Gündem
Giriş Tarihi : 27-06-2019 09:43   Güncelleme : 27-06-2019 09:43

Erdoğan: Sayın Kılıçdaroğlu, kendi söylüyor kendi dinliyor, Kararı millet verdi ve bu iş bitmiştir!

​Cumhurbaşkanı Erdoğan, G-20 Liderler Zirvesi’ne katılmak üzere Japonya’ya hareketinden önce düzenlediği basın toplantısında terör ve terörizmin finansmanının önlenmesi konusuna G-20 nezdinde önem verildiğini belirterek, "Bu kapsamda terörle mücadelede ilkeli, tutarlı ve kararlı bir duruş sergilenmesi gerektiğinin altını bir kez daha çizeceğiz" dedi.

Erdoğan: Sayın Kılıçdaroğlu, kendi söylüyor kendi dinliyor, Kararı millet verdi ve bu iş bitmiştir!

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, G-20 Liderler Zirvesi’ne katılmak üzere Japonya’ya hareketinden önce Esenboğa Havalimanında basın toplantısı düzenleyerek gazetecilerin sorularını cevapladı.

“TÜRKİYE, G-20 BÜNYESİNDEKİ TARTIŞMALARA EN BAŞINDAN BERİ AKTİF BİÇİMDE KATILDI”

Japonya’nın Osaka kentinde 28-29 Haziran'da düzenlenecek G-20 Liderler Zirvesi’ne katılacağını bildiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'nin üyesi olduğu G-20 platformunu, dünyanın önde gelen gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerini bir araya getirmesi bakımından çok önemsediklerini ifade etti.

G-20'nin dünya ekonomisinin yaklaşık yüzde 85'ini, dünya ticaretinin yüzde 75'ini ve dünya nüfusunun da üçte ikisini teşkil ettiğini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, G-20 dönem başkanlığını yürüten Japonya’nın büyüme, kaliteli alt yapı, yolsuzlukla mücadele, kalkınma, istihdam, dijital ekonomi, sağlık ve tarım gibi başlıkları öne çıkaran bir gündem hazırladığını söyledi.        

Cumhurbaşkanı Erdoğan, kaynak verimliliği ve deniz plastik çöpleri başlıklarının da G-20'nin bu seneki ajandasına yeni çalışma alanları olarak dâhil edildiğini kaydetti.

“ZİRVE’DE SERBEST TİCARET VURGUSUNU TEKRARLAYACAĞIZ”

G-20’deki görüşmelerde alınan kararların dünya kamuoyu tarafından yakından takip edildiğine vurgu yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan,  Türkiye’nin G-20 bünyesindeki tartışmalara en başından beri aktif biçimde katıldığını, bu Zirve oturumlarında da küresel ekonomik görünümü değerlendirirken dünya ekonomisindeki temel risklerin bertaraf edilmesine ilişkin atılacak adımları tespite çalışacaklarını belirtti.

“Ticaret konusu son dönemde bazı ülkelerin korumacılık yanlısı eylemleri sebebiyle ciddi anlaşmazlıkları da beraberinde getiriyor” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin korumacılıkla mücadele edilmesi gerektiğine ve ticaretin serbestleştirilmesine vurgu yaptığını, Osaka Zirvesi’nde de serbest ticaret vurgusunu tekrarlayacaklarını açıkladı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Zirve’de ayrıca iklim değişikliğiyle mücadele alanında neler yapılabileceğinin de değerlendirileceğini söyledi.

Küresel eşitsizlikler konusunun toplantılar sırasında dönem başkanlığınca gündeme getirileceğini belirten Erdoğan, “Bu bağlamda özellikle kadınların iş gücü piyasasına daha etkin katılımına yönelik görüşlerimizi paylaşacağız” dedi.

“DÜNYADA MÜLTECİLER KONUSUNDA EN ÖNEMLİ BEDELİ ÖDEYEN ÜLKE TÜRKİYE’DİR”

Mülteciler meselesini her platformda olduğu gibi G-20 çerçevesinde de gündeme taşıyacaklarına dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Zira dünyada mülteciler konusunda en önemli bedeli ödeyen ülke Türkiye. Bu minvalde uluslararası işbirliğinin artırılması ve külfet paylaşımının sağlanması yönündeki görüşlerimizi bir kez daha muhataplarımızın dikkatine sunacağız" dedi.

