Türkiye
Giriş Tarihi : 18-06-2016 11:57   Güncelleme : 18-06-2016 11:57

Eşcinsel aksiyonlar protesto edilemez mi..!

Kişilerin kendi bedenleri üzerine tasarruf alanı kamuyu tehdit etmediği sürece, yani “kişisel” kaldığı sürece başkasını ilgilendirmez

Eşcinsel aksiyonlar protesto edilemez mi..!
Kişilerin kendi bedenleri üzerine tasarruf alanı kamuyu tehdit etmediği sürece, yani “kişisel” kaldığı sürece başkasını ilgilendirmez. Evinde, köşesinde ne yapıyorlarsa yapsınlar bunu değerlendirmek, yargılamak, yadırgamak hadsizlik. Kabul. Eyvallah... Peki kişisel tasarruf denilen yani şahsi alandaki aksiyonu kamuya yaymaya çalışırlarsa ne olur? İşte o zaman değerlendirmeye, yargılanmaya, yadırganmaya açık hale gelmişlerdir kimse kusura bakmayacak. Bir: İfade özgürlüğü varsa kınama özgürlüğü de vardır. Kendini ya da fikrini ifade ettiğin anda yani şahsi alanından çıkıp kamuda bir alan işgal ettiğin anda kamunun değerlendirmesine muhatap olmayı kabul ediyorsunuz demektir. Etmiyorsanız buna ne uydurursanız uydurun adınız faşist olur. Kamunun kınama, yadırgama hatta yargılama hakkını engelleyemezsiniz. Kınama özgürlüğünden muaf olan ifade özgürlüğüne faşizm deniliyor, saldırganlık deniliyor kusura bakmayacaksınız. İki: Bu mesele toplumsal bir tehdit olarak algılanırsa toplumu oluşturan bireylerin tepki verme hakkı vardır. Sen hangi özgürlük çözümlemesiyle kamunun kendini korumasını “homofobik” diye yaftalayabiliyorsun? Senin yaptığının adı heterofobi. Üstelik saldırgan heterofobi. Bence eşcinseller değil ama heterofobik olanlar tedavi edilsinler. Kamunun kendisini var ettiği, biyolojik ve sosyolojik temelleri vardır bu temellere yönelik bir saldırganlık karşısında tepki de olur, protesto da... Üç: Annelik, aile gibi ilk insandan beri devam eden kadim müessesler hedonizme feda edilemez. Kadınların kadınlığını, erkeklerin erkekliğini tahrif etmeye başlarsanız bu mesele kişisel hazza müsamaha sınırını aşar aile yapısını bozmaya yönelik planlı bir saldırı olarak kabul edilir. Yani konu kimin ne yaptığına karışma meselesi ya da “ahlakçılık gösterisi” değildir. Konu kamunun mevcudiyetini ve dahi devamlılığını koruma meselesidir. Dört: Tercih dayatma. LGBT ve üzerinden istismar siyaseti yapan odakların tamamı giderek faşist bir çizgiye kayıyor. Gösteri, organizasyon vesaire etkinliklerin hemen hepsi gelişme çağındaki gençlerin cinsel kimlikleri üzerine kafa karışıklığı pompalıyorlar. Özellikle hedef seçtikleri ergenlik çağındaki gençleri kendi dairelerine davet etmek yada doğal durumlarını sorgulatıp değiştirmeye zorlama durumu doğrudan devletin tedbir alması gereken bir terör faaliyetidir. Sözün özü: Efendiler, siz evlenmeyebilirsiniz. Anne ya da baba olmayı reddedilirsiniz. Erkek ya da kadın olmayı reddedilirsiniz. Oturup yeni kategorilerle onlarca daha cinsiyet uydurabilir kendinizi dahil edebilirsiniz. Kendi hazlarınız için istediğiniz gibi örgütler, gruplar kurup kendi hayatınızı istediğiniz şekilde yasabilirsiniz. Hatta mağduriyetleriniz varsa taleplerinizi dile getirebilirsiniz. Fakatbu yaptıklarınızı bizim çocuklarımıza dayatmaya başladığınızda işin rengi değişir. Bu konu sizin boyunuzu aşar. “Aramızdaki eşcinselleri ihbar ederiz” diyerek kurduğunuz tehdit ve şantaj çarkıyla çeşitli haberler yaptırıyor olmanın verdiği cesaretin sizi yanıltmasına izin vermeyin. Kendi özgürlüğünüzü istiyormuş numarasıyla giderek artan heterofobik saldırganlığınız kamunun sabrını zorlamaya başladı haberiniz olsun. Konu siz değilsiniz, konu aile... Başyazı / Diriliş Postası
adminadmin