri rahatlattı”