Terör ve terörizmin finansmanının önlenmesi konusuna G-20 nezdinde önem verildiğine, dünya ülkelerinin de ısrarla üzerinde durdukları konulardan biri olduğuna işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bu kapsamda terörle mücadelede ilkeli, tutarlı ve kararlı bir duruş sergilenmesi gerektiğinin altını bir kez daha çizeceğiz" ifadesini kullandı.

Küresel ekonomide veri dolaşımı, dijital ekonominin vergilendirilmesi ve yapay zekâ teknolojisinin güvenli şekilde yaygınlaştırılmasının da Osaka'da tartışılan konular arasında yer alacağını ifade eden Erdoğan, "Biliyorsunuz bu konuda Cumhurbaşkanlığımız bünyesinde dijital dönüşüm ofisi kurarak önemli bir adımı yeni sisteme geçişimizde attık. Ülkemizin bu alandaki vizyonunu diğer ülkelerle de paylaşma imkânı bulacağız" diye konuştu.

“JAPON FİRMALARININ ÜLKEMİZDEKİ YATIRIMLARININ ARTIRILMASI İMKÂNLARINI ELE ALACAĞIZ”

Zirve’nin ardından 30 Haziran-2 Temmuz'da Japonya'ya resmî ziyarette bulunacağını ifade eden Erdoğan, şunları söyledi: "Japonya'nın yeni İmparatoru Naruhito, Başbakan Abe başta olmak üzere üst düzey devlet adamlarıyla temaslarda bulunacağım. Türkiye ve Japonya arasında 2013 yılında stratejik ortaklığın kurulmasına müteakip ilişkilerimizde ciddi ilerlemeler kaydettik. Ekonomik ilişkilerimizin güçlendirilmesini hedefleyen ekonomik ortaklık anlaşması müzakerelerinde artık sona yaklaştık. Bu anlaşmanın 2019 yılı içerisinde sonuçlandırılmasını planlıyoruz. Ayrıca Japonya iş federasyonunun organizasyonuyla Japon iş insanlarıyla bir araya geleceğim. Bu vesileyle Japon firmalarının ülkemizdeki yatırımlarının artırılması imkânlarını da ele alacağız."

2019 senesini Japonya'da Türk Kültür Yılı olarak ilan ettiklerini anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kyoto'da gerçekleştirilen Hazineler ve Osmanlı İmparatorluğu'nda Lale Geleneği Sergisi'ni ziyaret edeceğini, geçen yıl hayatını kaybeden fotoğraf sanatçısı Ara Güler adına dünyanın çeşitli şehirlerinde düzenlenen serginin Kyoto'daki açılışını yapacağını bildirdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, ayrıca Japonya'da yaşayan vatandaşlarla bir araya geleceğini kaydetti.

“ÇİN DIŞ TİCARETİMİZDEKİ EN ÖNEMLİ ORTAKLARIMIZDANDIR”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Japonya'nın ardından 2 Temmuz'da Çin Halk Cumhuriyeti'ni ziyaret edeceğini belirterek, "Çin ile münasebetlerimize kapsamlı stratejik ortaklık anlayışıyla ve tek Çin prensibiyle yaklaşıyoruz. Bu anlayışla Pekin'de bir araya geleceğimiz Devlet Başkanı Şi ile Türkiye Çin ilişkilerinin yanı sıra bölgesel ve uluslararası konuları ele alacağız" dedi.

Türkiye ve Çin’in İpek Yolu’nun en belirleyici ülkelerinden biri olduğunun altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Çin dış ticaretimizdeki en önemli ortaklarımızdandır. Ekonomik ilişkilerimizin her iki tarafın yararına olacak şekilde geliştirilmesini hedefliyoruz. Küresel ekonominin dinamiklerini adeta yeniden tanımlayan bir süreçten geçiyoruz. Bu dönemde uluslararası düzenin ve çok taraflı ticaret sisteminin istikrarı için Çin ile güçlü bir diyaloğun sürdürülmesinde fayda görüyoruz. Bu ziyaretlerimin Japonya ve Çin Halk Cumhuriyeti ile ilişkilerimizin güçlendirmesine önemli katkılarda bulunacağına inanıyorum" ifadelerini kullandı.

“AMERİKA İLE MÜNASEBETLERİMİZ STRATEJİK ORTAKLIK ÇERÇEVESİNDE YÜRÜMEKTEDİR”

Açıklamalarının ardından gazetecilerin sorularını cevaplayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'nin Rusya'dan S-400 hava ve füze savunma sistemlerini almasının ardından ABD'nin yaptırım kararının olacağı iddialarının anımsatılması ve böyle bir durumda Türkiye'nin “B” planının ne olacağının sorulması üzerine, bugüne kadar birçok kez S-400 konusunda artık teslim sürecinde olduklarını ifade ettiklerini anımsattı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti: “Nedense bizim söylediklerimize pek inanılmıyor, bizim dışımızda söylenenler itibar görüyor. Şunu unutmayın, Türkiye bir NATO ülkesidir. Amerika da bir NATO ülkesidir. Eğer NATO ülkeleri birbirine yaptırım uygulamaya başladıysa doğrusu bunu bilmiyorum. Ama bizim şu anda Amerika ile münasebetlerimiz bir stratejik ortaklık çerçevesinde yürümektedir. Bugüne kadar Sayın Trump ile yaptığım görüşmelerde bu izlenimleri hiç almadım. Ama alt kademelerde birileri bu tür şeyleri dillendiriyor, konuşuyor. Bu seyahatimizde de Sayın Trump ile ikili görüşmemizde bu konuyu tekrar ele alma fırsatımız olacak. Ancak arkadaşlar, 'B' planı, 'C' planı bunları böyle daha doğmamış çocuğa don biçme yoluna gitmeyelim. O bizde saklı kalsın. Âdeta çeyiz sandığında kalsın, zamanı gelince onu meydana çıkarırız."

“YENİ YÖNETİM SİSTEMİNİ MİLLETİMİZE SUNDUK”

Bir gazetecinin “CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'nun dün grup toplantısında bir çağrısı oldu, 'Cumhurbaşkanı nasıl olmalı halka soralım, referandum yapalım' diye. Bu konudaki düşünceleriniz nelerdir?" sorusuna Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Sayın Kılıçdaroğlu, kendi söylüyor kendi dinliyor. Bu yeni yönetim sistemine parlamento kararıyla mı girdik, AK Parti kendi verdiği kararla mı girdi yoksa millete mi gittik? Bunun kararını millet vermedi mi? Yeni yönetim sistemini milletimize sunmadık mı, sunduk. Millet kararını verdi ve bu iş bitmiştir. Şu anda bir yılı geride bıraktık, eksiğiyle artısıyla her şey ortaya çıkıyor. Bundan sonraki süreçte de nerelerde ne gibi aksamalar varsa bunlar da giderilerek yolumuza devam ederiz” cevabını verdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, terör örgütü elebaşının cezaevinde bir akademisyenle görüştürülmesinin anımsatılması üzerine de cezaevinde yatanlara Adalet Bakanlığı tarafından hangi şartlar altında ziyaret izni verildiğinin belli olduğunu söyledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Müracaat yapılmıştır ve bu müracaat üzerine böyle bir adım atılmıştır. Bununla ilgili olarak da Bakanlığımız hatta daha da ileri gidiyorum Millî İstihbarat Teşkilatımız bu çalışmalarını yaparken kime, nasıl izin vereceğini yasalara kayıtlı olarak bu adımları atar ve ona göre de değerlendirmesini yapar. Onun için kalkıp da 'Muhalefetten şöyle ses geliyor, böyle ses geliyor' buna bakmaz. Şu anda da Bakanlık bununla ilgili müracaat üzere adımını atmıştır ve bu müracaatla birlikte de bu kararını vermiştir. Olay bu kadar basittir" ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Kırmızı bültenle aranan Abdullah Öcalan'ın kardeşi Osman Öcalan'ın TRT'ye verdiği röportajı nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusu üzerine de şu değerlendirmelerde bulundu:

"Doğrusu ben Osman Öcalan'ın kırmızı bültenle arandığını bilmiyorum ancak TRT'ye müracaat etmiş ve TRT Kürdi'de böyle bir program yapmışsa bunu da TRT'deki arkadaşlarımız bilirler. Ben o kurumdaki arkadaşlarımın da bu hassasiyet içerisinde adım attıklarına inanıyorum. Çünkü bu konularda da kendilerine güveniyorum. Yani TRT Kürdi'yi kurarken kimse bize 'Niçin TRT Kürdi'yi kurdunuz?' demedi. Peki TRT Kürdi'yi kurduğumuza göre burada da TRT'yi yönetenler bütün hassasiyetlerini göz önünde bulundurarak adımlarını atarlar ve TRT Kürdi'nin reytingini yükseltmeyi de düşünür, ülkeye neyin nasıl faydalı olacağını da düşünür, buna göre de adımını atar. Ve buna göre de adımlarını atmışlardır."

“İDLİB’DE REJİM ACIMASIZ DAVRANIYOR”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, İdlib’e yönelik Suriye rejiminin saldırılarının anımsatılarak Suriye sınırında güvenli bölge teklifi G-20’de gündeme getirip getirmeyeceği sorusuna Suriye konusu gündeme geldiğinde ABD Başkanı Donald Trump ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile ikili görüşmelerde meseleyi gündeme getireceği cevabını verdi.

Münbiç konusunda verilen sözlerin tutulmasını beklediklerini, Münbiç’teki işgalcilerin süratle Fırat’ın doğusuna çekilmelerini beklediklerini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Şu anda bizim üzerinde ısrarla durduğumuz konu ise, daha çok İdlib’de meydana gelen olaylardır. İdlib’de rejim acımasız davranıyor. Bizim orada biliyorsunuz 12 gözlem kulemiz var, bu kulelerimiz zaman zaman tacize uğruyor. Herhangi bir sıkıntı elhamdülillah büyük ölçüde yaşamadık, böyle bir durum olmadı, gereken noktada, gereken zamanda onlara gereken cevabı en güzel şekilde verdik. Fakat biz tabii bu noktaya iş gelsin istemiyoruz ve planlanan neyse, verilen sözler neyse o istikamette bunu götürelim istiyoruz. Bizim tabi muhatabımız Rusya’dır ve Rusya’yla da gerek Savunma, gerek Dışişleri, gerek Millî İstihbarat muhataplarıyla bu konuları görüşmek suretiyle süreci çalıştırıyorlar. İnanıyorum ki, İdlib’de çok çok büyük vahşetler olabilirdi, ama belli bir yerde durdurulmuş vaziyette” diye konuştu.

“DOĞU AKDENİZ’DE TÜRKİYE VE KKTC’NİN HAKLARI BULUNUYOR”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bir soru üzerine, Doğu Akdeniz’de Türkiye ve KKTC’nin hakları bulunduğuna vurgu yaparak ABD Senatosunun hangi hakla Doğu Akdeniz ile ilgili karar aldığını soru işareti olduğunu kaydetti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Burada da biz diyoruz ki, bu denizlerden çıkabilecek nema neyse, Kıbrıs’ta yaşayanların hepsinin orada eşit hakkı vardır. Ama bunu kalkıp da ‘Güney Kıbrıs’ın kontrolünde yapacağız’ derseniz, biz buna ‘evet’ diyemeyiz. Güney Kıbrıs-Kuzey Kıbrıs birlikte masaya otururlar, heyetler oluşturulur, ne çıktı? Şu kadar, bunun ne kadarı Kuzey’e, ne kadarı Güney’e, bunu onlar belirler. Şu ana kadar çıkmış bir şey de yok zaten, hâlâ aramalar devam ediyor” şeklinde konuştu.

Türkiye’nin prensibinin “win-win” esasına dayandığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, ancak karşı tarafında adaletli davranması gerektiğini vurguladı.

“AK PARTİ BÜTÜN KARARLARINI KENDİ İÇİNDE İSTİŞARE MEKANİZMALARIYLA ALIR”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti İzmir Milletvekili Binali Yıldırım’ın Kabine’de görev alacağına dair iddialara ilişkin de şu değerlendirmelerde bulundu: “Yeni yönetim sistemine göre bir oluşmuş yapımız var. Yani bunlar özellikle partimiz içerisinde bir fitnenin çıkarılmasına yönelik atılmış adımlardır, söylemlerdir, yani bu tür söylemlere kimsenin kulak asmaması gerekir. Ne zaman, nerede kimi nasıl değerlendireceğimizi biz gayet iyi biliriz, bunun için de dıştan ahkâm kesilmesine pek de prim vermeyiz, bundan sonra da vermeyeceğiz, bunu herkesin bilmesi lazım. Çünkü AK Parti dışarıdan kumanda edilen bir parti değildir, AK Parti bütün kararlarını kendi içinde istişare mekanizmalarıyla alır, uygulamaya koyar ve böylece de yürür.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, açıklamalarının ardından, G-20 Liderler Zirvesi'ne katılmak üzere Japonya'nın Osaka kentine hareket etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı, Esenboğa Havalimanından; Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu,  Ankara Valisi Vasip Şahin, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş ve diğer ilgililer uğurladı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’a ziyaretinde; eşi Emine Erdoğan, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak da eşlik ediyor.

 

adminadmin